banner564

Benimde bir hayalim var

Hayaller değil midir ki; alışıla gelmişliklerle sıradanlaşan yaşamlarımızı çıkmaza sokmaktan bizi alıkoyan ve az da olsa umutlanmamızı sağlayan?
Bir insana "hayalin ne?" diye sorulduğunda yüz ifadesinin nasıl yumuşadığını ve gözlerinin parlamaya başladığını görebilirsiniz. Çünkü başarıyı yakalamak isteyenler, başarı için sınırsız yaratıcılık ve yaratıcılığın özünde de hayalleri keşfetmek olduğunun bilincindedirler.
Hayaller söz konusu olunca tarihe iz bırakmış konuşmaların başında Martin Luther King’in 28 Ağustos 1963’te Washington’daki Lincon Anıtı’nda “Bir Hayalim Var” (I have Dream) isimli konuşması gelmektedir. Bu tarihi konuşmasında Martin Luther King şöyle diyordu;
“Bugün size diyorum ki; dostlarım, şu anın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir hayalim var benim. Amerikan rüyasına derinden kök salmış bir rüyadır bu.
Bir hayalim var. Gün gelecek bu ulus ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak. Şunu kendinden menkul bir gerçek kabul ederiz ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır.
Bir hayalim var. Gün gelecek, eski kölelerin evlatlarıyla eski köle sahiplerinin evlatları, Georgia'nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.
Bir hayalim var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.
Bir hayalim var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.”
Bu tarihi konuşmanın devamını internette bulabilirsiniz. Konuşmanın özü ise Amerika Birleşik Devletleri’nde, o dönemlerde süregelen siyah ve beyaz ırk arasındaki eşitlik mücadelesi üzerinedir. Martin Luter King’den ve verdiği mücadeleden esinlenerek, diyorum ki;
“Benin de bir hayalim var. Yaşadığımız topraklarda barış adına kök salmış bir rüyadır bu.
Bir hayalim var. Gün gelecek Kıbrıs Türk Toplumu kendi yaşadığı coğrafyada eşit hak sahibi olduğunu tüm dünyaya kabul ettirecek.
Bir hayalim var. Cenevre’de değil, Ledra Palas’ta barış adına kurulmuş masada, her iki tarafın görüşmecileri; toplum liderleri olarak değil, eşit iki devlet lideri olarak birlikte oturacaklar.
Bir hayalim var. Doğu Akdeniz’de adaletsizlikle yoğrulan Kıbrıs sorunu çözümlendiğinde, dünyaya örnek olacak ve uluslararası tüm adaletsizlikler sona erecek.
Bir hayalim var. Çocuklarımız doğdukları ülkede yeşerip kök salacaklar. Dünyanın bir başka köşesinde gelecek aramayacaklar.”
Zaman içerisinde hayallerimizin şekli değişse de, hayal kurma ihtiyacımız asla değişmiyor. İngiliz yazar Arthur C. Clarke’ın da ifade ettiği gibi; “İnsanoğlunun yapacakları hayal ettikleri ile sınırlıdır.”
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar.

YORUM EKLE

banner608

banner474