banner564

Artan riskler ve kazandıran yatırımlar

 Yüksek seçim kurulunun 7 Mayıs 2019 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin tekrarlanması yönününde aldığı karar sonrasında TL karşısında döviz kurları yükselişe geçmeye başladı. Yeni seçim tarihi 23 Haziran 2019 tarihi olarak belirlenirken 31 Mart 2019’da yer alan yerel seçimlerin belirsizliği ve siyasi risklerin bir nevi devam edeceği endişeleri ile finansal piyasalar yukarı yönlü riskler için fiyatlama yapmaya başladı. Zira, seçimin iptali siyasi riski artırırken diğer yandan ekonomik reformların hayata geçirilememesi piyasalarda endişe yaratıyor. Yatay seviyede seyreden yıllık enflasyonda ve politika faizlerinde son dönemde artış trendine giren dövize paralel olarak artış beklentileri gündeme geliyor. Dolayısı ile enflasyon ve faizde başlatılan mücadelenin etkin bir sonuç yaratamadığı gözlemleniyor. Kur sepeti incelendiği zaman yıl başından itibaren Türk lirasının yabancı para birimleri karşısında % 15 - % 20 arasında değer kaybettiği ve devalüasyonun devam ettiği müşahede edilmektedir.

   Üç büyük kredi derecelendirme firmasından biri olan Fitch Türkiye’nin reytingi ve negatif not görünümünü BB notu ile sabit bıraktı. Şirket söz konusu kredi notunun Türkiye’nin zayıf dış finansmanını, geniş dış açık finansman gereksinimini, düşük döviz rezervlerini, yüksek net dış borcunu, yüksek enflasyonunu, ekonomik oynaklık geçmişini ve politik ve jeopolitik risklerini yansıttığını ifade etti. Ayrıca, İngiltere’deki swap piyasalarında yaşanan Türk Lirası arzı sıkıntıları ve sonrasında seçimlerin İstanbul için tekrarlanması kararlarının ardından kredi temerrüt takas primleri (cds) 470 bandına kadar yükselerek ülkenin risk seviyesini artırdı.

   Borsaların volatilite endeksi olarak takip edilen VIX endeksi piyasalardaki korkuyu ve belirsizliklerin izlendiği bir ölçek göstergedir. Bu bağlamda, 2019 yılı Ocak ayında endekste azalma trendi başlamış ve Alman İngiliz, Japon borsalarında kazanımlar yükselirken, Borsa İstanbul kazanımlardan negatif yönde ayrışmıştır. 2017 yılsonunda Türk hisseler ve tahviller piyasalarında yabancı sermaye yatırımları 86,3 milyar seviyelerine yükselmişti. 28.12.2018 tarihi itibariyle yabancı yatırımlar 48.50 milyar USD’ye gerilemişti. Mart 2019 ayında azalan güven ve risk iştahına paralel olarak 6,75 milyar Dolar yabancı yatırım çıkışı yaşanmış ve toplam yabancı portföyü 41.75 milyar USD’ye geriledi. Böylelikle, döviz likiditesi azalma kaydederken, borsada da tekrardan değer kayıpları meydana gelmiş ve borsa değeri dört ayda kazanımlarını geri vererek 90.208 bandına gerilemiştir.

   Türkiye satın alma yöneticileri endeksi (PMI) Nisan 2019 döneminde 47,2’den 46,8’e yükselmiştir. PMI ülkelerin büyüme tahminlerini en iyi şekilde açıklayabilen bir endekstir. Aynı zamanda satın alma yöneticilerinin, mal ve hizmet satın alma eğilimlerini inceleyen bir göstergedir. PMI’ın 50’nin üstünde olması ekonomide büyüme, altında olması ise ekonomide küçülme beklentisi olduğu şeklinde yorumlanmaktadır. Dolayısı ile ekonomideki daralmanın 2019 yılında devam ettiğini söyleyebiliriz. 

   Sonuç olarak Borsa ve Türk Lirasında değer kayıpları hızla devam ederken artan siyasi risk ve daralan ekonomi ortamında en fazla döviz ve altın yatırımları değer kazanmaya devam ediyor. 

YORUM EKLE

banner608

banner474