banner564

Avrupa Birliği’ne bir de bu açıdan bakın

Bilmem bu günlerde Makedonya ile Yunanistan arasındaki isim kavgası dikkatinizi çekti mi?
Bizi pek ilgilendirmiyor gibi görünse de biz Kıbrıslı Türkler olarak Avrupa Birliğinin ikiyüzlülüğünü, yaşadığımız coğrafyada bedelini ödemek zorunda bırakılıyoruz.
Bu nasıl bir ikiyüzlülüktür ki bizler bunun bedelini ödemek zorunda bırakılıyoruz?
Makedonya 2 milyon 100 bin nüfuslu küçük bir ülkedir. Eski Yugoslavya Cumhuriyetlerinden birisiydi. 1974’te özerk cumhuriyet oldu. Yugoslavya’nın parçalanması üzerine de 8 Eylül 1991’de egemenliğini ilan ederek bağımsız oldu. Ne olduysa bağımsızlık ilan etmesinden sonra oldu.  Makedonya’nın kendi ülke adı, Yunanistan’la arasında uzlaşılması nerdeyse mümkün olmayan bir sorun haline geldi. 
Makedonya Cumhuriyeti ile Yunanistan arasındaki isim sorununun geçmişi M.Ö. 700’lü yıllara dayanıyor. Makedonya yetkilileri Makedon ırkının, Slav ırkından geldiğini ve geçmişte hiçbir zaman Yunanca konuşmadıklarını iddia etmektedirler. Yunanlı yetkililer ise Makedonya’nın geçmişini; kendi ataları olarak kabul ettiklerini ve Büyük İskender’e kadar uzandığını iddia etmektedirler. Bu sebepten ötürü Makedonya’yı “Helen” geçmişine sahip bir devlet olarak görmektedirler.
Yunanistan’ın, Makedonya’nın ülke ismine itirazının asıl nedeni; kendi sınır toprakları içerisinde bulunun “Makedonya” isimli bölge için, Makedonya tarafından gelecekte olası bir toprak talebini şimdiden bertaraf etmek istemesidir. Sırf bu isim çekişmesi yüzünden Makedonya’nın 2005'te başlayan Avrupa Birliği üyelik müzakereleri ve 2008'de NATO’ya üye olma istemi Yunanistan tarafından veto edilmektedir. Hem de Lahey Adalet Divanının Makedonya’nın haklı olduğu yönündeki kararına rağmen…
Bu çekişmenin bizi ilgilendiren kısmı yok gibi görünse de, Makedonya ile Yunanistan’ın basit bir isim çekişmesi, Avrupa Birliğinin tam bir ikiyüzlü olduğunun göstergesidir. 
1990 yılında Avrupa Birliğine başvuruda bulunan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne neden; 
1963’ten beridir Kıbrıs Türküne uyguladığı baskıcı politikalar, 
15 Temmuz 1974’de Yunan askeri darbesi ile adanın ikiye bölünmesini sağladığı,
Günümüzde kuzey ile güney Kıbrıs arasında hali hazırda ateşkes durumu olduğu sorulmamıştır!
Tüm bu gerçeklikler ve dahası görmezden gelinerek, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Birlik üyeliğine neden 2004’ de  “Evet” demiştir? Hem de adanın bütünü Avrupa Birliğine dâhil edilirken, Kıbrıs Türkü’ne hiçbir soru sormadan, söz hakkı vermeden!
Bugün hangi bağımsız ve demokratik ülke kendi anayasal ismini, başka bir devletin isteği ile değiştirmeye yanaşır ki Makedonya böyle bir değişiklik yapsın? Eğer sorun isim değiştirmekle çözülebilirse, neden Yunanistan sınırları içindeki “Makedonya” bölgesinin ismi değiştirilmesin? Ülke ismi değiştirilmesinden çok daha kolay olduğu kanaatindeyim.
Böylesi bir tutum Kıbrıs Türkü nazarında, Avrupa Birliğinin ikiyüzlülüğüdür. Burada bizi ilgilendiren Avrupa Birliğinin sahip olmadığı duygu, düşünce, erdem, değer ve özelliklere, sanki sahipmiş gibi davranmasıdır. Bizi asıl ilgilendirmesi gereken ise Avrupa Birliğinin başkalarına karşı dürüst olmaması değil, esas Avrupa Birliğinin kendisine karşı dürüst olmamasıdır. Kısacası Avrupa Birliğinin özü, sözü bir değildir.
Avrupa Birliği, herkese farklı davranmaktadır. İşlerine gelmediği noktada toplumları kolaylıkla birbirlerine düşürmektedirler. Onurlu, şahsiyetli bir duruşları yoktur ve kendi çıkarlarına, menfaatlerine uymayanı yüzüstü bırakmaktadırlar. Buyurun size Avrupa Birliği…
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar. 

YORUM EKLE

banner471

banner474