banner564

Bilmemek sorun mu?

Coronavirüsü ile ilgili olarak bilim insanlarının ifadelerini izliyoruz. ‘Bu virüsü tanımaya çalışıyoruz’ diyorlar. Yani tam bilmediklerini ama onu yok etmek için tanımaya çalıştıklarını ifade ediyorlar.
Kısacası bilmediklerini söylemekten çekinmiyorlar. Bu ise ona karşı alınacak yolu hızlandırıyor. Bu toplum yaşamımızda çok uzun bir zamandır süren bir anlayışın tam tersidir. Tek tek bireyler, kurumların yönetimleri, siyasiler veya siyasi yaşama ilgi duyanlar, bunun tersine, her şeyi bilen her şeyden anlayan olmayı meziyet saymaktaydı.
Bu nedenle bireyler yalnızca kendi penceresinden bakıp, her şeyden anlayan, bilen olarak kendini gördükçe, dışındaki doğrulara kendini kapatmaya başladı. Böylece insanlar kendi bireysel varlığı, görüşü, siyasi duruşu, zümresel çıkarı dışında olan her şeye karşı kendini soyutladı.
İşte bu çarpık yapıya, Corona günleri en büyük şamarı vurdu. Her şeyi bildiğini, her şeyi tek başına kendi doğrusu ile başaracağını sananlar, sonuç itibarı ile çaresiz olduklarını gördüler. Ne kadar servetiniz olursa olsun. Siyasi, askeri ne kadar gücünüz olursa olsun, bu felaket, yalnızca sizin hakir gördüklerinizi etkilemedi. Güç sahibi olanlar, her şeyi bildiğini zannedip başkalarını küçümseyenler de bunun zararını gördü. Belki sağlık konusunda diğerlerine göre daha avantajlı olabilirler. Ama eğer toplum sağlıksız ise, o zamanda servetlerinin, siyasi güçlerinin temeli olan, kendi dışlarında kalan, ‘kalabalıklar’ olarak gördüklerinin, o varlıklarını sağlayan katkılarından da mahrum oluyorlar. 
Kısacası Corona bize, hem her şeyi bilmediğimizi, hem de tek başımıza var olamayacağımızı kafamıza vura vura yeniden hatırlattı. Hani şairin yüzlerce yıl evvel ifade ettiği dizeyi bize yeniden hatırlattı. ‘Mağrur olma Padişahım, senden büyük Allah var.’
 Corona bize, en ‘akıllı’ yolun, herkesin kendi aklını kendisinin beğenmesi değil, tüm akılların ortak kesişme noktası olduğunu yeniden hatırlattı. Nasıl ki küçük bir pıhtı, bir damarı tıkadığında, bu tüm organizmaya ciddi zarar verir ve insanın hayati varlığını veya yaşam kalitesini zora sokan sonuçlara yol açar. İşte bunun gibi Corona: Toplumun, insanların, sağlık, ekonomi, sosyal doku gibi değerlerinin gelişmesini sağlayan pek çok damarı tıkadı. Artık, yeni damar yolları aşmak veya bypass yapmak gerekir. Ama bunu kimsenin ve hiçbir kesimin gücü tek başına yapmaya yetmez. Toplumsal ortak paydaya ve ortak akla ihtiyaç doruktadır. Kimse ‘mağrur’ olmasın. Çünkü tüm mağrurlar, küçük Corana karşısında cüce kaldı.

YORUM EKLE

banner471

banner473