Kuzey Kıbrıs’ta 38 binden fazla sigorta emeklisi vardır…
Sigorta emeklilerinin maaşları 3 yıl öncesine kadar prim ödemelerinden karşılanıyordu…
Yani sigorta kurumuna yatan primlerle, emekli maaşlarının ödenmesi için yeterliydi...
Sigorta Kurumu, Coronavirüs salgını öncesinde maaşları rahatlıkla ödeyebiliyordu…
Çünkü; vatandaşların yanı sıra çalışma izniyle çalışanların iş verenlerinden düzenli olarak prim topluyordu…
Ne var ki; son iki yıl içinde 12 bini aşkın işçi adayı terk etti…
Bunların hemen hepsi Türk vatandaşıydı…
Türkiye’de daha iyi maaş bulanlar KKTC’ye veda etti…
Şimdi eğri oturup, doğru konuşalım…
Bu küçük ülkede bugüne kadar toplumun önemli bir kesimi ‘çalışma izinli’ işçilere karşı tepkili oldu…
Yatırımlara karşı çıkıldı…
Yatırımcılara yoğun saldırılar yapıldı…
Devletin uygulamakta olduğu ‘teşvik sistemi’ kasıtlı bir şekilde yanlış yorumlandı…
İnsanlara ‘para yardımı yapılıyormuş’ gibi bir algı yaratıldı…
Ve yüzlerce kez uyarıldıkları halde siyasiler de bu yanlışlığın düzeltilmesi için çaba harcamadı…
Yatırımcılar saldırılarla baş başa bırakıldı…
Halbuki; teşviklerin mali yardımla ilgisi yoktu…
Sadece yatırım yapan işletmelere, yatırım sürecinde gümrüksüz malzeme için izin verildi…
Böylesi bir uygulama dünyanın her yerinde vardır…
Özellikle bizim gibi ambargo altında tutulan, tanınmamış bir ülke için yabancı yatırımlar altın değerindedir…
Ama bizler bunun kıymetini bilemedik…
İşçiler de hedef oldu
Yatırımcıların yanı sıra çalışma izinlilere yönelik tepkilerin ardı arkası kesilmedi…
Onların İhtiyat Sandığı birikimlerine ‘yasa çıkarılarak’ el konuldu…
İki yüz milyon lirayı aşan birikimler ‘sendikalaşma’ adı altında belirli kesimlere dağıtıldı…
Böylece o kaynak da eritildi…
Sigorta Kurumu, pandemi sürecinde yeterli miktarda prim toplayamadı…
Şimdiki durumda ise ‘kayıtlı işçilerin’ yerini ‘kaçak Afrikalılar’ aldığı için durum daha da kritik bir noktaya geldi…
Sigorta kurumu, binlerce kaçak işçinin sigorta primlerini toplayamıyor…
Dolayısıyla emeklilerin maaşlarını da kendi gelirleriyle ödeyemiyor…
Peki ne yapılıyor?..
Her ayın sonunda bankalardan ve maliyeden borç para alınıyor…
Ama bu sakat uygulamanın ne kadar devam edebileceğini kimse sorgulamıyor…
İşçi ve Bahar Bayramı’nda tüm yetkililere “Bu sakat sistemi nasıl düzelteceksiniz” diye sormak istiyoruz…
Nasıl düzelteceksiniz?..
Var mı bir sihirli formülünüz ?..
BEN ASLEN K.K.T.C. VATANDAŞIYIM İLK OKULU KARAKOLDA ORTA OKULU N.K.L. OKUDUM 1972 YILINDA ASKERLİĞİMİ YAPTIM VE HEP ONUN BUNUN YANINDA ÇALIŞMAKLA GEÇTİ YILLARIM 1992 YILI ARALIK AYINDA BELEDİYEYE İŞ İÇİN MÜRACAAT ETTİM OLUMLU CEVAP ALDIM PAZARTESİ EHLİYET VE KİMLİĞİNİ GETİR BAŞLA DEDİ BELEDİYE ENCÜMENİ PAZARTESİ SABAH BAŞLADIM ÖĞLENDE BENİ DURDURDULAR VE YERİME KARA YOLLARINDAN EMEKLİ BİR ADAMI ALDILAR BENDE EŞİMLE 25..12..1992 YILINDA İNGİLTEREYE GELDİM YANİ K.K.T.C. AHBAP ÇAVUŞ İŞİ O ZAMANDAN VARDI VE ZORUNLU GÖÇ O ZAMANDAN BAŞLAMIŞTI YAZIKLAR OLSUN K.K.T.C. GİTTİ ELDEN