banner564

Ben ne söylüyorum tamburam ne çalıyor

Yaşadığımız coğrafyanın gündeminde siyasi güç çekişmeleri var. Siyasi güç çekişmesi derken sadece iktidarı değil muhalefeti de bu çekişmelerin içerisine katıyorum. Bu çekişmelerin diğer bir yanında ise geleceğe mutsuz ve güvensiz bakan, iş aş derdinde, güvenli, kaliteli bir yaşam sürmek isteyen toplum var.
Herkesin hem fikir olduğu nokta, günümüzdeki hukuksuzlukların ve yaratılan krizlerin failleri sadece günümüzün iktidarının olmadığıdır. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların bugünlere zemin hazırlamışlardır. Aynı zamanda iktidarla birlikte, tüm muhalefetin de günümüzdeki hukuksuzluktan ve krizlerden muaf tutulması imkansızdır çünkü muhalefet; her zaman iktidarın her eylemine hayır deyip karşı çıkma refleksi üzerinden siyaset üretmiştir. Aynen geçtiğimiz hafta ana muhalefet partisinin yaptığı benzer bir açıklamada; “Hükümeti bize versinler, biz icraat yapalım” söyleminde olduğu gibi.. Halbuki hükümette olma teklifi kendilerine de yapılmıştı…
Siyasi partiler mecliste sahip oldukları kimliklerle, meclisin konforuna sarılırlarken, siyasetin kolaycılığına kaçarak toplumda derin uçurumlar, kapanmaz yaralar açılmasına neden olmuşlardır. Bugün mecliste bulunan tüm siyasi partiler değişik dönemlerde hükümet olmuşlardır. Ancak siyasiler muhalefette iken yaptıkları eleştirileri, iktidar olduktan sonra unutup gitmişlerdir!
Burada anlaşılması zor olan husus; muhalefetin güçlü olmayan iktidar karşısındaki acizliğidir. Zayıf bir iktidarın ülkeyi sosyal ve ekonomik olarak içerde ve dışarda krizden krize sürüklemesine ve ülkeyi adeta uçurumun kenarına getirmesine rağmen, muhalefetin bunlara karşı durmayıp, gerçekleri halka anlatmamasıdır.
Muhalefet yaptığı açıklama ile iktidarın konumunu korumak adına yarattığı gündeme ortak olmaktadırlar. Muhalefet toplumsal yarar sağlamayan açıklamalarla ülkenin içinde bulunduğu cendereden çıkmasına katkı koymadıkları gibi işlerin daha da zorlaşmasına zemin hazırlamaktadırlar. Bir şeylerin değişeceği tarihi bir dönemden geçmekteyiz. İçinde bulunduğumuz krizden coğrafyamızın en az zararla kurtarılabilmesi adına tüm siyasilerin bir araya gelmesi kaçınılmazdır. Bugünün iktidarın ve muhalefetin bu konuda başarılı oldukları söylenemez. Günümüz gerçekliklerine bağlı cesur adımların atılması gerekmektedir. İktidarın ve muhalefetin acilen bir araya gelip ortak bir metne imza atmaları gerekmektedir. Bunun yapılması canlıların nefese, toprağın suya ihtiyacı olması gibi hayati bir gerekliliktir.
Yaşanan sıkıntılara ve içinden geçilen zamana bakıldığında gerçek şudur: Hiçbir zaman ihtiyacımız olmadığı kadar toplumsal mutabakata ihtiyacımızın olduğudur. Yeter ki iktidar ve muhalefet biraz cesaret ve fedakarlık gösterebilsinler. Gelinen noktada yaşanan sıkıntıların çözümü sadece iktidarın değil, muhalefetin de elindedir.
Kısacası iş ve aş derdine düşen toplum hep bir ağızdan meclisteki siyasilere “Ben ne söylüyorum, tamburam ne çalıyor!” diye haykırdığı halde, siyasiler bu sesi duymuyorlarsa, bu gidişatın faturasını hep birlikte ödeyeceğimizi söylemek için alim olmaya gerek yok.
Herkese güzel bir hafta dileklerimle iyi pazarlar.

YORUM EKLE

banner471

banner473