banner564

Bağımlıyız

Bağımlı bir coğrafyada yaşıyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ekonomisi Türkiye Cumhuriyeti’nin (TC) katkıları ile yürüyor. Bu katkılar ile KKTC’nin dış borçlarıken, yeni doğan her çocuk borçlu doğuyor. Genç nesil ailesinden sağladığı maddi katkılarla yaşamının sürdürebiliyor. Özellikle göç yasasından sonra kamu da istihdam edilenler, ailelerinden maddi destek almazlarsa hayati idamelerini da sağlamakta zorlanıyorlar. Neyse ki aileler borç yazmıyorlar. Güvenli bir gelecek için çocuklarına maddi destek sağlamaya çalışıyorlar. Ben buna sponsorlu yaşam diyorum, gençler aile sponsorluğunda yaşıyorlar. Özel sektörde çalışanları ise söylemeye gerek yok, halleri durumları belli...
Bağımlılık genel anlamı ile, herhengi bir nesneye, kişiye, varlığa duyulan ve giderek artan istek olarak açıklanabilir. Bu genel tanımlamaya göre bağımlılığın iki boyutu vardır;
Kimyasal
Eylemsel
Dikkat çekmek istedim nokta ise, Başbakanlık bünyesinde kurulan “Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu”dur. Geç kalınmış olmakla birlikte olumlu bir gelişme, fakat eksik. Oluşturulan komisyon adından da anlaşılacağı gibi sadece madde (kimyasal) bağımlılığını  içermekte, eylemsel bağımlılığı gözardı etmektedir. Fakat bağımlılığın her iki boyutu da birbiri ile etkileşim içerisindedir.
Günümüzde teknolojinin gelişmesine paralel, açıklanamaz bir şekilde, teknolojiyi iyi bir kullanıcı değil fakat iyi bir tüketici haline geldik. Insan duygularının olmadığı, insani değerlerin gözetilmediği teknoloji dostluğu, bilinçsiz kullanımla birlikte süreç içerisinde
teknoloji bağımlılığına dönüşebilir veya belki de dönüşmüştür. 
Hayatımıza 1980’lerde hızlı bir giriş yapan internet, hayatı kolaylaştırıyor. Hem zaman hemde enerji anlamında önemli kazanımlar sağlamaktadır, fakat bilinçli kullanıcılara. İnternetin yaygın ve kolay ulaşılabilir olması, bugün gelinen noktada patalojik internet kullanımı, problemli internet kullanımı, internet bağımlılığı gibi değişik tanımlamalar karşımıza çıkmarmaktadır. Bağımlılığın oluşmasına zemin hazırlayan nedenler;
Zaman ve mekan sınırlaması olmaması, çeşitli aktivitelerin olması, bireyin kendini kabul görme kaygısı olmadan sınırsız şekilde ifade etmesi ve benzeri etmenler bağımlılığı kolaylaştıran nedenler olarak sıralanabilir...
İnsanların bügün neden internete bağımlı oldukların açıklamak zor. Konu ile ilgili çalışmalar henüz çok yeni ve yetersiz. Ancak sonuçları hakkında birtakım verilere ulaşılmıştır. En çarpıcı sonuçları kişinin çevresi ile tutarsız ilişki kurması ve gerçekleri anlamaktan kaçınması en belirgin özellikleridir. Bir diğer çarpıcı neden ise tüm bağımlıllık meddelerinin internetden kolayca temin edilebiliyor olmasıdır. İnternet ortak bir zemin oluşturmaktadır.
Bağımlılığın her boyutu günümüzde toplumumuzu tehdit eden büyük bir tehlikedir. Bunu farkındalığını sağlayan Türkiye, Yeşilay Kurumu ve Milli Eğitim Bakanlığı ile ülke çapında bir projeye imza attılar. Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Programı (TBM). Batılı ülkelerde bu ve benzeri çalışmalar çok önceleri başlamasına rağmen, Türkiye konunun önemini kavramış ve çalışmalarına başlamıştır. TBM projesi, Türkiye’nin sosyolojik yapısı, ihtiyaçları ve mevcut eğitim sistemi göz önüne alınarak tasarlanmış, bağımlılıkla mücadelede bir eylem aksiyon planıdır.
Biz de ise bağımlılık sorunları bilinmekle birlikte, hükümet politikası olarak ele alınması çok yeni. Başbakanlık bünyesinde oluşturulan komisyon ise bunun bir örneği. Fakat konuyu sadece madde bağımlılığı olarak ele almak, irdelemek, araştırmak, konunun eksik kalmasına neden olacaktır. Başa dönülmesi ise büyük bir olasılıktır. Bağımlılığın her boyutu ciddi sorunlar yumağı oluşmasına neden olurken, her çeşit bağımlılığın biribirini etkilediğini, tetiklediğini unutmamalıyız. Oluşturulan hükümet politikasının buradan haraketle yeniden düşünülmesini ve yol haritasının buna göre oluşturulmasını, gönülden arzu ediyorum. Genç yaşamlarımız için...
YORUM EKLE

banner608

banner474