Televizyonu ve radyoyu sadece beş dakikalığına kapatın...

   Bu süre zarfında hiç kimseyle konuşmayın...

   Ve sakin bir kafayla bugünkü durumumuzu bir düşünün...

   Biz neyiz, kimiz?..

   Nereden geldik, ne yapıyoruz?..

   Nasıl bir yerde yaşıyoruz?..

   Komşumuz, arkadaşlarımız, akrabalarımız ne yapıyor?..

   Dünümüz nasıldı, bugün ne durumdayız?..

   Dostumuz kim, düşmanımız kim?..

Neden ve niçin yaptım?

   Kimleri kırdınız?..

   Sıkıntılı anlarınızda kimler yanınızdaydı?..

   Bugün etrafınızda kimler var?..

   Gerçek dostları, eşleri, sevgilileri düşünün...

   Önceleri yüzünüze gülen, sonra arkanızdan hançerleyen insanları...

   Kapınızın önündeki çöpleri...

   Komşunun yıllardır kaldırmadığı kum ve çakıl yığınlarını...

   Aracınızı değiştiğinizde size göz koyanları...

   Ya da aracını değiştiren komşunuz hakkında söylediklerinizi...

   Cebinize giren paraları...

   Kazandıklarınızı ve kaybettiklerinizi...

   On yılda emekli çıktınız diye, bugün işsiz kalan çocuklarınızı ve torunlarınızı...

Kimlere oy verdiniz

   Oy verdiğiniz siyasilerin ülke için yaptıklarını...

   Siyaset uğruna kırdıklarınızı...

   Eski köy yollarını, bir zamanlar durmadan akan pınarlarımızı düşünün...

   Musluktan akan suyun kalitesini, kaldırımsız yollarımızı, yanmayan sokak lambalarını...

   Elektriğe ve belediyeye ödediğiniz paraları, aracınızdaki akaryakıtın kalitesini düşününüz...

   Güneyden aldığınız benzinle şaha kalkan motorunuzun, kuzeyde neden teklediğini sorgulayınız...

   Daha yaz gelmeden bacaklarınızı ısıran, bebeğinizin yüzünü şişiren sinekleri...

Tamam süre doldu

   İnsan, beş dakikalık bir sürede bu kadar çok şeyi düşünebilir mi?..

   İsterse düşünebilir...

   Önemli olan ‘yanlışları ve doğruları kabullenerek’ düşünebilmektir...

   Ve doğru cevabı verebilmektir...

   Ben bugüne kadar nerede, ne yanlışlar yaptım...

   Bundan sonra ne yapmalıyım?..

   Tamam mı, devam mı?..

   Eğer cevap ‘tamam’ ise, bu ülkeyi düzeltmek ve yüceltmek, böylece yaşam kalitesini artırmak için onlarca dost kaybetmek, makamdan veya siyasetten uzaklaştırılmak pahasına ayağa kalkmalı ve konuşmalısınız...

   Yok ‘devam’ diyorsanız...

   Bu ülkeyi birkaç yıl sonra ilk terk eden siz olursunuz...

   Veya çocuklarınız, torunlarınız göç eder...

   Onlara hasret gidersiniz bu dünyadan...

   Lütfen beş dakikanızı ayırın ve karar verin...