Haftaya yine doların TL karşısında değer kazanmasını seyrederek başladık. Yaşanan krizin boyutunun ne aşamada olduğunu görmek için dün sabah süpermarket işleten bir ağabeyime uğradım.
Bloomberg TV’nin karşısına geçmiş pür dikkat rakamları izliyordu ben yanına girdiğim sırada. Girer girmez sordum “ne olacak bu durum” diye espri ile yanıtladı “ben de bilmiyorum, sen biliyorsan sen bize söyle”
Şakalaştıktan sonra durumun vahametini anlatan şu sözleri benimle paylaştı “sabahtan beri raflardaki etiketleri yeniliyoruz. Sadece bugün 3500 ürüne yüzde 30 ile 35 arası zam geldi. Ne yapacağımızı neyi nasıl satacağımızı bilemiyoruz. Toptancılarda şaşırmış durumda.”
Durumu iyi anlamam için şu örneği verdi. “Örneğin tüccar yurt dışından bir malı 1.10 STG’ye alıyor.  Gümrük ve diğer vergiler ile bu 1.60 STG’ye mal oluyor. Kendisi de yüzde 30 kar payı koyduğunda bu ürünün fiyatı 2 STG’ye gelmiş oluyor. Ee, birde buna market sahibi kar koyuyor o zaman fiyat 2.30 STG falan oluyor.
Ancak kurların böyle arttığı bir ortamda kimse kar koyamıyor malının üstüne. Çünkü kurlar sürekli değişiyor. Devlet burada kuru sabitlemeli ticari olarak. Örneğin her yeni gün ortalama bir kuru ilan edebilir. Yoksa Ticaret durma noktasına gelecek bu gidişle. Kimse önünü göremediği için mal satmak istemiyor. “
 

Meyhaneler de zamlandı
Her şeyden vaz geçeriz ama meyhanemizden asla. Ancak yaşanan son zam yağmuru, meyhane ücretlerine de yansıyacak. Zira 4 kişi gittiğiniz bir meyhanede bir şişe viski masaya çağırıp, yediğiniz ve içtiğiniz için ortalama 60-100 TL kişi başı bir para ödeniyordu.
Şimdi sadece alkole gelen yüzde 30’luk artış sizin meyhane masanıza da yansıyacak. Ete ve diğer ürünlere de gelen zammı da düşünürsek artık bugünden tezi yok meyhanelerde kişi başı ücretleri en az 120 TL ile 200 TL arasında olması gerekiyor. Çünkü başka türlü işletmeleri kurtarmayacak oluşan rakamlar.  

Kira Yardım Fonu Kurulmalı
Sendikacı, ekonomist Mustafa Baturalp dün aradı ve hükümetin alması gereken önemli tedbirlerden bir tanesini hatırlattı. Şuan en büyük tedirginliği döviz kredisi ile ev alanlar yaşıyor. Zira bir anda borçları iki üç katına çıktı. Ne olacak bu insanlar?
Baturalp, bu durumlar için Maliye Bakanlığının Kira Yardım Fonu kurması gerektiğini söyledi. Zira devlet başka yerlerden biriktirdiği fonu, kur farkından ötürü mağdur olanların zararlarının karşılanması için kullanabilir. Böylece hem vatandaş mağdur olmaz hem de inşaat müteahhitleri ve banklarda alacak yönünden sıkışıklık yaşamaz. Ekonominin çarkları da aynı şekilde dönmeye devam eder. 
Bana oldukça mantıklı geldi Mustafa Baturalp’in önerisi. Avusturalya’da uygulandığını da öğrendim ayrıca. Söz sırası Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ta. 

MESAJLAR 

Nidai GÜNGÖRDÜ: Geçen gece katıldığınız bir etkinlikte sizi sahnede şiir okurken gören vatandaş hem çok şaşırmış hem de okuduğunuz şiire bayılmış. Keşke seçim döneminde de birkaç şiir okusaydınız. 

