banner564

Benzer konuları tekrar tekrar yaşıyoruz

Yılın belli dönemleri vardır ki, sanki dün gibiymiş gibi aynı haberleri tekrar tekrar okuyoruz. 2015-2016 eğitim öğretim yılı yeni başladı. Aynı sorunlar, sorular ve yanıtlarla…
Eğitim Bakanlığı, yeni döneme hazırız diyor.
Öğretmen Sendikaları, eksik derslik ve öğretmen var diyor.
Veliler eğitim ücretsiz değil mi diye soruyor.
Okul yönetimi, bizlere ayrılan katkı payı az diyor.
Her nedense benzer konular dönüp dolaşıp önümüze geliyor. Bizlerde aynı konuları eleştirmekten öte gidemiyoruz. Dahası rahatsızlıklarımızı sosyal medyada yazarak dile getiriyoruz. Aslında sosyal medyada yazdıklarımızla tepkimizi dile getirirken aynı zamanda da eylemsel yönümüzü yitiriyoruz. Bir anlamda sosyal medya bizleri eylemsizleştiriyor. Sosyal medyada yazdıklarınızın da bir eylem şekli olduğunu düşünebilirsiniz ama yazdıklarınız dijital ortamda kayıp gidiyor. Kısaca gündemden çabucak kayboluveriyor.
Her yeni eğitim döneminin başında karşılaştığımız aynı sorunların nedenlerinin başında, eğitim sektöründeki paydaşların çözüm için birbirini beklemesi, sorunların çözümü için paydaşların işbirliği oluşturamaması veya sorunu karşısındakine pas etmesinden kaynaklanıyor.
Eğitim Bakanı yeni değişti fakat bakanımız önceden de bu görevde bulunduğundan deneyimli birisi. Önceki deneyimleri kendisine yardımcı olacaktır. Öncelikle eğitime ayrılan bütçenin artırılması için çalışmalıdır. Eğitime ayrılan bütçenin yetersiz olduğu, Avrupa Birliği ülkeleri ile karşılaştırıldığı zaman açıkça görülmektedir.
Öğretmen sendikaları vatandaşlarımız tarafından “grev” ile özdeşleştirmiş durumda. Bu imajı değiştirmek için öğretmen sendikaları da eylem şekillerini, toplum yararına yapıcı yönde değiştirmek durumundadırlar. Sorunlara daha farklı çözüm üretebilmelidirler.
Veliler ise her sene bağış adı altında kayıt ücreti ödemektedirler. Her okulun kabul ettiği bağış miktarı değişik olsa da, bağış adı altında toplanan miktar, velinin gönül rızasına göre olmalıdır. Ayrıca okul yönetimi toplanan paranın, kendi öğrencilerinin refahı için kullandıklarını velilerimize anlatırlarsa, toplanan bağışlar daha anlamlı olacaktır.
Okul yönetiminin okullara ayrılan katkı payının az olduğu yönündeki şikâyetleri haklıdır. Avrupa Birliği ülkelerine göre ülkemizde eğitime ayrılan bütçe gerçekten az. Okul yönetimleri de ihtiyaçlarını karşılayabilmek için okul üniformaları, fotokopi parası, dergi parası, okulun boya parası ve benzeri masrafları yine velilere yüklüyorlar. Bu gibi durumlar da velilerin şikâyetlerine neden oluyor. Özellikle devlet okullarına asgari ücretli aile çocuklarının devam ettiğini düşünürsek, veliler şikâyetlerinde hiç de haksız sayılmazlar.
Sorunlar çözülmeyecek sorunlar değildir. Öncelikle Okul-Aile Birliklerinin çok çalışması gerektiğine inananlardanım. Okul-Aile Birlikleri eğitim sektöründeki sorunları en yakından gören ve yaşayarak deneyimleyen oluşumlardır. Dolayısıyla bu birlikler eğitim sektöründeki tüm paydaşların bir araya getirilmesine ve çözüm üretilmesine önemli katkı sağlayabilirler. Daha nice değerlerimizi yitirmeden, ilgili paydaşların bir araya gelip yapıcı çözümler üretebilmeleri dileklerimle… Herkese iyi pazarlar.
YORUM EKLE

banner471

banner474