Hülya Avşar’ın tenis sporu ile ilişkisini bilmeyen yoktur. İyi bir “meşhurlar takipçisi” olmanıza gerek yoktur; medya okur yazarı olmak bunu bilmek için yeterlidir.
Tenis Federasyonu iyi bir şey yaptı. Hem tenis sporunu sevdirmeye çalıştı hem de KKTC adını duyurmaya katkı koydu ve Hülya Avşar’ın adını taşıyan bir turnuva düzenledi. Bizimkiler Avşar ile poz verme olanağı bulurken turnuva da adını duyurmuş oldu.
Avşar, “Kıbrıs’ı sadece casinodan ibaret diye biliyordum” diyerek bir itirafta bulundu ama eksikliğimizi de yüzümüze vurmuş oldu. KKTC’de işini layıkıyla yapanlar kimlerdir; kimler işini yapamıyor diye sorgulamak gerektiğini de hatırlatmış oldu.
Kıbrıslı Türkler olarak biz, Kıbrıs hakkında yeterli bilgi sahibi olmayanları kınamayı veya onlarla dalga geçmeyi marifet sayarız. Herkes bizi bilmek zorundadır! Hem de kendiliğinden; bizden bir şey beklemeden! Tanıtma için yapmamız gerekenleri yapmamış olduğumuzu görmezden gelir veya bunu gizlemeye çalışırız.
Casinolu oteller, Kuzey Kıbrıs’a sadece gelir getirmekle kalmıyor Kuzey Kıbrıs’ın tanıtımını da yapıyor ama bunun dışında bir tanıtma ve pazarlama faaliyeti olmayınca Kuzey Kıbrıs’ı bütünüyle casino sananlar ortaya çıkabiliyor. 
Turizm Bakanlığı, Ada Kıbrıs diye bir tanıtma kampanyası yürütüyor… Bu kampanyanın esas olarak Türkiye’den daha fazla turist getirmeyi amaçladığını sanıyorum. Zaten turizmciler de bunun önemini vurguluyor ve turizm ürünümüzün Avrupa pazarına göre pahalı kaldığını esas olarak Türkiye pazarına yönelmek gerektiğini belirtiyorlar. 
Hülya Avşar’ın Kıbrıs’ın casinodan ibaret olmadığını görmesi için bir tenis turnuvası düzenlenmesi yetti ama milyonlarca Türk vatandaşının her biri için bir turnuva düzenleyecek halimiz yoktur. Belki, bu Ada Kıbrıs kampanyası, Türkiye halkına Kuzey Kıbrıs’ın casinodan ibaret olmadığını anlatır. Anlatır da kendi tanıtma-pazarlama işlerini başarılı bir şekilde yaptılar diye suçlanan casinolu oteller suçlanmaktan kurtulurken ülke turizmi de önemli bir potansiyel olarak yeni turizm çeşitleri kazanmış olur.
Hülya Avşar’ın Kıbrıs’a kaçıncı gelişidir bilmiyorum. Casinoların sahnelerinde kaç kez yer aldığını kendisi de saymamış olabilir; bilmiyordur. Ama bilmediği bir Kıbrıs olduğunu itiraf etmesi çok iyi oldu. Türkiye’de yaşayan, gezmiş görmüş ve hatta Kıbrıs’a defalarca gelip gitmiş insanların bile Kıbrıs’ı bilmiyor olabileceğini öğrenmemizi sağlamıştır. Teşekkür etmeliyiz!
Teşekkür edip, kendimizi ve adamızı bir turizm ürünü olarak daha iyi tanıtmak için kolları sıvamalıyız!

Tenis turnuvası için KKTC’ye gelen Hülya Avşar’ın “Kıbrıs’ı casinodan ibaret sanıyordum” sözleri kimin işini yaptığını, kimin yapamadığını açıkça gösterdi!