banner564

Ancak aynada yüzleşenler kendini eleştirebilir

Diyalog gazetesinin dünkü “Biz yakalım, onlar söndürsün” manşeti, toplumun duyarlı bir kesiminde derin üzüntü yaratırken aynaya bir daha bakmamız gerektiğini hatırlattı.
1974 sonrası coğrafyamızda, sosyal kültürel ve ekonomik yapımız içinde nerelere geldiğimizi veya gelemediğimizi toplumsal olarak sorgulamanın zamanıdır. Bu sorgulamayı yapmak istesek de istemesek de Coronavirüsü nedeniyle yaşanan pandemi süreci bizleri buna zorlamaktadır.
Küçük bir ada ülkesi oluşumuz yanında, uluslararası politik nedenlerle izole bir coğrafyada yaşamamız; pandemi sürecinde bizlere üretimin önemini ve değerini hatırlattı. Üretimin geniş bir anlamı olmakla beraber toplumun gıda ürünlerini karşılayan tarımsal ve hayvansal üretim hayati bir öneme sahiptir. Coğrafyamızın toprak varlığı, iklim koşulları geniş yelpazede tarım üretimi ve hayvancılık yapabilmemize olanak sağlamaktadır. Hayatın idamesi noktasında toplumun ihtiyacı olan ürünleri üretebilmemizin önemini pandemi bize bu süreçte bir kez daha hatırlatmış oldu.
Pandemi sürecinin bizlere hatırlattığı bir diğer unsur ise ulaşımın önemi olmuştur. 1974’te faaliyete geçen Kıbrıs Türk Hava Yollarının (KTHY) 2010 yılında uçuşlarını durdurması, sonrasında ise tasfiye edilmesi ve yerine alternatif yaratılmaması bizlerin dünya ile olan bağının koparmıştır. Pandemi süresince tüm hava yollarının uçuşlarını askıya alması bizleri hava ulaşımından mahrum etmiştir. Sınırlı imkânlarla da olsa yurt dışındaki vatandaşlarımız için sayılı seferler düzenlenmiş, özel sınırlı kapasiteli bir uçak ile de sağlık bakanlığının bazı ihtiyaçları karşılanmıştır. KTHY’nin ardından birçok kez yeni bir hava yolu kurulacağı dillendirilse de, söylemden eyleme dönüştürülemedi. Bugün ise hava ulaşımında elimiz kolumuz dışa bağlı bir şekilde, hava yolu şirketlerinin uçuşlarını başlatmalarını ve Ercan Havaalanı’nı da uçuşlarına dâhil etmelerini bekliyoruz.
Coronavirüs mücadelesi kapsamında gündeme gelen bir diğer önemli konu da hastaneler olmuş, bu süreçte bazı hastaneler pandemi hastanesine dönüştürülmüştü. Pandemi hastanesi, test sonucu Covid-19 tanısı almış vakaların tedavi sürecinin yapıldığı hastaneler olarak tanımlandı. Bünyesinde enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji, göğüs hastalıkları, iç hastalıkları uzman hekimlerinden en az ikisinin bulunduğu ve 3. seviye erişkin yoğun bakım yatağı bulunan hastaneler "pandemi hastanesi" olarak kabul edildi.
Coronavirüsü ile ciddi mücadele veren Çin on günde, komşu coğrafyamız Türkiye kırk beş günde yeni pandemi hastanelerini tamamlayarak hizmete sunmuşlardır. Bizde de bir pandemi hastanesi yapılacak sözü ortalarda dolaşmasına rağmen yine söylemden eyleme dönüştürülemedi. Bırakın yeni pandemi hastanesinin yapılmasını, var olanların dahi hangisinin pandemi hastanesi olacağı polemik konusu olmuştur.
Toplum olarak aynaya baktığımızda, ayna karşısında, yaşadığımız o kadar çok ize rastlayacağız ki... Ayna bize zaaflarımızın hep var olduğunu, hiç kaybolmadıklarını hatta zamanla zaaflarımızın ruhumuza işlediğini gösterecektir. Aynalar insanları şaşırtmaz, yeter ki lunaparktaki eğlence aynalarından olmasın.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.

YORUM EKLE

banner608

banner474