banner564

Babalarla ilgili anılar unutulmazdır

   Her insanın mutlu ve mutsuz anıları vardır...
   Bazı insanlar zaman zaman derin acı içinde olur ama dıştan görenler o’nu fark edemez...
   Sağlık uzmanları her ne kadar “acılarla yaşamayın, içinize dert etmeyin” dese de bunun imkansızlığını yaşadığımız sürece görebiliyoruz...
   Özel bir konu olacak ama; çocukluk yıllarımda yaşadığım bir olayı bugün ‘Babalar Günü’ olması nedeniyle sizlerle paylaşmak istiyorum…
   İlk kez babamdan ayrıldığım gün ağladığımı ve geceyi korku içinde geçirdiğimi hatırlıyorum...
   Babam tedavi amacıyla Ankara’ya gitmişti...
   Evde 6 çocuk ve annemle kalmıştık...
   O ilk geceyi ‘babasız geçirmenin’ derin acısıyla yatağa girdim...
   Sabaha kadar ağladığımı anneme dahi hissettirmedim...
   Ankara’dan dönünceye kadar hep o’nun yolunu gözledim...
   Dönüşü benim için mutluluk ötesi bir şeydi...
   Bunu ilk defa niye yazıyorum diye merak edenler olabilir...
   Nedeni insanların dış dünyaları ile iç dünyalarının farklı olabileceğine vurgu yapmanın artık gerekli olduğuna ilişkin düşüncedir...
   Yüzünüze gülen veya neşeli olduğu izlenimi veren birçok insanın iç dünyasını bilmeden yaşıyoruz işte...

Kemancı ile tanıştığımız gece

   Babanın değerini insanlar ancak çocuk sahibi olduktan sonra anlarmış derler...
   Gerçekten de öyledir...
   Henüz 23 yaşında ‘çocuk sayılacak yaşta’ baba olduğunuzu düşünün...
   Çocuğun abisi gibi görünseniz de babalık sorumluluğundan uzaklaşamazsınız...
   Çok yoğun çalışan genç bir baba olduğunuz zaman, hangisine yetişeceğim diye telaşlanırsınız...   
   Kendinizden fedakarlık yaparak her boş anı çocuğunuzla geçirmek için çırpınırsınız...
   Oğlum Derviş’in ikinci yaşında Gazeteciler Cemiyeti’nin genel sekreteri ve cemiyet bünyesinde oluşturulan spor komisyonunun başkanıydım...
   Dünya Spor Yazarları Derneği’nin Kuşadası’ndaki toplantısına davet almıştık...
   Hakkını yemeyelim, o dönem Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin Genel Sekreteri olan Erdoğan Arıınar abimiz bu daveti sağlayan kişiydi...
   Kıbrıs Türk spor tarihini anlatmak için büyük bir fırsat doğmuştu...
   Dönemin UBP Genel Sekreteri, eski milli futbolcu, değerli insan Enver Emin abimizle birlikte katıldık toplantıya...
   Ada’dan ayrılmazdan önce yoğun hazırlık yapmıştık...
   Merhum Futbol Federasyonu Başkanı Ahmet Sami Topcan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın yardımlarıyla küçük bir el kitabı hazırlamış, bunun İngilizce baskısını yapmıştık...
   İzmir, Kuşadası öncesinde bir günlüğüne,  muhabiri olduğum Günaydın gazetesinin misafiri olarak İstanbul’da kalmıştık...
   Enver abinin yakın dostları Oğuz İlaç firmasının sahibi Mustafa Oğuz ile kardeşi bizleri Arnavutköy’de ‘Antik’ lokantasına götürmüştü...
   Saçlarına ak düşmüş kemancıyı o gece tanıdım...
   Masamıza geldiğinde ‘Kemancıyı’ çalmaya başladığı zaman nasıl duygulandığımı unutamam...
    Muhteşem bir yerde yemekteydim ama aklım evimde, küçük çocuğumdaydı...
   İşte o an yine babamı düşündüm...
   Fedakar insan Hüseyin Akar’ı...
   Çok zor şartlar altında 6 erkek evlat yetiştirmenin zorlukları ve Ankara’ya gidişi aklıma gelmişti...

Hayatın ve insanların kıymetini bilelim

   Bugün dünyamızda birçok ülke insanı ekonomik açıdan ciddi sıkıntılar yaşıyor...
   Bazı ülkelerde savaşlar veya terör hareketleri yüzünden can kayıpları oluyor...
   Milyonlarca insan savaştan kaçıp göçmen hayatı yaşıyor...
   Bizler bu tür olayların acısını yaşamış insanlarız ve bugünkü halimize şükrediyoruz...
  Ne var k; bizleri de etkileyen bu ağır ekonomik koşullar altında, birlik ve beraberliğe; karşılıklı anlayış ve dayanışmaya her zamankinden fazla ihtiyacımız vardır...
   Özellikle de aileler kendi birliklerini korumalı, eskisine göre daha da güçlendirmelidir...
   Küçücük konuları büyüterek basit nedenlerle ayrılmayı ve kavgayı öne çıkarmak yerine; tam tersi birlikteliği kuvvetlendirmeyi ve sevgiyi öne çıkarmalıyız...
   Babalar ve annelerin önceliği evlatları, kendi yuvaları olmalıdır...
   Dayanışmayı başaran insanlar her türlü sıkıntıyı, diğerlerinden çok daha kolay atlatırlar...
   Bunu beceremeyenler bir süre sonra hüsrana uğrar ve ciddi sıkıntılar yaşarlar...
   İyi pazarlar...

YORUM EKLE
YORUMLAR
öz
öz - 2 yıl Önce

Babam Kıbrıs'ta doğdu,Kıbrıs'ta öldü mezarı buracıkta. Babamın babası yani dedem de Kıbrıs'ta doğdu,Kıbrıs'ta öldü. Mezarı şuracıkta. Dedemin babası, dedemin dedesi için tüm soy ağacımız için de, durum aynı.Çocuklarımız ve torunlarımıza gelince...Barış gelmez ise maalesef, her biri bir tarafa savrulacak.
Tüm babaların babalar günü kutlu olsun.

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Mr öz barışı kim getirmiyor Annan referandumunu reddeden crans montanada masadan kalkan senin hayranı ildugun Rum itleri mi yoksa turkiyemi bence senin dedenin babanın kemikleri sızlıyor dur senin gibi bir evlat yetiştirdikleri için senin palikarya babaliklarin çoktur onun için bu sana koymaz

banner471

banner474