Diyalog Gazetesi
2025-06-21 09:12:33

Tatar, içerden de vuruluyor!

Hasan ERÇAKICA

21 Haziran 2025, 09:12

Cumhurbaşkanı Tatar’ın, seçim sürecinde “toplumsal lider” imajı inşa etmeye çalıştığı oldukça açık… Bunun son örneği, “kapalı meclis toplantısı” macerası oldu.
Tatar, KKTC Meclisi’ne kapalı oturumda bilgi verdiği haberlere yansıdı. Böyle bir durumda, Kıbrıs sorunu başta olmak üzere mülkiyet sorunu gibi önemli konular da içinde olmak üzere Kıbrıs Türk halkının geleceğini ilgilendiren konularda yapılması düşünülen işler veya girişimlerle ilgili bilgilerin milletvekilleriyle paylaşılmasını bekleriz. 
Muhalefet, Tatar’ın aktardıklarından tatmin olmadı. Basına söylediklerinden fazla hiçbir şey söylemediğini kamuoyu ile paylaştı. Ne ilginçtir ki; UBP Milletvekili İzlem Gürçağ Altuğra da aynı şeyi söyledi. Meclis’te olmamasına karşın, Meclis’in mülkiyet krizi konusunda ortak bir tavır almasını öneren ve bu önerisini Cumhurbaşkanı Tatar ile görüşerek ileri götürmeye çalışan Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay da birlikteliği ifade edecek ortak bir karar almanın Meclis’te “gündeme dahi gelmediğinin anlaşıldığını” duyurdu.
Böylece, Cumhurbaşkanı Tatar’ın Meclis’i neden “kapalı oturuma” çağırdığı da anlamsız duruma düştü. Olay “anlaşılamaz” olurken Tatar’ın yapmaya çalıştığı şey de anlamsızlaştı ve hatta traji-komik bir hal aldı. Ortaylı olayında olduğu gibi olayın ardından yaptığı açıklama ile Meclis toplantısını anlamlandırmaya çalışmış olsa bile Tatar’ın Meclis’te ne söylediği, Meclis’ten ne istediği belirsizliğini koruyor. “Birlik olunmasını” istediğini söylüyor ama bu birlikteliğin hangi tezler ve hareket planı ile sağlanacağı konusunda bir öneri yapıp yapmadığı bile anlaşılmıyor. 
Son günlerde hep öyle oluyor: Tatar, başlıca rakibi olan CTP Genel Başkanı Erhürman’ı sıkıştırmak için bir hareket tarzı belirliyor; sonuçta kendisine destek olacağını düşündükleri tarafından eleştiriliyor ve küçük düşürülüyor. Üstelik bu kez, Erhürman’ın “bir TV programında tartışalım” gibi karşı saldırısı ile de karşılaştı. Bu teklife hala daha yanıt vermeyerek zayıf tarafının ne olduğunu da açıkça göstermiş oldu.
Tatar, kendini “toplum lideri” olarak konumlandırmaya çalışıyor ama “yeterli bir cumhurbaşkanı adayı” olduğuna ilişkin kuşkuları çoğaltıyor. Geçen gün, “boşlukta kalıyor” demiştim. Meclis toplantısı bunun yeni örneği oldu; boşlukta kaldı.
Bu yazı Tatar’ın basın toplantısından önce yazıldı; basın toplantısı bu değerlendirmeye dahil değildir. Bakalım bu toplantıdan ne gibi malzeme çıkacak ama ortada büyük bir “iletişim fiyaskosu” olduğu çok açık. Kimisi bunu, Türkiye’den gönderilen kampanya ekibine bağlıyor, kimisi kampanya liderleri ne önerirse önersin Tatar’ın dikiş tutmayacağını belirtiyor.
İlgiyle izliyoruz tabii…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.