banner564

Baharat ve İpek Yolları, Karşı Karşıya

Yunanistan, İsrail ve “ Kıbrıs Cumhuriyeti” zirvesi 4 Eylül’de Lefkoşa’da gerçekleşti. Bu zirvede, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbonların Avrupa ve dünya pazarlarına erken sunumunun temel olduğu ifade edildi. . .
Ancak zirve sonrası bundan sonraki toplantıya Hindistan’ın da davet edileceği haberleri basında yer aldı. Bir merak kamu oyumuzda da gelişmedi. Ama arkasından Hindistan’ın Başkenti, Yeni Delhi’de gerçekleşen   G20 Zirvesinde, olayın ne olduğu ortaya çıktı. 
Çünkü G20 Zirvesi içinde; ABD, Hindistan, BAE, Suudi Arabistan, Fransa, Almanya, İtalya ve AB;  IMEC olarak isimlendirilen tarihi Baharat Yolunun 21. Yüzyıla dönük ekonomik koridoru olacak bir antlaşma imzaladılar. Bu ekonomik yol güzergahı, deniz ve demir yolundan oluşuyor. Hindistan’dan yola çıkacak ürünler, önce Birleşik Arap Emirliklerine, oradan demir yolları ile Suudi Arabistan’a, sonra Ürdün ve İsrail’e gelecek. 
Oradan da İsrail ve Yunanistan limanlarından, Avrupa’ya gidecek. Bu antlaşma, ABD Başkanı Sayın Biden’ın ağırlığı ile oluştu. Bu antlaşmadan  sonra, İtalya Başbakanı Sayın Giorgia Meloni, daha önce, Çin’in gündeme getirdiği, tarihi İpek Yolu’nun 21.yüzyıl versiyonu olan “Kuşak ve Yol Girişimi”, BRI’dan ayrıldıklarını, Çin Başbakanı Li Qiang’a söyledi. Bu oldukça önemlidir. 
Çünkü M.Ö ve Orta Çağ boyunca Çin’in İpekli kumaşları ve Hindistan’ın baharatları, bu İpek ve Baharat yolları üzerinden Roma ve Venedik’e kervanlar ve deniz yolları ile geliyor ve oradan da Avrupa’ya gidiyordu. Orta Çağ boyunca bu güzergahlar, ağırlıkla Bizans ve sonrasında Selçuk ile Osmanlı İmparatorluğu üzerinden gerçekleşiyordu. Ama Ümit Burnunun keşfi, Süveyş Kanalı ve benzeri gelişmeler bu güzergahların  önemini kaybettirdi. 
Fakat Küreselleşmenin gelişmesi, Çin’in etkinliğinin artması ve ABD ile dünya çapında ciddi rekabet içine girmesi ile Çin ve Avrupa arasındaki ekonomik ilişkinin doğurduğu ihtiyaç; tarihi İpek Yolu’nu yeniden gündeme getirdi. Çin, bu konuyu canlandırmak için siyasi, ekonomik, kültürel ve insani pek çok adım attı. Ama dünya hakimiyetindeki etkisinin sarsılmasına tahammülü olmayan ABD;  Rusya ve Çin’i kuşatmak için çok yönlü adımları hızlandırdı. Böylece Çin’in İpek Yoluna alternatifi olarak, tarihi Baharat Yolunu gündeme getirdi. Bu yolda dikkat çekici en önemli unsur, Anadolu’nun yok sayılmasıdır. Ama İsrail, Yunanistan ve dolaylı olarak “ Kıbrıs Cumhuriyeti” var. 
Böylece uzun bir zamandır izlenen yanlış politikalar nedeni ile Türkiye ve Kıbrıs Türk Toplumunun Doğu Akdeniz ve bölgemizde geldiği “ derin yalnızlığa”, bu Baharat Yolunda da uğradık. CB Tatar ve UBP ağırlığındaki hükümetin, Kıbrıs adasında eşit toplum olarak sahip olduğumuz hak ve stratejik konumumuzu, güttüğü politikalar nedeni ile yaraladı. KTT yalnızlığa sürüklendi. Böylece inisiyatif, Güneyin bağnazlarına geçti. 
Şimdi İsrail, Yunanistan ile 4 Eylül’de Lefkoşa’da gerçekleştirdikleri Zirve’de, gelecek toplantıya Hindistan’ı neden davet edecekleri daha da anlaşılır oldu mu? İnsanlar, uzun erimli çıkarları için ince stratejik adımlar düşünüyor. 
Ama bizimkiler yalnızca Dikilitaş etrafında iç politika ve kendi ideolojik, siyasi çıkarları için dar iç komplolar ile uğraşıyor. Şimdi Türkiye bir yandan Yunanistan, İsrail ve AB ile bu süreçte oluşan yalnızlığını gidermek için adımlar atmaya çalışıyor. Biz ise kendi inisiyatifimizi tüketerek, adım atamıyoruz. Unutmayın efendiler. 
Son BM Zirvesinde ABD Başkanı Sayın Biden, Orta Asya Türk Devletleri Başkanları ile de bir zirve gerçekleştirdi. Bunun da pek çok siyasi sonucu ve gerilimi olacak. Peki, biz ne yapacağız? Son BM Zirvesinde, Sayın Hristodulidis’in konuşmasında; BM Genel Sekreteri Sayın Guterres’in, Crans Montana’da taraflara sunduğu 6 maddelik göstergelerden tek kelime etmediğini gördük. 
Peki onun bu samimiyetsizliğini Sayın Tatar, Ertuğruloğlu ve UBP Hükümetinin  bir yetkilisi çıkıp eleştirdi mi? Görüşmeyi bile ret ettiler. 
Çok haklarımızı, varlığımızı korumamız için  bilimsel yaklaşımlara ve demokrasi ile güçlü bir ekonomik zemine dayanmamız gerekir. Hamaset bizi yalnız yormaz, derin yalnızlığa da mahkum eder. 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ilker Cankara
Ilker Cankara - 8 ay Önce

Turkiye Cumhuriyeti bizi devre disi birakarak gerceklestirilecek bu projeye cevabini veriyor. Basra Korfezin'den cikarak Irak uzerinden Turkiye'ye girecek olan yeni hat bu projenin taslarini yerinden oynatabilir. Bu hat zaten eninde sonunda bahsi gecen Hindistan projesine de entegre olacak. Zaten tum hatlar nihayetinde birbirine entegre olacak. Turkiye'siz oyun kurulamaz bu cografyada. Bunu goremeyen akillar jeopolitik perspektiften yoksun ve uzun vadede de kaybetmeye mahkumdurla.

Turkish Power
Turkish Power - 8 ay Önce

Ortada fol yok yumurta yok salla gitsin

Turkish Power
Turkish Power - 8 ay Önce

Israille olan mesele filistin hamas misirla olan mesele sisi meselesiydi simdi bu yanlis politikalardan mecburen geri donuluyor gkry nerede dogalgaz cikatti hangi boru hatti uygulamaya girdi karsilikli cikarlar nedeniyle olacak olana donuluyor yani bos gaz vermeyiniz ctp iktidarinda kktc yi kim tanidi adamlarin derdi tum kibrisa cokmek buna kim izin verecek

banner471

banner474