banner564

Anlaşılmaz bir haldeyiz

   Kıbrıslı Rumlar; 48 yıldan beri ‘Ata yadigarı topraklarına’ dönmek için bıkmadan, usanmadan mücadele veriyor...
   Kuzeyde mülk bırakanların büyük bir çoğunluğu hayatını kaybettiği halde onların çocuları, yakınları ve Rum liderliği ile kilisenin organize ettiği örgütler bu eylemleri hiç aksatmadan sürdürüyorlar...
   Güzelyurt’a, Maraş’a, Karpaz’a dönüş etkinlikleri organize ediyorlar...
   Bırakın büyük kentleri, en küçük köyler için dahi eylem üstüne eylem yapıyorlar...
   Mumlar yakılıyor, dualar ediliyor, adaklar adanıyor...
   Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği yetkililerine mesajlar gönderiliyor...
   ABD, İngiltere ve diğer ülkelerdeki Rum-Yunan lobisi devreye sokularak ‘işgal ve istila’ propagandasını aksatmadan devam ettiriyor...
   Kıskanıyor muyuz?..
   Evet kıskanıyoruz...
   Katıldığımız tüm turizm fuarlarında, Kuzey Kıbrıs standını prosteto ederek, turistlere “otellerimizi çaldılar sakın o otellerde kalmayın suç işlemiş olursunuz” diyorlar...
   Kısmen etkili oluyorlar...
   Kuzeydeki mülklerin tamamının kendilerine ait olduğunu söylerken güneydeki Türk mülklerinden hiç söz etmiyorlar...
   KKTC’yi yönettiği iddiasında olanlar da onların bu etkili propagandası karşısında en ufak bir adım atmıyor, haklı davamızı anlatma becerisi gösteremiyorlar...
   Tam 48 yıldır bir ganimet, vurgun ve Türkiye’yi yolma siyaseti uyguluyoruz...
   Bunun dışında hiçbir derdimizin olmadığı gözler önündedir...
   Nereden, nereye geldiğimizi...
   Neden kuzeyde toplandığımızı...
   Neden Türkiye’nin garantörlüğüne ihtiyaç duyduğumuzu anlatamyoruz...
   Anlatmak için de bir çaba göstermiyoruz...

Onlar açıklıyor biz siniyoruz

   Güneydeki değerli mülklerimizin nasıl yağmalandığını Rum gazeteleri yazıyor da, KKTC’de kimse bu gerçekleri değelendirme ihtiyacı duymuyor...
   Larnaka ve Baf Havaalanları’nın, Türk arazisi üzerinde kurulduğunu dahi hiçbir zaman güdeme getirmiyoruz...
   Ama onlar getiriyor...
   En sonunda Baf’taki ‘Andreas Papandreu Havaalanı’nın gerçek sahibi olan Kıbrıslı Türklerin ‘iade’ talebiyle Rum makamlarına başvurduğunu açıkladılar...
   Bunu açıklarken, havaalanı arazisinin istimlak dahi edilmediğini, keyfi bir kararla üzine konduklarını itiraf etmekten geri kalmadılar...
   Ne var ki; bizim taraftakiler eldeki olanakları, bilgi ve belgeleri kullanamıyor...
   Birleşmiş Milletler ve AB nezdinde konuyu gündeme getirmiyor, yaşananları delillerle gözlerinin içine sokamıyorlar...
   Ancak diğer yandan Maraş’ın ‘Türk mülkü’ olduğunu savunabiliyorlar…
   Gerçek olanı görme…
   İnandırıcı olmayan sloganlarla ülke yönet…
   İlginç bir durum…
   Ve bu durumda geleceğe güvenle bakabilmek mümkün mü acaba?..
   Söyleyin bakalım; mümkün mü?..
 
 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Sayın Akar , Kuzey Kıbrıs’ta Yüzde sekseni Rum malı olan KKTC de Mülkiyet konusunu sizden başka kimse konuşmak istemiyor ! Rumlar’ın mallarını istemeleri yasal ise Rum mallarını Türkleştirmek için elimize verilen Mal Tazmin Komisyonunu niye çalıştıramiyoruz acaba ! KKTC deki Rum mallarının yağmalanıp tekrar Koçanlanip alınıp satıldığı KKTC de maalesef bu konuda kimsesi elini cebine koymak istemiyor ! Gerçekçi olalım ne kadar da çabalasak ne Abdullah Paşalar ne zaman aşaması ve ne de Vakıflar Uluslararası Hukukun er geç bir gün Rum malları için kapımızı çalmasını önlenemeyecektir ! Kıbrıslı Türklerin gelecekteki en büyük mağlubiyeti olacak olan mülkiyet sorununu Uluslararası Hukukun elimize verdiği MTK nunu çalıştırmaktan başka bir seçeneğimiz olmadığı ise kesindir !
MTK yonunu çalıştırmak yerine Rum malları üzerinde başımızı kuma sokmakla sadece kendi kendimizi kandırıyoruz !!

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Ne demişler çalma kapımı çalarlar kapını bir halt olmaz takma hasan bey bundan daha fazla zarar veremezler bak keyfine senin alkolik Johnson da buhar oldu

banner471

banner473