banner564

Başbakan Tatar’ın mektubu

  Başbakan Ersin Tatar, dün bu köşede yayımlanan ‘Herkes mesajını almalı’ başlıklı yazımıza bir mektupla karşılık verdi…
  Yazıda Sayın Tatar’ın adı geçmediği halde, bazı satırları kendi üzerine alarak gönderdiği yazıyı bugün aynen bu sütunda yayınlıyoruz…
  Kuşkusuz; Diyalog Medya’nın en büyük özelliği her görüşe açık olmasıdır…
  Saldırı ve şiddet içermeyen her türlü görüşe saygılıyız…
  Sayın Tatar’ın ‘üzerine aldığı’ mesajlarla ilgili yanıtına ‘günü geldiğinde’ bizim de ilave edeceklerimiz olacak…
  ***
Sayın Reşat Akar
Diyalog Gazetesi 
Genel Yayın Yönetmeni 

  25 Mayıs 2020 tarihinde Diyalog gazetesinde “Herkes mesajını almalı” başlığı ile kaleme aldığınız köşe yazınızda bana da bazı mesajlar göndermeye çalıştığınız ama bunların doğru olmadığı kanaatindeyim. 

  Öncelikle belirtmeliyim ki benim ne Diyalog TV ne de gazetenizle bir sorunum yoktur, olmamıştır. Bunu herhalde siz de biliyor ve takdir ediyorsunuz…   Sadece Covid-19 salgını ile mücadele ettiğimiz son dönemde bile defalarca sizinle canlı yayına katıldım. KKTC’de Kızılay’la birlikte yardım kampanyası başlattığınızda ilk bağlantı kurduğunuz, ilk bağışta bulunan kişi ben oldum. 

  Ne var ki Diyalog TV’de Sayın Besim Tibuk’un katıldığı bir programda tamamen Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik olarak ifade edilenler nedeniyle bir sorun oluştu. Türkiye Radyo Televizyon Üst Kurulu Diyalog TV’ye bir ceza kesti ve uygulaması için Türksat’a bildirimde bulundu. Bu karar tamamen Türkiye’nin bir kararıdır ve RTÜK tarafından alınarak Türksat’ca uygulamaya konulmuştur. Bu yazılar, Başbakanlığa bağlı bir kurum olan BRTK’ya da gönderildi. 

  Diyalog TV’nin KKTC’deki yayınlarının durdurulması gibi bir durum söz konusu değildir. Nitekim eğer kendi isteğinizde BRTK üzerinden yapılmakta olan karasal yayıncılıktan bu karardan çok önce ayrılmamış̧ olsaydınız, söz konusu platformda yayınlarınız devam edecekti. 
  Anadolu Ajansı Diyalog TV’nin Türksat üzerinden yayın yapmasının durdurulmasıyla ilgili haberi 30 Nisan 2020 tarihinde abonelerine duyurdu. Bu haberde tamamen Türkiye’ye ait olan KKTC’deki tüm TV’lere ayrı ayrı yapılan özel sözleşmelerle yararlanma imkanı sağlanan Türksat uydusundaki yayınlarınızın durdurulmasının sebebinin, “Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a kanalınızda yayınlanan malum programda hakaret niteliğinde ifadeler kullanılması, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına ve bölünmez bütünlüğüne zarar verilmesi” olarak belirtilmiştir. 
  Durum açıktır. Benim söylediklerim bellidir ama anlıyorum ki siz bunu istismar ederek bizim aleyhimize bir takım mesajlar vermeye çalışıyorsunuz. Önemli değildir… 
  Ben sadece, tarihe not düşmeye çalışıyorum. Ersin Tatar’ın ne kadar açık sözlü olduğunu, neyi kastettiğini, neyi niçin söylediğini herkes bilir. 
  Yazınızda diğer değindiğiniz bir konuda Cumhurbaşkanı Sayın Akıncı ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerdir. Şunu vurgulamalıyım ki Genel Başkanı olduğum UBP her zaman için KKTC’deki tüm makamların, tüm kurum, kuruluş ve siyasi partilerin Anavatan Türkiye’de kim Cumhurbaşkanı olmuş, kim hükümetteymiş̧ ayrım yapmadan muhatapları ile en iyi ilişkileri kurmalarından yana olmuş, daima bunu teşvik etmiştir. 

  Dolayısı ile biz Sayın Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhurbaşkanı arasındaki bayram mesajlaşmasından üzüntü duymadık, tam tersine memnun olduk. Türkiye ile İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması’na gelince; malumlarınız üzere bizden önceki 4’lü koalisyon hükümeti 15 ay (2 Şubat 2018- 22 Mayıs 2019) görev yapmasına rağmen Türkiye ile bir anlaşma imzalama noktasına gelememişti. Biz 1 Haziran 2019 tarihinde Cumhuriyet Meclisi’nden güvenoyu alarak işe koyulduk ve 20 Temmuz 2019 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’ye 750 milyon TL tutarında bir katkı sağlanmasını ön gören İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması’nı imzaladık. 

  Türkiye bu antlaşmada öngörülen kaynağı tarafımıza iletti ve bunlar gereken yerlerde kullanıldı. Şunu da belirtmeliyim ki, hükümetimizin aldığı kararlar ve ekonomide yaşanan olumlu gelişmeler dolayısı ile Covid-19 süreci öncesinde kamu maliyemiz yerel gelirlerimizle, cari giderlerimizi karşılar noktada bulunuyordu. 

  Şimdi ise, Anavatan Türkiye ile yeni bir İktisadi ve Mali İşbirliği imzalamamız söz konusudur. Bu konudaki teknik çalışmalar tamamlanmıştır. Benim veya hükümetimin, “Türkiye’den sadece biz para alabiliriz…” 

  “Türkiye Akıncı yüzünden bize para vermiyor” diye bir iddia veya söylemimiz asla olmamıştır, olması da mümkün değildir. Ben ve partimin hedefleri bellidir: KIBRIS TÜRK HALKININ KIBRIS ADASINDA, ÖZGÜRLÜK, REFAH VE GÜVEN İÇİNDE YAŞAMASI, ANAVATAN TÜRKİYE İLE HER ZAMAN SAMİMİ, SICAK İLİŞKİ İÇİNDE OLMAMIZ… 
  Belki size klasik bir ifade gibi gelecek ama benim için siyaset bir amaç̧ değildir; halkımıza, devletimize, milletimize hizmet etmek, baki kalan bu kubbede hoş̧ bir seda bırakabilmek için bir araçtır. 
  Sizin de benim bu yazımdan gereken mesajları çıkarmanızı diler, sağlık ve çalışmalarınızda başarılar dilerim…

YORUM EKLE
YORUMLAR
Asil Türkiyeli
Asil Türkiyeli - 4 yıl Önce

Türkiye Cumhurbaşkanına hakarete varan ifadeler kullanılması nedeniyle kapanmış Diyalog... Vay vay vay.. KKTC Cumhurbaşkanına Türkiye'den hakaret eden, aşağılayan, alay eden, yok sayan ahlaksız AKP yetkileri ve cumhurbaşkanlığı yetkilerine neden cevap vermediniz o zaman? Neden Sayın Akıncı'ya bu kadar hakaret edilmişken, siz de Türkiye Cumhuriyeti'ne nota vermediniz? Neden konsolosu dış işleri bakanlığına davet edip uyarmadınız?
Yoksa Sayın Akıncı sizden değil mi? Yoksa paçanız mı ye(t)medi? Yoksa KKTC devleti muz cumhuriyeti mi?

banner608

banner473