Kuzey Kıbrıs, dünyada benzeri bulunmayan bir bölgedir…
Bizler adına ‘devlet’ desek de dünyadan kopuk yaşadığımız gerçeğini inkar edemeyiz…
Evet devlet kurduk ve çok sayıda makam yarattık…
Fakat bu makamların büyük bir çoğunluğu iş yapmaz, hizmet vermez durumdadır…
İşe yaramayanları devre dışı bırakmak yerine; küçücük bir ülkeyi ağır mali yük altına sokacak siyasi atamalara devam ettik…
En önemli kurumların başında gelen elektriği özelleştiremedik…
Ayrıca devlet yönetiminde verimli çalışmasını da başaramadık…
Pahalı üretim politikasına göz yumarak ülkeyi topluca iflas noktasına getirdik…
Özellikle son zamlarla sanayi, ticaret, turizm ve tarım sektöründe üretim ve pazarlama artık imkansız hale geldi…
Pahalılık altında inleyen vatandaşların dünyası karardı…
Ve en sonunda bu kurum 59 günlük hükümeti istifa noktasına getirdi…
Ya bundan sonrası?
Peki bundan sonra ne olacak?..
Özetlemek gerekirse her alanda tam bir kaos yaşanacak…
Yüksek elektrik faturaları ödenemeyecek…
Teknecik’te üretim bir süre sonra tam durma noktasına gelecek…
Güneye bağımlılık daha da artacak…
Karanlığa mahkum edilen insanlar, kendi ülkelerinden umudunu kesecek…
Çok sayıda iflas, ekonomik sorunların yanı sıra sosyal yaşamı da karartacak…
Önümüzdeki acı gerçekler bunlardır...
Yeni hükümet çok hızlı bir sürede kurulsa dahi Ankara ile imzalanan ekonomik protokolün uygulanması kolay olmayacak…
Belediyeler reformu, seçim tarihine kadar meclisten geçmeyecek…
Maaş ödeyemez duruma gelen belediyelerde grevlerin başlamasıyla birlikte yaşadığımız kentler çöplüğe dönüşecek…
Görünen köy kılavuz istemez
Bunların yaşanmasını elbette istemeyiz…
Ama sorun sadece elektrik ve hükümetin bozulması sorunu değildir…
Sorun herkesi; tüm ülkeyi doğrudan ilgilendirecek kadar hayati öneme sahiptir…
Turizm ülkesinde bir otelci ayda 4 milyon TL elektrik parası ödeyerek, Güney Kıbrıs ve Türkiye’deki rakipleriyle yarışamaz…
Müşterilerine kaliteli hizmet sunamaz…
Birikmiş borçlarını ödeyemez…
İşte o yüzden bu zor günleri atlatabilmek için ‘teknokratlardan oluşacak’ ve tüm partiler tarafından desteklenecek bir geçiş hükümetine her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır…
Bunu da beceremezsek, başa gelecekleri hep birlikte çekeceğiz…
Sayın Akar, yıllarca yapmış olduğunuz kayda değer uyarılarınızı maalesef cidden kayde alanımız olmamıştır, Çarşambanin geleceği persembeden Bellidir misali ben yaparım olur Siyaseti ile yönettiğimiz ve artık tutulacak yeri kalmayan güzelim Ülkemizi yiyip bitirip mahvettik , KKTC yi bugün geldiği noktada ise artik uzatmaları oynuyoruz ! Kırk yıl önce Zenginlikler içinde kurduğumuz KKTC yi batma noktasına getirdik ve mevcut Siyasetimiz neticesi maalesef daha da kötü günlerimiz kapıdadır,
Bu saaten sonra batırdığımiz KKTC için söylenecek olan bir İngiliz Atasözü vardır
ALL-GOOD-THINGS-COME-TO-AN-AND