banner564

Beterin beteri var

Gelişmiş ülkelerde seçime katılan partiler daha çok iki başlık üzerinde yoğunlaşır…

Birincisi eğitim, diğeri sağlık sistemidir…
İngiltere’de İşçi Partisi 20 yılı aşkın bir aradan sonra 1996 yılında iktidara gelirken eğitim konusunda ‘Ev Ödevleri Kulübünü’ ön plana çıkarmıştı…
Tam gün eğitimin olduğu bir ülkede ‘Ev Ödevleri Kulübü’nün ön plana çıkarılması İngiliz halkından büyük destek görmüştü…
Bunu niye yaptılar?..
Çocuklar; öğretmenin verdiği dersi anlamadıkları zaman, ödevleri yapmakta zorlanıyorlar ve ailelere sığınıyorlar…
İşten yorgun dönen anne ve babalar ise çocuklarına yeterince yardımcı olamıyorlar…
Ve bu durum eğitime olan ilgiyi de başarıyı da zaman içinde azaltıyor…
İşçi Partisi’nin ortaya koyduğu bu önerinin uygulanabilmesi için elbette para gerekiyordu…
Bunun için de sayısal Loto’nun haftada birden ikiye çıkarılması kararlaştırılmıştı…
Nitekim öyle oldu ve iktidara gelen İşçi Partisi Loto’dan elde edilen ek gelirlerin yarısını eğitime, yarısını da sağlık sistemine aktarmak suretiyle seçim öncesinde verilen sözleri yerine getirmişti…

Bizde tutar tarafı yok

KKTC’de ise yıllardan beri ‘Tam Gün’ eğitime geçilmesi dahi başarılamadı…
Bunun ana nedeni, siyasi partilerin sendikalara teslim olmasıdır…
Öğretmen sendikaları ‘altyapı eksikliği’ gerekçesiyle hiçbir zaman ‘tam gün’ eğitime yanaşmadılar…
Kıbrıs sorununun çözümüne gözü kapalı destek veren ve Avrupalı yaşamdan söz eden bu sendikaların, diğer yandan Avrupa’da olduğu gibi KKTC’de tam gün eğitime sahip çıkmamalarını anlamak mümkün değildir…
Siyasilerin de iddia edilen altyapı eksiklerini gidermemesi ve seçim dönemlerinde halka vaat edilen tam gün eğitimi hayata geçirmemeleri, gençliğe yapılan en büyük ihanettir…
Gelinen noktada okulların dökülmesi, öğrencilerin kitapsız, deftersiz kalması ve derslerin boş geçmesi tamamen siyasetin yarattığı kötü düzenin bir sonucudur…
Hele bir de çözüm olması durumunda, bu eğitim sistemine göre yetişen gençlerin iş bulması, başarı sağlaması asla mümkün değildir…
Dr.Mustafa Arabacıoğlu, yıllar önce bakanlık koltuğunu terk ederken “Böylesi bir sistem içinde eğitim düzlüğe çıkamaz… Bizim de buralarda oturmamız bir işe yaramaz” demişti…
Aradan geçen süre Arabacıoğlu’nun söylediklerini haklı çıkarıyor…
Zavallı ülkeciğimizde tarih dersleri bile iktidara gelen kişilerin iki dudağından çıkan söze göre değişebiliyor…
Bir bakan, kendisinin ve partisinin şahsi düşüncelerini eğitim gibi önemli bir kurumda etkili hale getirebiliyor, her şeyin batmasına yol açabiliyor…
Eğitim adası Kıbrıs’ta maalesef birçok şey gibi eğitim ve kültürde iflasları oynuyoruz…
Bundan sonra bu işin içinden çıkılması çok daha zordur…
Hayırlı pazarlar… 

YORUM EKLE

banner608

banner474