banner564

Ben sağlık ve mutluluk dilerken sen ne diyorsun?!

Hristiyan âleminin en büyük bayramı olarak kabul edilen Paskalya; İsa Peygamber’in son yemeğini, ölümünü, insanlar için kendini feda edişini ve üç gün sonra dirilişini simgeleyen bir bayramdır. Kiliselerde pazar günleri kutlanan Paskalya gününün diğer isimleri ise kıyam yortusu, diriliş günüdür.
Paskalya tüm Hristiyanlar tarafından kutlanır. Yaygın olarak kiliselerde düzenlenen ayinlerin dışında, kutlandığı ülkeye göre değişik gelenekler vardır. Bunlar arasında en yaygını şahısların birbirine genellikle çikolatadan yapılan Paskalya tavşanı ve Paskalya yumurtası hediye etmesidir. Paskalya Günü için evlerde özel çörekler (Paskalya çöreği) yapılır; haşlanmış yumurtalar boyanır; mumlar yakılır; dualar okunur. Süryanilerin temmuz ayında kutladıkları Meryem Ana Paskalyası adı verilen yortu da Paskalya kavramı içine girer.
Böylesi bir bayram gününde Başpiskoposu Hrisostomos’un yaptığı açıklamalar, dini hoşgörüden uzak dünyevi işlerle ilgili açıklamalardı.
Rum Başpiskoposu Hrisostomos, alış-veriş için sık sık kuzeye geçen ve Ercan Havaalanı’ndan uçuş yapan Kıbrıslı Rumlara sert eleştirilerde bulunmanın yanı sıra hakaret ve tehditlerde bulundu. Kuzeye geçen ve Ercan’ı kullanan Rumların genellikle kürtajı savunan ve Türklerle seks partneri olmayı kabullenen kişiler olduğunu söyleyen Hrisostomos, Kiliseye gelip dua edeceklerine paskalya tatilini işgal bölgesindeki eğlence yerlerinde geçtiklerini söyleyerek şikâyette bulundu. Ayrıca Kıbrıs’taki Ortodoks Hristiyanların Türkleşme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu savunan Hrisostomos, 50 veya 100 yıl sonraki nesillerin Kıbrıs tarihini bilmeyeceklerini ve Türkiye’nin esas amacına ulaşacağını iddia etti. Hrisostomos bu durumun kendisinde ‘büyük korku’ yarattığını söyledi.
Geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve geçmişte farklı inanç ve kültürlerin karşılıklı hoşgörü içinde yaşandığı coğrafyamızda, müstesna bayram günlerini beraberce kutlayarak, dünyaya örnek oluşturabilecekken, iyice yaşlanan Başpiskoposu Hrisostomos Paskalya Bayramında yaptığı açıklama ile iki noktayı atladığını buradan belirtmek isterim. 
İlki; Venedik idaresi sırasında baskı altında tutulan Kıbrıs Ortodoks Kilisesi, Osmanlı yönetimi altında yeniden hayat bulduğunu ve Ortodoks Hıristiyanların yeniden dinsel özgürlüklerine kavuştuklarını ya unuttu veya bilmezlikten gelmektedir. Dolayısıyla esas korkması gereken Latin Kilisesi olması gerektiğini buradan hatırlatırım.
İkincisi; Sayın Başpiskopos. Sen dünyevi işlerle uğraşmayı madem bu kadar seviyorsun, şikâyet ettiğin bu durumdan faydalanmanı tavsiye ederim. Şikâyet ettiğin bu gruba özel günah çıkartma seansları düzenle, hem sevap kazanırsın hem de hatırı sayılır bir gelir elde edersin. Hep şikâyet etmek sağlığına da iyi gelmez… 
Dolayısıyla Paskalya nedeni ile Başpiskopos Hrisostomos’un yaptığı açıklamaya gülmemek elde değil. 
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.  

YORUM EKLE

banner471

banner473