Yasayla korunan işler!

“Bizim piyasa böyle” diye yazdı bir arkadaş… Rum tarafındaki piyasa daha farklı… Orada karpuzun fiyatı bizimkinin üçte biri kadarmış!
Bu piyasa meselesi mühim mesele aslında…
Piyasa dediğimiz mekanizma öyle bir mekanizmadır ki inadına gittiğiniz zaman mutlaka cezalandırılırsınız. Piyasanın talep ettiği ürünü beklenen fiyat ve kalitede sunmazsanız o piyasada yeriniz yoktur. 
Ürününüzü “beklenen fiyat ve kaliteye” ulaştırdınız diyelim… Piyasa, orada durup soluk almanıza bile fırsat vermez. Yeni işletmeler daha nitelikli ürün veya daha uygun fiyat sundukları an piyasa size sırtını döner.
İşletmeler için geçerli olan bu kural ülkeler için geçerli değildir zannetmeyin. Özellikle turizm, eğitim veya gayrimenkul sektörü gibi “dış rekabete açık sektörler” rekabetçi yapılarını sürekli olarak korumak zorundadırlar. 
Bir turist, Kuzey Kıbrıs’taki en iyi otelde bir hafta geçirmek için adamıza geldi ve otel konusunda kendisine vadedilen hizmetlerden de oldukça memnun kaldı diyelim. Bu turistin ülkemize yeniden gelmesi ve başkalarına da tavsiyede bulunması için yeterli koşulların oluştuğunu söyleyebilir miyiz? Otelden çıktığında yaşadıklarını veya otelden çıkıp çıkamayacağını da hesaba katmak zorundayız. Biz katmazsak o katacaktır. Belki de sonuç, “oteller şahane ama gidecek başka yer yok” veya “gidilecek güzel yerler varmış ama gidecek vasıta bulamadık” şeklinde tecelli edecek ve kendi ölçülerinde iyi olan işletmeler bile kaybedecektir.
Akdeniz çanağında bizim gibi onlarca destinasyon turist çekmek için çalışıyor. Bütün ülkeler yabancı öğrenci pastasına göz dikti. Akdeniz çevresinde yabancılara konut satarak ulusal gelirini artırmak isteyen pek çok ülke var. Bütün bu sektörlerde bizimle yarışanların siyasal sorunları bizden daha azdır. Doğrudan ulaşımları vardır. Reklam ve tanıtım yapma engelleri yoktur. Mülkiyet sorunu ile uğraşmıyorlar. Biz, ürünlerimizi daha kaliteli ve daha uygun fiyatlı olarak sunmak zorundayız. Rekabet edebilmek için başka hiçbir yolumuz yoktur!
Yasayla korunmak isteyen paydaşlar bu kalite-fiyat dengesini tehdit ediyorlar. Sürekli olarak bize yasaları hatırlatıyorlar ama rekabet dünyasında yasa işe yaramaz! Yasalar işi daha iyi yapmaya engel oluyorsa bir süre sonra yapacak işiniz kalmayacak demektir!
Bunun bir örneği taksi servisleridir. Lüks otellerde konaklamak amacıyla gelen müşteriler Ercan’da beş yıldızın ötesinde kaliteli bir karşılama sonrasında yasa ile korunan araçlarla otele gönderilebilir mi? Peki ya özel bir ziyaret veya çevre gezisi talep eden bu tür bir müşteriye veya müşteri grubuna hangi araçlarla hizmet vermeniz gerekir?
Bu alandaki sorunlar da az çok aşılmıştır aslında… Kaliteli hizmet veren; araç filoları ile hizmet çeşitliliğini her gün genişleten işletmeler var. İşlerini yapıyor ve ürünün kalitesine katkıda bulunuyorlar. Yasa ile korunuyorlar mı bilmiyorum ama şimdiye kadar koruma istediklerini duymadığımı söyleyebilirim.