Daha önce de yazdım yazmaktan da çekinecek değilim…

Nasıl ki ülkeyi yönetenleri eleştiriyoruz, onları bu noktaya sürükleyen sendikaları da eleştirmekten kaçacak değilim…

Bu ülkede sistemin reorganize olmasını isteyen herkese bir şeyler yakıştırılır!

Ama sözde “değişim” deyip icraatlarının hepsinde “statükocu” olan çok ciddi bir kesim olduğu da bir gerçektir…

Yenierenköy Belediyesi’nin girdiği batakta da benzer bir yaklaşım sergilemiştim ve Belediye Emekçileri Sendikası (BES)’nın tavrını eleştirmiştim…

Sağ olsunlar Lefkoşa Türk Belediyesi’nde ortaya koydukları tavrı görünce, kendimce yazımın ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anlamış oldum…

Lefkoşa batak bir belediye…

Biz de zamanında çalışanlarına çok destek olduk… Aylarca maaş alamadılar…

Haklı bir çok eylem yaptılar…

Sinirlerine hakim olamayıp “hakları olmayan” eylemler de yaptılar…

Ama kamuoyu hep arkalarında oldu, biz de (basın) bunu sağlayan en önemli faktördük…

Çöpler toplanmadı; hak verdik, sokaklar bilinçli olarak kirletildi; hak verdik, onarılan iş makineleri bilinçli olarak bozuldu; yine hak verdik!

Ve sonuçta bir noktaya gelindi…

Ama bugün ortaya çıkan tabloya bakar mısınız?

Lefkoşa hala batak!

Ancak da maaş ödüyor…

Bataktan çıkmak için çeşitli öneriler sendikaya yapıldı ama hep “HAYIR” yanıtı alındı…

Cevap hiç değişmedi: “Kazanılmış haklara dokundurmayız!”

Ne bitmek tükenmek bilmeyen haklarmış bunlar… Adam bilgisayar başında oturarak aile yardımı alabiliyor mesela…

Ve batak bir yapıda bunu “hak” olarak görebiliyor!

Hep ayni mazeretin arkasına saklanılmış durumda!

“Yapanlardan hesap sorulmadan, çalışanın haklarına dokundurmayız”

Hesap sorması gereken mekanizma sanki şimdiki yönetimmiş gibi!

Bu aslında “mevcut durum devam etsin”, “biz elimizi taşın altına koymayız” demekten başka bir şey değil… 

Olacak iş değil!

Yatırımları yapılmıyor, gelecekleri garanti altına alınamıyor ama illa ki 13’üncü maaş, bayramlık, doğum yardımı, kasa tazminatı, aile yardımı, öğretim yardımı, görev riski ödeneği,  iş kıyafeti ödeneği, 1 Mayıs ödeneği vs… vs… vs…

Saymakla bitmez…

Onlar mutlaka verilecek… 

Vermezsen “grev kapıda” tehdidi!

Bu tehdide boyun eğmek Başkan Mehmet Harmancı’nın kanaatimce en büyük hatası oldu…

Bakın iş hangi noktaya geldi?

Şimdi daha da ileri gidiyor sendika yönetimi…

Batak belediyeden daha fazla aile yardımı, daha fazla giyim parası, daha fazla ek mesai ücreti, daha daha daha…

İstekler bitmek bilmiyor…

Hep söyledim, Lefkoşa Belediyesi normal değildi ve burada “toplum yararına” hukuksuz işler de yapmak gerekirdi…

Kimsenin gözünün yaşına bakmadan adımlar atılmalıydı…

Bir süre sonra yargıdan dönecek olsa bile personel yapısıyla ilgili ciddi zaman kazandıracak adımlardan söz ediyorum …

Ama tersi yapıldı hatta belediyeyi her ay 750 bin TL daha içeri sokacak çalışan adına yeni kazanımlara imza atıldı toplu iş sözleşmesi ile…

Ve bakın; geldiğimiz noktada 5 milyon TL’ye varan yeni isteklerde bulunuyor BES yöneticileri…

Ama sendika yönetiminin yanlış bir hesabı var… Onu da ben bir dost olarak aktarayım… 

Lefkoşalı o eski Lefkoşalı değil, eski günleri unutmadı…

BES yönetimine –ki özellikle başkanı ve genel sekreteri çok severim – dostane bir çağrıdır bu; kendi elinizle kendi ayağınıza kurşun sıkmayın!

Eğer bir uzlaşı sağlanmaz,  bu kazanılmış hak edebiyatı devam eder ve grevler başlarsa bu kez halk arkanızda değil, karşınızda duracak!

Çünkü bu kez mağdur siz değil, biz Lefkoşalılar olacağız!

Halkın desteğini almayan hiçbir eylem de sonuca ulaşamaz…