Hayatın her alanında sıkıntıların derinleştiği bir aşamada belirsizlikler de artıyor. Hükümet oluşumundaki bilinmeyen devam ediyor. Şimdi 4 partinin hükümet kurma çalışması var. Sonuç verir mi? Bilinmeyen yan var. Arkasından ne gelebilir? UBP- HP olasılığı mı? Bu da bilinmeyen bir yan taşıyor. Bu arada UBP’nin ertelenen Kurultay meselesinin devam eden gerilimi var. Sayın Taçoy önemli açıklamalar yaptı. 
Sayın Taçoy, UBP’li hükümet kurulursa Olağanüstü Kurultayda tek aday olacağını ama Olağan Kurultayda en azından kendisinin aday olacağı mesajını verdi. Yani Hükûmeti UBP kursa ve Olağan Üstü Kurultayda Sayın Saner çıksa da, Olağan Kurultaya iddiaların taşınacağı mesajı verdi.
Bu arada hala icraat hükümetinden söz ediliyor. Ancak 2021 Haziran ayında tüm ada çapında gerçekleşmesi gereken tek milletvekilliği için yapılacak seçimden söz edilmiyor. Dolayısı ile Erken seçimi öngörmeyen bir hükümet oluşumunun da belirsizliği nettir. 
Bu arada Sayın Lute geldi. İlk temasını yaptı. Arkasından Kıbrıs’ın iki toplum liderinden sonra 3 Garantörü ziyaret edecek. Arkasından 5’li Konferansın ne olacağı üç aşağı beş yukarı belli olacak.
Fakat bu arada ciddi olaylar var. Maraş gerilimi bir yanda devam ediyor. Öte yandan 5 ülkenin Doğu Akdeniz’deki hava ve deniz tatbikatı gerilimi artırıyor. Ayrıca Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelere bağlı olarak Aralık ayı başında AB Zirvesinde Türkiye’ye yaptırım meselesi var. Bu arada Türkiye bu Zirve öncesi Oruç Reis gemisini sahadan geri çekti. Bu adım, Avrupa Parlamentosu’nun kararı sonrası ile AB Zirvesi öncesinde atıldı. 
ABD’de seçim sonrası, Yönetim değişikliği meselesine doğru koşar adım gidiliyor. Herkes yeni yönetimin bölge ve Orta Doğu siyasetinin ne olacağına dair yorum üstüne yorum yapıyor. Bu arada İsrail Başbakanı Sayın Netenyahu’nun gizli Suudi Arabistan ziyareti oldu. Ayrıca İran’ın Nükleer uzmanı suikaste uğradı. ABD’deki yönetim değişikliğini görmek isteyen İran; olayı tepkisel, ancak soğukkanlı ele aldı. ABD Yönetimi’nin politikasının bilinmeyen olduğu durumda “garambole” girmek istemedi.
 Kıbrıs’ta Kuzeyde, Güneyde, Türkiye’de ve Yunanistan’da bir bilinen var. Ekonomimiz zordadır. İnsanlarımız pandemi ve ekonomik sorunlar kıskacındadır. 
Bu kadar önemli hayati alanlarda sorun olduğu ama iç ve dış politikada bilinmeyenlerin olduğu bir ortamda bizde; hükümet boşluğu var. Ayrıca ekonomide artık geleceği net olan derin sorun var. Üstelik bunlara Kuzey Kıbrıs’ta yaşadığımız bir başka ciddi belirsizlik ekleniyor. Döviz belirsizliği. Bu riski daha da artırıyor. Ekonominin lokomotifi olan turizm ve eğitim sektörlerinin pandemi nedeni ile içine girdiği sorunlar bu riskli yapının problemlerini daha da derinleştiriyor. 
Bu hal içinde Hükümetsiziz. Üstelik toplumsal ortak payda yerine içte yeni gerilimler üretiyoruz. Hala Dikilitaş’a seslenen sağ ve solda hamaset yanı ağır basan, kısır siyasi söylemler öne çıkıyor. 
Yani belirsizlik her alanda devam ederken siyaset, sorun çözen değil sorun üreten bir hale geldi. Hangi hükümet modeli kurulursa kurulsun, eğer bu ciddi belirsizlikler ve riskler içinde; Mecliste temsil edilen tüm siyasi partiler, emek ve iş dünyası ile sivil toplum ile bilim insanlarının farklıkları ile yer alacağı toplumsal ortak platform oluşmazsa, belirsizlikler içinde dalgaların ve rüzgarın sürüklediği bir gemiye döneceğiz.