Diyalog Gazetesi
2014-12-07 09:00:15

Raf ve Sahaf

07 Aralık 2014, 09:00

Kıymetli Diyalog gazetesi okuyucuları

Bugünden itibaren her hafta veya on beş günde bir Pazarları Diyalog ‘un kültür ve edebiyat köşesinde sizlerle buluşmaya çalışacağım. Kimi zaman Kıbrıs Türk kültür, tarih ve edebiyatına dair eski veya yeni kitapları tanıtacak, kimi zaman Türkiye’de çıkan eserlerle birlikte olacak, bazen de eski, tarihi belge ve dökümanlar arasında bir gezintiye çıkacağız. Amacımız Kıbrıs Türk insanına, kültür ve edebiyat dünyasına bir nebze hizmettir. 
Kıbrıs’ta Eski Eğitim Belgeleri Üzerine
 1571’de Kıbrıs’ı topraklarına katan Osmanlı Türkleri zamanla kendi eğitim sistemini adada kurmaya başlar. Bu sistem de, yüzyıllar boyunca Osmanlı eğitim sisteminin dini anlayış kuralları çerçevesinde şekillenen “sıbyan mektepleri, medreseler ve özel mekteplerden oluşur. Bunlardan sıbyan mektepleri günümüzdeki ilkokullara karşılıktır. Sıbyan mekteplerinde eğitim süresi, 1846 tarihinden itibaren dört sene olarak tesbit edilir. XX yüzyılın başlarında 1912-1913’lerde adadaki ilkokul sayısı 193 olarak verilir. Türklerin adadaki en eski ilkokulu Lefkoşa Ayasofya Camii’nin yanıbaşındaki Ayasofya Sıbyan Mektebi’dir: “Kıbrıs’ta ilk sıbyan okulu. Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından hemen fethinden sonra açılmış ve okulun adı “Ayasofya Sıbyan Okulu” olarak konmuştur.” Genelde Osmanlı eğitim sistemindeki okullarda eğitim anlayışında “cezanın” hakim olduğu, “ödülün” bulunmadığı düşünülür. Her ülke, her dönem kendi eğitim sitemi içinde bir ödül uygulaması getirir. Kıbrıs Türk eğitim tarihi içinde, elimizdeki “Aferin Belgesi”yle Kıbrıs Türk eğitmenlerinin de ödül uygulamasına başvurduğunu anlıyoruz. Muhtemelen hem Osmanlı Türkiyesi’nde hem Kıbrıs’ta Türkler arasında XIX yüzyılın ikinci yarısından itibaren matbu-basılı kağıt şeklinde ödül belgeleri verildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu ödül belgeleri üç tiptir:
1) Aferin Belgeleri
2) Tahsin Belgeleri
3) İmtiyaz Belgeleri
Aferin belgeleri öğrencinin başarılı olduğu derslere ve öğretmenin kanaatine göre verilen belgelerdir. Aferin belgeleri gayretli öğrencilere verilen “aferin, bravo, çok yaşa” anlamlarında bir ödül kağıdıdır. Genelde aferin kağıtlarının sayısı onu bulunca “tahsin”, tahsinler de beşi bulunca imtiyaz belgesi öğrenciye sunulur. Tahsin “beğenme, güzel bulma” anlamlarında, imtiyaz ise “ayrıcalık, üstünlük” anlamında Osmanlı eğitim sistemindeki ödül belgeleridir. Bazen sınavlarda birinci gelenlere “imtiyaz”, ikincileri “tahsin” belgesi verilir. Bazen dört adet aferin belgesi bir tahsin belgesi ederken, iki tahsin belgesi bir imtiyaz anlamına gelir.
Elimizde mevcut olan “Lefkoşa Ayasofya Sıbyan Mektebi Aferin Varakası-Belgesi”ni Kıbrıs Türk eğitim tarihi için önemli bir dökümandır. Özellikle koruma imkanlarının sınırlı olduğu, göç olgusu ile savaşın yaşandığı Kıbrıs adasında eski belgelerin günümüze varmadaki sıkıntısı göz önüne alınırsa, Lefkoşa Ayasofya Sıbyan Mektebi’ne ait aşağıdaki belgenin değeri daha iyi anlaşılacaktır. 1916 yılına ait bu aferin belgesinde, Lefkoşa Ayasofya Sıbyan Mektebi’ndeki Orhan adlı öğrenciye, hocası Hafız Mehmet tarafından “hesab ve imla” yani matematik ve Türkçe imla-yazı dersinde gösterdiği başarıdan ötürü, adı geçen belgenin imzalanıp verildiği görülüyor. Aferin kağıdının içindeki metinde şunlar yazılıdır:
Varaka-i Aferin
Lefkoşa Ayasofya İbtidaisi dördüncü sene şakirdanından 172 numaralı Orhan Efendi’ye hesab ve imla dersinden mükafaten ita edilmiştir.
1916
Muallim-i Evvel Hafız Mehmet
(Aferin Belgesi: Lefkoşa Ayasofya Sıbyan Okulu dördüncü sene talebelerinden 172 numaralı Orhan Efendi’ye hesab ve imla dersinden mükafat olarak verilmiştir.)
Lefkoşa Ayasofya Sıbyan Mektebi aferin belgesinin eğitim tarihi açısından dikkati çeken bir yanı da Osmanlı-İngiliz dönemi Kıbrıs Türk ilköğretim okullarında sadece cezanın (dayak, falaka) değil , ödül sisteminin de bulunduğunu bize göstermesidir. 
1916 tarihli Lefkoşa Ayasofya Sıbyan Mektebi Aferin Belgesi’nin çerçevesinin, tip-dizayn bakımından İstanbul’da verilen kimi sade, klasik aferin belgeleriyle benzerlik gösterir. Belli ki bunların yapımında da İstanbul başta örnek olmak üzere Osmanlı Türkiyesi’nde dağıtılan aferin belgeleri örnek alınmıştır.
 
