Teknecik Santrali’ne yeni jeneratörler alındığı zaman, Güzelyalı’daki Lütfi 10 yaşında idi...
   Bugün 24 yaşında...
   Feride henüz doğmamıştı...
   Şimdi hem Lütfi, hem Feride, onların arkadaşları, anne ve babaları, dayıları, amcaları, teyzeleri, enişteleri, komşuları; kısaca o bölgede oturan insanların hepsi zehir soluyor...
   Civardaki Esentepe ve Çatalköy’de kanser hastalıklarının arttığını hepimiz biliyoruz…  
   Teknecik santrali bundan 8 yıl önceki verilere göre; doğaya yılda 40 bin ton kükürt, 5 bin ton katı parçacık ve 250 ton hidrokarbon salıyordu...
   Bugünkü miktarın ne olduğunu bilmiyoruz…
   Filtre sistemine geçilmesi halinde tahribatın azalacağını söyleyen uzmanların görüşleri hiçbir zaman dikkate alınmadı…
   Ve aradan yıllar geçtikten sonra santraldan yükselen siyah dumanlar yeniden gündeme geldi…
   Bölgedeki insanlar Teknecik’ten yükselen dumanları gördükçe doğal olarak endişeye kapılıyor ve yetkilileri göreve davet ediyor…
   Elektrik Kurumu’nda çalışanların bir kısmı bu son olayları akaryakıtın kalitesiz oluşuna bağlıyor…
   Yönetim ise, jeneratörlere takılan parçaların hatalı olduğunu savunuyor…

Devlet ne yapıyor?

   Elektrik Kurumu’nda yönetimle, sendika veya yönetimle çalışanlar arasında ciddi görüş ayrılıkları yaşanırken; KKTC’yi yönetenlerden; yani hükümetlerden ve muhalefet partilerinden herhangi bir tepki gelmiyor…
   Teknecik santraline filtre koymak için paraya ihtiyaç duyulduğunu ve böylesi bir dönemde kaynak yaratılamayacağını söyleyenler; diğer yandan 5 bin dolayında Resmi Hizmet Aracı kullanmaya devam ediyor…
   Müdürün evine kolakas götür, müsteşarın evindeki eşyayı al getir, delegeyi köyüne bırak...
   RHA’ların çoğu özel gerekçelerle yollarda boy göstermeye devam ediyor...
   Akaryakıt, ruhsat, bakım ve onarım masraflarını kimse hesaplamıyor...
   Peki Teknecik Santrali’ne filtre alımı?..
   Ona para yok...
   Bakanlar o bölgeden geçmediğine göre sorun da yok!..
   Geçmişte ihalesiz jeneratör alımlarına milyonlarca Euro harcandığı halde, santral için gerekli olan filtre alımı ihmal edildi...
   Gelinen aşamada, Teknecik civarındaki evlerde oturan vatandaşlar evlerinin penceresini açamıyor, bahçesinde oturamıyor…
   Hem insanlar zehirleniyor, hem doğa tahrip ediliyor…
   Fakat kimin umurunda?..
   Bunu dert eden ve üzerinde ciddiyetle duran var mıdır?..
   Varsa nerededir?..