banner564

Bir yerden başlamalıyız

 Hilal-i Ahdar dersem çok az kişi ne demek istediğimi anlayacaktır, fakat Yeşilay dersem hemen hemen birçok kişi konuyu anlar.
Her yıl Mart ayının ilk haftası Yeşilay Haftası olarak kutlanmaktadır. 1920’den beri birçok yol kat etmiş olan Yeşilay bu yıl 99. Yılını kutluyor.
Yeşilay’ın internet sayfasından edindiğim bilgilere göre; Yeşilay Birinci Dünya savaşından hem sonra, işgal kuvvetlerince Anadolu toplumuna alkol ve uyuşturucu maddelerini yaygınlaştırılması üzerine Türk toplumunun mücadele ruhunun yıkılmasını önlemek amacı ile kurulmuştur. 1934 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığı ve İsmet İnönü’nün Başkanlığındaki, Bakanlar kurulu kararı ile Yeşilay’a kamuya yararlı dernek statüsü verilmiştir. Yeşilay’ın kurulduğu 1-7 Mart tarihleri Türkiye’de Yeşilay haftası olarak kutlanmaktadır.
Günümüzde bağımlılık insan sağlığını tehdit eden, toplumları etkileyen ve toplum yapısını bozan, sosyal sorunların en başında gelmektedir. Yaşadığımız coğrafyada gerek teknoloji bağımlılığı, gerekse alkol, sigara, madde kullanımı, madde satma ve yetiştirme konusunda büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Konu o kadar vahim boyutlardadır ki koruyucu faaliyetler yapamadığımız gibi önleyici tedbirler konusunda da sınıfta kalıyoruz. Geçen haftalarda bir annenin feryadını basında okumuştuk. Oğlunun bağımlı olduğunu öğrendiğinde, onu tedavi edebilecek bir rehabilitasyon merkezi olmadığından, çocuğunu kurtarmak için polise kendi elleri ile teslim ettiğini içimiz sızlayarak okuduk. Gelinen noktada ülkemizde uyuşturucu madde kullanımı, satma ve yetiştirme konusu ciddi bir sağlık ve adli sorun olarak önümüzde durmaktadır.
Bugün Avrupa’da bağımlı tedavilerinin çoğunluğu ayakta tedavi ortamlarında sunulmaktadır. Ayakta tedavi merkezleri ile tedavi edilen bağımlı sayısı Avrupa Birliği 2016 raporuna göre bir milyon kişi civarındadır. Fakat bizler tüm toplumsal sorunlarımızı hep Kıbrıs Sorunu ile ilintili kıldığımız için ambargolar nedeni ile Avrupa’da uygulanan ayakta tedavi merkezlerinin bir benzerini bu coğrafyada kuramıyoruz/kurmuyoruz.
Türkiye’de Yeşilay’ın hayata geçirdiği Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM), bağımlılık ile ilgili sorun yaşayanlara ücretsiz psikolojik ve sosyal destek sağlamaktadır. YEDAM bireylerin bozulan yaşamlarının düzene girmesine yardımcı olurlarken, aile ve yakınlarına da ayrıca destek vermektedirler.
Bizlerin Kıbrıs Sorunu ile devam eden ve bitmeyen bu süreçte kaybedecek zamanı yoktur; çünkü bağımlılıkla birlikte manevi değerlerimizi, inancımızı ve en önemlisi gençlerimizi, geleceğimizi kaybediyoruz. Bizlerde biran önce bağımlılıkla ilgili önleyici ve koruyucu çalışmalar başlatmalıyız. Bu çalışmalar sarf edilen sözlerden çok, faaliyete geçen yapıcı eylemler olmalıdır. Dünyada toplum yapımıza uyarlayabileceğimiz güvenirliliği test edilmiş modeller bulunmaktadır. Bunun en güzel örneği, maddi ve manevi olarak bize en yakın Türkiye’nin, Yeşilay’ın YEDAM çalışmaları bizlere bir yol gösterici olabilir. Artık bir yerden başlamalıyız…
Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar. 

YORUM EKLE

banner608

banner473