Kıbrıs eğitim belgelerinden elimizdeki bir başkası, “Kıbrıs ceziresi mekatib-i İslamiye-i ibtidaiye şakirdanına mahsus şehadetname” adıyla verilen Kıbrıs adası İslam ilkokulları öğrencileri için hazırlanan karnedir. Viktorya İnas (Kız) Mektebi dördüncü sınıf öğrencilerinden onyaşındaki Hikmet Bey kızı Emine Hanım’a ait ve 7 Temmuz 1904 tarihli karnede o döneme ait dersleri bulabiliyoruz. Okuma, Dil Bilgisi, İmla ve Hüsn-i Hat (Güzel Yazı) ana gurupları altında şu dersler sıralanır:
Kur’an-ı Kerim, Tecvid, İlm-i Hal, Türkçe, İngilizce, Coğrafya, Tarih-i Osmani
 
İngiliz sömürge yönetimi döneminde Kıbrıs Türklerine ait orta okul karnesi-diplomasına örnek ise elimizdeki 1909-1910 tarihli eğitim dönemi belgesidir. Magosalı Hüseyin Vasaf Efendi’ni oğlu Mehmet Efendi’ye verilen belgede adı geçen öğrencinin:
 “Kur’an-ı Kerim, Ulum-ı diniye (din bilgisi), Kıraat (okuma), Sarf u nahiv (dil bigisi-gramer), tarih, coğrafya, hesab, hendese (matematik), imla-yazı, İngilizce, Rumca, Ezber ve Terbiye-i Bedeniye (Beden Eğitimi)
derslerinden başarılı olduğu yazılmaktadır. Belgenin veriliş tarihinin 1928 oluşu, üzerindeki ikinci nüsha ibareleri ve Mehmet Efendi’nin bıyıklı fotoğrafı belgenin yıllar sonra taleb edilmesi üzerine hazırlandığı mezuniyet döneminde (1909-1910) alınmadığını göstermektedir.
 
Bir başka Kıbrıs eğitim belgemiz, adada 1928’den sonra Arap alfabesinin terk edilmesi üzerine Latin harfleriyle hazırlanan ve 1930 yılı sonlarında verilen Ayasofya Kız Mektebi sınıf geçme belgesidir. Şaziye Hilmi adlı Kıbrıs Türk kızına ait belgede dersler Kur’an-ı Kerim, İmla, Hesap, Elişleri, Tabiat, Resim ve Yazı’dır. 
 
Bu tür belgelerin özel arşivlerde veya ilgili kurumlarda mevcut ise bir an önce derlenip toplanmasının ve Kıbrıs Türk Eğitim Tarihine Ait Görsel Belgeler adıyla bir inceleme ve albüm altında basılmasının, adadaki Kıbrıs Türk varlığının eskilğini göstermesi, Kıbrıs Türk eğitim tarihi ve gelecek kuşaklara miras olması bakımlarından büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Kıymetli araştırmacılar, Harid Fedai, Hüsnü Feridun, Oğuz Yorgancıoğlu ve merhum Ali Nesim’in yaptığı gibi “kültür, tarih ve eğitimi birleştiren” türden büyük hizmet ürünü inceleme kitaplarının yeni kuşaklarca da devamının getirilmesini temenni ederim. 
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.