banner564

Bildiri değil eylem zamanı

 Kıbrıs’ın kuzeyi ve güneyi arasındaki geçiş kapılarına iki tane daha eklendi…

Yakın bir gelecekte bunu belki iki veya üç kapı daha izleyecek…
Önemli olan bu kapıların açılması sonrasında iki toplum arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olacak adımların atılmasıdır…
Ve bu adımların atılıp, atılmayacağı konusunda şu an için herhangi bir öngörüde bulunmamız imkânsızdır…
İlk gün heyecanıyla yüz veya iki yüz kişinin geçiş yapması kesinlikle bir ölçü değildir…
Unutmayalım ki; 2003 yılından bu yana, yani 15 yılda Rum nüfusun yüzde 50’den fazlası kuzeye geçmiş değildir…
Kilisenin ve Rum eğitim sisteminin etkisi altında hareket eden bu insanlar “İşgal bitince evime, köyüme giderim” diyor…
Kıbrıslı Türklerde ise böylesi bir tavır yoktur…
Çünkü bizdeki din adamları siyasetin dışındadır…
Bizdeki eğitim sistemi, düşmanlığı körükleyici değildir…
Tam tersi yaşanmış gerçekleri dahi gizleyen bir eğitim sistemimiz vardır…
Dolayısıyla ‘daha çok temas, daha çok yakınlaşma’ konusunda Rumlardan çok öndeyiz…

Geri adım olamaz

Yaşanan bu gelişmelerden sonra Kıbrıs Türk halkının geri adım atması beklenemez…
Geçişler ve temaslar konusunda iyi niyetli tavırlarımızı sürdüreceğiz…
Hatta İş Kadınları Derneği’nin vurguladığı gibi bir an önce ‘krizi fırsata çevirmenin’ yollarını bulmalıyız…
Bunun için de Diyalog’un haftalardır üzerinde durduğu ‘muhaceret işlemlerinin’ hızlandırılması şarttır…
Akaryakıt, sebze ve meyve almak için kuzeye geçmek isteyen sınırlı sayıdaki Kıbrıslı Rum’un araçlı geçişlerinin yanı sıra Lokmacı’dan geçen yabancıların işlemlerini hızlandıracak önlemler ivedilikle alınmalıdır…
Bunca zaman “para yok” denilerek polisin personel ihtiyaçlarını gidermeyenler sayesinde muhaceret işlemlerinde ciddi sıkıntıların yaşandığı görmezden gelinemez…
Büyük kayıplar yaşamak istemiyorsak, erken emekli çıkan muhaceret memurlarını ‘gönüllü-ödenekli’ bir uygulama çerçevesinde istihdam etmek için adımlar atılmalıdır…
İş kadınlarımıza ve işadamlarımıza düşen görev ise; bu tür konuları bildiri yayınlayarak kadere bırakmak yerine, etkin girişimler yapmaktır…
Yani eyleme geçmek…
Metehan sınır kapısında turizm kabini yıllardır kapalıdır…
Kuzeye geçiş anından itibaren Kermiya çemberine kadar belki 200 metrelik yol çökmüş durumdadır…
Yolun tamir edilmesi, kabinlerin çalıştırılması ve tüm kapılarda muhaceret hizmetlerinin hızlandırılması için etkili eylem yaparak, yetkilileri harekete geçirmekten başka çare yoktur…
Yeni kapıların ‘yakınlaşmaya’ ve ‘çarşının hareketlenmesine’ katkı sağlamasını diliyoruz… 

YORUM EKLE

banner471

banner473