Evet… Bir hayalim var…
Martin Luther King mi düştü aklınıza?
Ondan esinlendim aslında ama hayalim başka…
Martin’in hayali gerçekleşti sonuçta, kim bilir benim hayalim de gerçekleşir belki…
Bir ümittir hayat…
**
Evet… Bir hayalim var…
Şu çirkin siyasi ortamı bir anda değiştirebilecek bir hayal…
Halkın siyasete olan öfkesini terse çevirebilecek bir hayal…
Daha güzel bir yurdu kolaylıkla yaratabilecek bir hayal…
Gerçeklememesi için hiçbir sebep de olmayan bir hayal…
Meclisteki dört siyasi partinin (CTP-UBP-DP-TDP) temsiliyetleri oranında oluşacak bir teknokrat hükümet hayalim var…
Tufan Erhürman’ın başkanlığında bir hükümet…
Seçim Halk Oylaması Yasası, Siyasi Partiler Yasası ve Kamu Reformu olarak anılan Kamu Çalışanları Yasası’nı erken seçime kadar çalışıp geçirip yeni dönemi, beyaz sayfayı açabilecek bir hükümet…
Kim bilir belki çok iyi bir uyum sağlayıp Anayasa’yı bile değiştirebilecek bir hükümet…
İşte hayalim bu!
Gerçekleşebilmesi mümkün mü?
Toplumun eğilimini ve beklentisini anlayabilen siyaset yapısına sahip olsa milletvekillerimiz bence çok kolay gerçekleşir…
Yani siyaseti toplum menfaatleri için yapan, kişisel ve zümresel çıkarlarını gözetmeyen, “bir daha seçilmezsem işsiz güçsüz kalırım, ne yaparım sonra?” düşüncesine sahip olmayan bir siyasetçi modeline sahip olsak hiç de hayal olmazdı bu düşünce…
Dört siyasi partinin toplum için, daha güzel için, daha kaliteli bir yaşam için ellerini taşın altına koymasıdır bu talep…
Özellikle dört siyasi partiye vurgu yapıyorum… Nedenini de açık:
Radikal bir değişim talep ediyor toplum… Gerektiğinde sendikaları, gerektiğinde iş insanlarını karşısına almak zorunda kalabilir siyasi mekanizma… Ancak dört parti de işin içinde olunca korkusuzca bu adımlar atılabilir! İşte o nedenle dört parti de elini taşın altına koymalı…
Toplum siyasetten yeni bir anlayış bekliyor…
Partilere sürekli dersler veriyor… İşte size bir fırsat… Becerip de bu adımı atarsanız siyasetteki güvensizliği ortadan kaldırırsınız… Siyaset de yeniden itibar kazanır…
“Bu kadar zor mudur bunu gerçekleştirmek?” diye sorup, cevabı yine kendim vereyim:
Evet, çok zordur, hem de çok…
Çünkü mevcut siyasetçi profilimiz (Bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadar az isimleri tenzih ederim) toplumu değil, kendini düşünen bir yapıda!
Ve dönelim başa…
Sevgili Martin…
Bir hayalim var… Aynen seninki gibi…
Sen inanmıştın milyonlara seslenirken… Başardın… Çıkardığın kıvılcım bir aleve dönüştü.. Amerika bugün Obama tarafından yönetiliyorsa bu senin hayalinin eseridir…
Benim hayalim seninkine oranla çok daha kolay gerçekleşebilir…
Neden olmasın?
