Güney Kıbrıs’tan üzücü haberler geliyor…
Yapılan uyarılara karşın, kilisenin ve faşist eğitim sisteminin etkisi altında kalan Rum gençleri, Kıbrıslı Türklere karşı saldırmaya devam ediyor…
Bunun son örneği, geçtiğimiz Çarşamba günü ‘OXİ Pazarında’ yaşandı…
Adamlar, açık pazarın adını bile ‘OXİ’ (Hayır) koymuşlar…
Bizimle bütünleşmeye “Hayır” dedikleri 24 Nisan 2004 referandumu sonrasında oluşturdukları bu pazardan alış-veriş yapan bazı Kıbrıslı Türklerin geçmiş yıllarda saldırıya uğradıklarını, bazı araçlarımıza zarar verdiklerini biliyoruz…
Fakat bu kez alış-veriş yapanlara değil, pazarın bir köşesinde hasır sepet satışı yapan Özgür Sarıkaya’ya saldırdılar…
Tekme-tokat pazardan uzaklaşmasını sağlarken, eşyalarını da yol ortasına fırlattılar…
Çok sayıda Rum’un gözleri önünde meydana gelen bu olayın sorumlusu 2 Kıbrıslı Rum gencinin tutuklanıp, cezalandırılacağını düşünen var mıdır?..
Düşünen varsa, hayal aleminde yüzmesin…
Geçmişte Türklere saldıranlardan sadece bir tanesi yargılandı…
Ona 4 ay hapislik verilmesine karşın, mahkeme bu cezanın ertelenmesini emretti…
Yani sıfıra sıfır, elde sıfır…
ELAM’la ortak strateji
Saldırı olaylarının nereden kaynaklandığını hepimiz biliyoruz…
Hafta sonlarında papazlar kışkırtıyor…
Hafta içinde ise okullar…
Gencecik beyinlere Türk düşmanlığı aşlıyor ve bu çerçevede Kıbrıslı Türklere saldırmalarını teşvik ediyorlar…
Onlara Kıbrıs’ın bir Yunan adası olduğunu, Türklerin ise 1974’te adaya gelip, köy ve kentlerini işgal ettiğini söylüyorlar…
Beyinleri yıkanmış vaziyette okuldan çıkan Rum gençleri, daha sonra ELAM adlı terör örgütü tarafından ‘intikam yeminiyle’ tahrik ediliyor…
ELAM’ın yönetim merkezi ise Atina’dır…
KKTC ve Türkiye tarafından terör örgütü olarak ilan edilen ELAM’ın Başkanı, aynı zamanda parlamento üyesidir…
Bir süre önce yaptığı açıklamada, Yunanistan’daki terör örgütü Hrisi Avgi tarafından eğitildiğini ve bir süre bu örgütün başkanına koruma hizmeti verdiğini itiraf etmişti…
Son 3 yılda KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ile sözde ‘çözüm için’ görüşme yapan Rum lideri Anastasiadis’in atadığı Eğitim Bakanı, şimdi bu terör örgütü ile eğitim konusunda ‘ortak strateji’ belirlediklerini açıklıyor…
‘Helen-Ortodoks’ dedikleri bir eğitim sistemi ile Rum gençlerine daha da düşmanlık aşılanması hedefleniyor…
İşin ilginç yanı, güneydeki AKEL partisi bu tehlikeli adımları eleştirirken, KKTC’den gümbür gümbür bir tepki yükselmiyor…
AB, ABD ve İngiltere gibi ülkelerin büyükelçileri, kuzeye davet edilerek uyarılmıyor…
Özellikle ‘ırkçılığa karşı olduğunu’ iddia eden AB yetkililerine mesajlar gönderilmiyor…
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne de mesaj gönderilmiyor…
Çok üzücü bir durumla karşı karşıya bulunuyoruz…
Tepkisiz kalmakla veya cılız tepkilerle ırkçı-faşist Rumların elini güçlendiriyoruz…
Kimse boşuna umutlanmasın
Uzun yıllar bu ülkede kalıcı bir barışın sağlanmasına destek veren insanlar olarak, güneydeki gelişmeleri büyük bir üzüntü ve endişeyle karşılıyoruz…
Gün gele iki toplumu yeniden sıcak gelişmelerle yüzleştirmeyi hedefleyen faşist örgütlenmelerin engellenmemesi halinde bırakın çözümü, çözümsüzlüğün daha da kalıcı hale geleceğinden kuşku duyulmasın…
Rumların bizlere verdiği mesajı artık iyi okumalıyız…
Onlar “Ya adanın tamamı, ya da uzun vadeli mücadele” diyorlar…
Peki bizler ne diyoruz?..
Konuşun bakalım!..
