Kıbrıs Türk halkının ezici bir çoğunluğu Avrupa Birliği üyeliği istiyor...
Aslında sadece Kıbrıs Türk halkı değil, Anavatan Türkiye’deki insanlar da Avrupalı olmak için uzun yıllardan beri çaba harcıyor...
Peki neden Avrupa?..
Aile yakınlarını görmek amacıyla sık sık İngiltere’yi, ya da başka Avrupa ülkelerini ziyaret eden Kıbrıslı Türkler; AB üyeliği sonrasında kendilerini ‘cennetin içinde’ bulmayacaklarını çok iyi biliyorlar...
Avrupa’da yaşayan insanların başına Euro yağmadığını da herkes biliyor...
Eğer hala bilmeyen ve hayal dünyasında gezenler varsa, gerçekleri öğrenmek zorundadırlar...
Son yıllarda Avrupa’nın birçok ülkesinde ekonomik açıdan ciddi sorunlar yaşanıyor...
Milyonlarca insan beslenme ve diğer harcamaların artmasından dolayı ay sonunu getirmede zorlanıyor...
Ancak hasta olduğu zaman tedavisini yaptırabiliyor, ilacını alabiliyor…
Daha düzgün yollarda seyahat edebiliyor…
Elektriği kesilmiyor…
Susuz kalmıyor…
Bizler neden Avrupalı olmak istiyoruz?..
Bunun birçok nedeni var...
Birincisi; genç erkeklerin askerlik sorunu...
İkincisi, demokratik hak ve özgürlüklerin yeniden düzenlenmesi...
Üçüncüsü; özellikle serbest meslekte çalışanların sosyal güvenlik hakları...
Dördüncüsü; kimlikle serbest seyahat hakkı...
Beşincisi; hak, hukuk ve adalet...
Sağlık sorunları, ücretsiz tedavi, emeklilik sonrasındaki menfaatler...
Altıncısı ve belki de en önemlisi; KKTC ve Türkiye’deki siyasetin halk üzerinde yarattığı güvensizlik sorunu...
Kuşkusuz; nedenleri daha da uzatabiliriz...
Yukarıda sıraladıklarımız üzerinde herkesin kafa yormasında ve dönüp geçmişin muhasebesini yapmasında son derece yarar vardır...
Çünkü; bu sorunlar aşılamayacak sorunlar değildir...
Çok daha iyisi olabilirdi
KKTC’yi yönetenler; elde ettikleri olanaklarla burasını Avrupa ülkelerinden daha ileri bir seviyeye götürebilirlerdi...
Nüfus, bundan 20 yıl önce 200 bini bulmamıştı...
Ülkenin her yanı yeşille örtülüydü...
Lağım suları denize boşaltılmıyordu...
Kalp, kanser ve diyabet hastalarının sayısı ürkütücü boyutlarda değildi...
Adaletli bir sistem kurulsaydı; ister kamuda, ister özelde çalışsın, herkesin sosyal güvenlik hakları eşitlenirdi...
Kamu hizmetinde verimlilik artırılabilir, çağdaş ülkelerdeki sistemin benzeri burada da uygulanabilirdi...
Verimliliği artırmayı bırakın, 20 yıl önceki kamu hizmetini yüz tane mumla arar olduk...
Sayın Akar , Kıbrıslı Türklerin 20 - 30 Yıl önceki GÜVENİNİ ve TOPLUMSAL DAYANIŞMAYI Yakalayabilmemiz mümkün değildir ! Bugün Kapılarımıza 3 kilit vurduğumuz KKTCde yollarına çıkmaya Hastahanelerine gitmeye varsa Kaldırımlarında yürümeye Korkar olduğumuz Ülkemizin geldiği bugünkü hali içler acısıdır ! Sahtekarlık Yolsuzluk Hırsızlık Usulsüzlük Güvensizlikten nasibini almış Tetikcilerin ve Uyuşturucunun kol gezdiği KKTCde 20 - 30 yıl önceki Yaşam Standartlarımızı Özlemek normal değilmidir yani ! Kirlilikten Pahalılıktan Yönetimsizlikten ve Bakımsızlıktan girilemeyen KKTCden bugün Yabancıların ve Kendi İnsanlarımızın da Kaçmasını kim yadırgayabilir ki!
Yıllardır Uluslararası Hukuk dışında uygulamış olduğumuz yanlış Kararlar neticesi bugün Başımıza gelenlerden Kim Sorumludur acaba ? Yıllardır Sayın Reşat Akarın Çalıştırın diyerek Dilinde Tüy Bittiği AİHM’sinin elimize verdiği TMK’nunu çalıştırmayıp Koçanlayip Sattığımız Rum Mallarının da bir sonu olacağını hiç mi düşünmedik yani ! Bu kadar zamandır Rum Mallarından heba ettiğimiz milyarlarca Dolara yazık olmadı mı ? Her Güzel Şeyin Bir Sonu Olacağını hiç mi Düşünmedik ! Bugün Güzelim Ülkemizi getirdiğimiz Hali ile söylenecek tek Şey ise AYIKLA PİRİNCİN TAŞINI TRNC !!