Kemal ALTUNCUOĞLU: Faizlerin her saniye arttığı bir ortamda yılda yüzde 4 faiz ile kredi vermeniz esnafı büyük ölçüde rahatlatacaktır. Umarız her kese yetecek kadar kredi verebilirsiniz. 

Sanlı ÇOBAN: Elektrik faturası bu ay 1276 TL gelmiş. Bakanlık görevlileri harekete geçmiş acaba izin almadan ev diye Hamam mı işletiyorsunuz gizli gizli. 

Aziz AZİZOĞLU: Pek muhterem babanız hakka yürümüş. Merhuma Allah’tan rahmet geride kalanlara sabırlar diliyoruz, başınız sağ olsun. 

Mustafa BATURALP: Kira Yardım Fonu kurulması önerinizi biz çok beğendik. Bakalım devleti yönetenler bu konuda nasıl bir hareket tarzı geliştirecekler. 

Serdar DENKTAŞ: Kira Yardım Fonu önerisine siz nasıl bakıyorsunuz? Hem piyasada ki sıkışıklık giderilmiş olacak hem de ekonominin çarkları dönmeye devam edecek. 

Asım İDRİS: Son günlerde aşırı strese maruz kalınca ufak bir motor teklemesi yaşamışsınız ve soluğu hastanede anjiyo masasında almışsınız. Çok geçmiş olsun, bu aralar sinirlenecek şok şey var ama her şeyin başı önce sağlık. 

Hasan UZUN: Alsancak Deniz Festivali kapsamında düzenlenen güzellik yarışmasında neredeyse tüm yarışmacı kızlara 10 puan verdiğiniz yönünde iddialar var. Bu konuda bir açıklama yapacak mısınız? 

Yiğitcan HEKİMOĞLU:  Avrupa’da şampiyon olan Türkiye takımını sırtlayan isimlerden bir tanesi oldunuz ve bu başarınız hem KKTC’de hem TC’de büyük bir sevinçle karşılandı, tebrik ediyoruz bizde.  

Dr. Filiz BESİM: Ada’nın Kuzeyindeki hastanelerde son günlerde taşeron şirkette çalışan bazı isimlere yönelik bezdirme operasyonu yapıldığı yönünde çok sayıda ihbar gelmeye başladı. Konunun takipçisiyiz. 

Tufan ERHÜRMAN: Dünyanın çeşitli ülkeleri ekonomide geçirdiği zor evreden dolayı Anavatan Türkiye için destek mesajları yayımlarken biz festivalleri gezmeye devam edeceğiz demi. 

Ahmet HAVUTÇU: Maliye Bakanlığının en zor günleri her halde şu günlerdir. Acaba eski takım arkadaşlarınız neler yapıyor diye merak ediyor musunuz? Veya onlar sizi arayıp fikrinizi alıyorlar mı? 

Özdil NAMİ: Kıb-Tek’in son borçlanmasından bu yana bir hafta geçti ve kur artışından ötürü sadece bir haftada kurumun üstün ekstra 20 milyon Türk Liralık bir yük bindi. Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz. 

Kubilay ÖZKIRAÇ: Zamanında aynı zihniyet KTHY’yi batırmıştı. Şimdi sizi batıracak, siz uyumaya devam edin. Sonra zaten her gün sokaklarda koşturacaksınız nasılsa. 

Ahmet BENLİ: Şu ucube yol ne olacak? Daha ne kadar süre ile anayol kapalı kalacak? Anladık inadınız inat ama olan vatandaşa oluyor sırf siz inat yapacaksınız diye. 

POLEMİX
 “Görünen köy kılavuz istemez. Son birkaç haftadır yaşadığımız hadiseler hepimize şu gerçeği bir kez daha gösterdi. Türkiye diğer alanlarda olduğu gibi ekonomide bir kuşatmayla karşı karşıyadır. Gezi olaylarıyla başlayan, 17-25 Aralıkla devam eden, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle bir üst aşamaya taşınan saldırıların bir müddet daha devam edeceği açıktır. Türkiye’nin milli onurunu, şahsiyetini hedef alan bu atakların farklı biçimlerine karşı da hazırlıklı olmalıyız.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan