TCMB 2023 yılı enflasyon öngörüsünü %58 olarak düzenledi. Gıda enflasyonunu da %61 olarak öngördü. Yani, yıl sonuna kadar enflasyon daha da yakacak. Kıbrıs’ta enflasyonun Türkiye’nin çok üzerinde olduğu gerçektir. Bunun etkisi bizde çok daha ağır olacak. Hal bu iken, ülkeyi yönettiğini iddia eden hükümet, bu ciddi sorunu öne alacağına;  Apostolos Andreas Manastırına mescit yapımını “Evlad-ı Fatihan” ifadeleri ile gündeme taşımaya kalktı. Neden?
 Kimisi bunu;  temel ekonomik, sosyal sorunlara çözüm üretemeyen hükümetin gündem saptırması diye yorumladı. Bunu da ret etmiyorum. Ama iş bence bununla sınırlı değildir. Bir kere TCMB’nın faiz konusundaki adımları ve enflasyon tahminlerini de gerçeğe daha yakın ilan etmesinin bir başka yanı da var. Bu seçim sonrası göreve gelen Sayın Şimşek’in rasyonel ekonomik anlayışa dönüleceği açıklaması ile bağlantılıdır. Ama bununla da sınırlı değildir. Dış Politika alanındaki yeni adımlarla da bağlıdır. NATO Zirvesindeki tutum. Mısır ve İsrail’le yumuşama adımları. ABD ile yeni ilişki geliştirme çabaları. Ayrıca AB ile ilgili daha yumuşak ve diyaloga dönük adımlar, mesajlarla da bağlantılıdır.. Çünkü iç ve dış politikadaki bu yeni çabaların bütünlüğünün amacı, Türkiye’yi yeniden yabancı yatırımcı için çekim alanı yapmaktır. Bu adımlar, Kıbrıs’ın Kuzeyindeki bazı odakları endişelendirdi. İşte bu Apostolos Andreas Manastırına mescit yapımı adımı, Türkiye’nin Batı dünyası ile ilişkilerinin gelişmesinden huzursuz olan Kuzey Kıbrıs’taki odakların, Türkiye siyasetine, Kıbrıs üzerinden ipotek koyma çabalarının yeni bir göstergesidir. Düşünün ki “Evlad-ı Fatihan” diyerek bu adımı gündeme getiren zihniyet; 400 yıla yakın bu adayı yöneten Osmanlının, neden Apostolos Andreas veya Saint  Barnabas Manastırlarına veya onların yanına Mescit yapmadığını izah edemez. . . Ne yani “evlat”, ceddinden daha mı Müslüman? Üstelik Osmanlı, adayı aldıktan sonra Ortodoks inancına sahip olan adanın Ortodoks Hıristiyan olan Kıbrıslı Rumlarına ve Ortodoks Kilisesine vergi toplama hakkı ile özerklik ve dini inanç hakkı vermişti. Egemenliğinin simgesi olarak da siyasi, askeri ve ekonomik olarak büyük rekabet içinde olduğu Venedik, Lüzinyan ve Katolik inancına göre yapılmış olan Ayasofya   Kilisesini Selimiye Camisi olarak Lefkoşa’da ve St Nicholas Katedralini Mağusa’da, Lala Mustafa Paşa Camisi  yapmıştı. Venedik yönetiminin el koyduğu Ortodoks Kiliselerini de geri Ortodoks Kilisesine vermişti. Dini inancı farklı olan tüm tebaalarına da yaşama hakkı vermişti. Yeni Türkçeye tercüme edilen Evkaf belgelerinde; Mahkemelerde, Kadı Hükümlerinde Yahudi veya Hıristiyan inancına sahip “tebaalarına” yönelik olarak, insanların veya idarenin ayrımcı tavırlarını cezalandıran ve ortadan kaldıran kararları okudum. Ama artık insanlık, demokratik hukuk devleti ilkelerine ulaştı. Bu ilkelerde de egemenliği dini inançlar ve onun değerleri üzerinden kanıtlama yoktur. . “Apostolos Andreas Manastırını Müslümanlarda ziyaret ediyor” gerekçesi ile oraya Mescit yapımını gündeme getiren zihniyet ne demek istiyor? Yani Van gölünde, Akdamar adasında bulunan tarihi Akdamar Manastırı ile Trabzon’da buluna Sümela Manastırına da oraları Müslümanlar da ziyaret ediyor diye egemenlik ispatı için Mescit mi yapmalı? Bakın, artık Kıbrıs’ın Kuzeyinde ciddi bir Rus ve Ukraynalı nüfus yaşıyor. Bu insanlar Kıbrıs’ın Kuzeyinde inançlara saygı, güvenlik var diye birikimlerini bu topraklara attı. Bunlar da Ortodoks inancına sahiptir. Sırf, Kıbrıs sorununda bağnaz yaklaşıma dayalı statüko sürsün diye Apostolos Andreas Manastırında atılacak bir yanlış adım, tüm Hıristiyan ve Ortodoks dünyasında zincirleme tepkileri getirir... Bu dar görüşlülerin oyunları ile Kıbrıs’ın Kuzeyinde yaşayan insanların ve Türkiye’nin dünya ile ilişkilerinin Kıbrıs üzerinden bozulması çabalarına karşı uyanık olmalıyız. Bu yanlış adım; yalnız AB, ABD, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Toplumu ile değil, ama ayni zamanda nüfusunun ekseriyeti Ortodoks olan Rusya ve Ukrayna kamuoyunu da bize karşı olumsuz kılar... Bu konuyu gündeme getirenlerin tümüne, eski bir atasözümüzü hatırlatayım. “Avaracı Papaz sağları gömer”. Hükümettesiniz, ama enflasyona karşı mücadelede kendinizi “avaracı” yaptınız. Onun için huzur, saygı ve barışı gömmeye kalkıyorsunuz.