KKTC hükümeti üçüncü ülke vatandaşlarına ‘ön izin’ işlemlerini durdurma kararı aldı…

Ülkede iş azlığı varsa olabilir…
İhtiyaç alanlarında çalıştırabilecek yerli işgücü bulunabiliyorsa bal gibi de olur…
Fakat; ihtiyaç alanlarında yerli işgücü bulunamıyorsa, o zaman kapıları kapatmak, işçi arayan işletmeleri de kapatmak anlamına gelir…
Gelelim ikinci büyük tartışma konusuna…
Dünyada ‘en büyük’ beyin yapısına sahip olduğumuz için ne kadar övünsek azdır…
Burada iş bulamayıp İngiltere’ye ve Avustralya’ya göç eden yakınlarımızın, Sterlin ve dolar biriktirerek, Kıbrıs’a aktarma yapmasına bayılıyoruz değil mi?..
Gelsinler buradan evcik alsınlar, lokantacık açsınlar, otelcik yapsınlar…
Öyle değil mi?..
Bunca zaman gurbet elde niçin çalıştılar?..
Paracık biriktirip, memleketlerine geri dönsünler ve o paracıkları burada harcasınlar…
Kraliçe’ye daha çok vergi vermesinler diye…
Buraya kadar beyinler müthiş!..
Fakat; aynı beyinler diğer yandan, üçüncü ülkelerden gelenlerin ‘burada kazandıkları paracıkları kendi ülkelerine aktarmalarını’ inanılmaz bir öfke ile karşılıyorlar…
“Bunların bu ülkeye hiçbir katkısı yoktur… Gönderin gitsinler” diyorlar…
Güzel kardeşim…
Bu insanlar binlerce kilometre uzaklardan buraya niçin geliyorlar bunu da düşünmek gerekmez mi?..
Senin Londra’daki dayıcığının yaptığını yapıyor onlar da…
Burada eşekler gibi çalışıp, biriktirdikleri 3 kuruşu kendi memleketciklerine gönderiyorlar…
Orada para bekleyen anacıklarına, çocucuklarına yardımcı oluyorlar…
Olamaz mı?..
Olamazmış…
Ülkede bu kadar işsiz genç varken, yabancı iş gücü ne demek?..
Öyleyse gönderin marketlere bin tane yerli işçi…
Gönderin Nuri’nin yanına sayfacı…
Gönderin Sabri Usta’nın yanına 3 tane baskıcı…
Otellere garson, aşçı, bahçeci, çamaşırcı gönderin…
Erol’un lokantasına mangal başında duracak eleman gönderin…
Eziç ‘paket servisine’ adam arıyor…
Var mı paketçi eleman?..
Hasan Ağa’nın çiftliğine hayvan bakıcısı gönderin…
Müteahhit Nuri Ağatmaz kalıpçı arıyor…
Nuri Başıyağlı 30 tane tuğlacı arıyor…
Hani nerede bu işçiler?..
Gönderebiliyorsanız, kapatın kapıları kimsecikler gelmesin…
Paracıklarınızı alıp kaçmasınlar…
Doldurun kovaları, üzerini de betonla kapayın…
Hepsi size kalsın…
Ne müthiş insanlarız değil mi?..
Federasyon uğruna ölümü göze alırken, güneydeki işgücünü araştıranımız var mı?..
Bakanlar, bakmayanlar oralarda nasıl bir iş hayatı olduğunu araştırıyorlar mı?..
Öğrenme ve örnek alma becerileri var mı?..
Hele bir federasyon olsun da, kafalar vurunca toparlanacak o beyinciklerimiz…
Hayırlı Cumalar…