Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde önemli bir yolsuzluk davası görüşülüyor…
İçişleri ve İskan Bakanlığı’nın eski müsteşarı Hasan Fındık, 4 parça araziyi sahte koçanlarla Hüseyin Vasilyalı’nın adına geçirip satmakla suçlanıyor…
Fındık sanık sandalyesinde otururken, dönemin İskan Dairesi müdürü Öztan Özenergün tanıklık yapıyor…
Değerlendirme ve Tazmin Komisyonu eski Başkanı olan Hüseyin Nevzat Atik, bir hafta önce önemli bir itirafta bulunmuş, göreve getirilirken hiçbir tecrübesinin olmadığını söylemiş ve partizanca atandığını itiraf etmişti…
Bir itiraf da Özenergün’den geldi.
Özenergün önceki gün ise Savcı İbrahim Ruso’nun sorularını yanıtlarken aynen şunları söyledi:
“Hasan Fındık bir gün beni yanına çağırdı. Hüseyin Vasilyalı’yı tanıttı. ‘Ona yardımcı olalım, biz de faydalanacağız’ dedi. Vasilyalı, güneyde kalan mallarına karşılık mal talep ediyordu. Ancak hem hak sahibi değildi hem de eşdeğer puanı yetmiyordu. Ben devlete ait arazileri, tarım tahsisi ve eşdeğerden hak sahibi olduğu yönünde doldurdum. Böylelikle devlete ait 4 parça araziyi sahte belgeyle Vasilyalı adına geçirdik. Daha sonra Vasilyalı’yı Olgun Amcaoğlu’na yönlendirdik. Diğer işlemleri Amcaoğlu tamamladı. Koçanlar hazırlandı, Tapu Dairesi’nden alıp, Hasan Fındık’a götürdüm. Hasan Fındık, sahte belgeyle şahıs üzerine geçirilen 4 parça araziden birinin Koçan’ını Vasilyalı’ya, diğer üçünü Amcaoğlu’na vermemi istedi. Emlakçı Olgun Amcaoğlu üç araziyi sattı ama kime ve ne kadara sattı bilmiyorum. Amcaoğlu, ‘110 bin Sterlin size vereceğim. Geriye kalan benim ve emeğimindir’ dedi.
Ben Amcaoğlu’nun ne kadar aldığımı bilmiyorum, sormadım da. 110 bin Sterlini iki ayrı seferde ödedi. Her ikisini gece evimin yanındaki park alanına gelerek verdi. İlk seferde getirdiği 55 bin Sterlinin 20 binini ben aldım, 35 binini ise aynı akşam Fındık’ın evine götürüp verdim.”
Şartlı tahliye saçmalığı
Şimdi burada önemli bir uygulamaya dikkat çekelim…
Yolsuzluk ve rüşvet itirafında bulunan Öztan Özenergün daha önce yargılanmış ve 4 yıl hapislik cezası almıştı…
Fakat KKTC’nin uygulamaya koyduğu ‘Şartlı Tahliye’ uygulaması sayesinde iki yılı dahi doldurmadan tahliye edilmişti…
Bu ne demek oluyor?..
KKTC’de adalet tecelli etmemiş oluyor…
Siyasi çıkarlar ve partizanlık uğruna yargının kararları etkisizleştiriliyor…
İşte KKTC gibi küçük bir yerde rüşvet ve yolsuzluk olaylarının artmasının ana nedenlerinden biri de budur…
Cezalar caydırıcı olsa bile, saçma yasalarla bunu etkisizleştiriyorlar…
Şimdi siz bu ülkenin bu şartlarda temizleneceğine inanıyor musunuz?..
Cevabını siz verin…
Ganimet düzeni ile Kurup KKTC’yi getirdiğimiz nokta maalesef budur ! Ambargolu veTanınmamış Uluslararası Hukuk kolunun giremediği KKTC’de bu güne kadar yaptıklarımız yapanın yanına kalmıştır, Rum Mülklerini yağmalayıp sattık ve bitirdik ne TURİZM ne Üretim ve ne de Ekonomi dedik her şeyi maalesef batırdık Dana’yı yedik kuyruğuna geldik ! Gelecek günlerde bizim olmayan ve satıp satıp yendiğimiz Rum mülklerinin bedelini elbet bizler değilse bile çocuklarımız ve torunlarımız ödeyecektir, KKTC’deki kötü siyaset neticesi Elimize verilen Mal Tazmin Komisyonunu çalıştıramayıp Bizlerin çocuklarımızın ve Torunlarımızın geleceğini kararttık ! Zaman aşamasına güvenip eski Mülk sahibi Rum malını isteyemez dedik ! Zaman aşaması bir mülk sahibini nasıl Eski mülk sahibi yapar acaba ! Gerçekleri görmeliyiz Uluslararası Hukuk elbet bir gün Kuzey Kıbrıs’a da girecektir bu güne kadar KKTC’de yapmış olduğumuz yanlışların bedelini ise torbayı doldurup kaçanlar değil ise maalesef KKTC’de kalanlar ödeyecektir, Bu güne kadar KKTC’de Rum malları üzerinde zil çalıp oynadık ‘“ Bugünden sonra mı ? Yöneticilerimiz ile Allah Sonumuzu Hayır Eylesin !