Avrupa Komisyonu nihayet Yeşil Hat üzerinden yapılan ticaret konusunu ele almış ve yaşanan sıkıntıların Rum tarafından kaynaklandığını belirtmiş…
  Ne güzel!..
  Sözde bir demokrasi ve insan hakları kulübü olan Avrupa Birliği, milyarlarca Euro’luk yardımı güneye akıtıyor, kapsamlı çözüme ‘hayır’ diyeni tam üye yapıyor ve yıllardan beri Türk ürünlerine yönelik ırkçı saldırıları görmezden geliyor…
  Türk tarafından patates aldığı için başta ELAM olmak üzere tüm fanatik kesimlerden ölüm tehditleri alan Hristos Hristofi isimli Rum’a yapılanları hatırlayan var mıdır?..
  Aralarında 7 milletvekilinin bulunduğu 200 kişilik bir grup, kuzeyden patates alıp, başka ülkelere ihraç eden bu Rum tüccarın Ahna bölgesindeki tesislerini basmış ve etrafı kırıp dökmüş, araçlarına büyük zararlar vermişti…
  KKTC’yi yönettiğini iddia edenlerin dahi yeterince tepki vermediği bu olay sonrasında AB’den tek satırlık kınama gelmedi…
  Rum Yönetimi’ne herhangi bir ceza verilmedi…
 
Ya mozaikler

  Devam edelim…
  Geçtiğimiz yılın Mart ayında Limasol bölgesinde insanlık adına utanç verici, benzeri görülmemiş bir ırkçı olay daha yaşandı…
  Rum teknik okuluna yerleştirilen mozaiklerin, kuzeyden satın alındığını öğrenen okul yönetimi, velilerle toplantı yaptıktan sonra bu mozaiklerin sökülmesini kararlaştırmıştı…
  Akıllara durgunluk veren, ırkçı, faşist bir uygulama yapıldı...
  Parası ödenmiş mozaikleri monte edildikleri yerden sökerek yok ettiler…
  Avrupa Birliği’nin güneydeki temsilciliği bunu seyretmekle yetindi…
  Her fırsatta bizlere ‘birleşme çağrısı yapan’ Fransa, Almanya gibi AB üyesi ülkelerin büyükelçilikleri de yaşananları görmezden geldi…
  Rum tarafının bu faşist tavrını hiç kimse eleştirmedi…

Reklam konusu

  Avrupa Komisyonu’nun, tüm bu olanlardan sonra önceki gün yayımladığı raporda iki önemli konuya daha dikkat çekiliyor…
  Birincisi Avrupa vatandaşlarını taşıyan Kıbrıs Türk otobüslerinin KKTC’den, güneye geçişlerinin Rum makamlarınca engellenmesi…
  İkincisi de Kıbrıs Türk firmalarının güneyde reklam yapmalarına veya ürünlerini Rum mağazalarında sergilemelerine izin verilmemesi…
  Ne utanç verici bir durum…
  İsteyen Rum firması, Kıbrıs Türk basınında istediği reklamı yayınlatabiliyor…
  Fakat bir Türk firması, Rum gazetelerinde reklam yayınlayamıyor…
  İsterseniz sayfasına Bir milyon Euro veriniz, sizin ‘ticari amaçlı’ olsa bile reklamınızı yayınlamıyorlar…
  Neden mi?..
  Ulusal politikaları bunu gerektiriyor da onun için…
  Kilise, ELAM ve DİSİ ile DİKO’daki EOKA kökenliler, ayrıca Anavatanları Yunanistan’ın ortaya koyduğu kurallar böyle olduğu için…

Çözümsüzlüğün nedenleri biliniyor

  İşte birleşmenin önündeki en büyük engel bunlardır…
  Her fırsatta kendi yönetimlerini suçlayan, hatta saldırıda bulunan ‘sözde çözümcüler’ bunları göremiyor veya unutabiliyorsa bu onların sorunudur…
  Bizler bu adada kalıcı bir çözüm istiyoruz…
  Ne var ki; güneydeki beyinler buna hazır değildir…
  Azınlık olmayı kabul etsek bile; 45 yılın kin ve öfkesiyle bizleri kısa bir sürede bu adadan göçe zorlayacaklarını zaten saklamıyorlar…
  Onların yanında yer alıp, Türk yönetimini protesto edenlere bile linç girişiminde bulunarak hepimize açık mesaj veriyorlar…
  KKTC’yi yönettiğini iddia edenler ise kendi toplumlarına doğru yolu göstermiyorlar…
  Halbuki; Avrupa Komisyonu yıllar öncesinden harekete geçirilmeli ve bu ırkçı, faşist olaylar gözlerinin içine sokulmalıydı…
  Siyaset dikili taş etrafında dönme sanatı değildir…
  Görmek, duymak, tartışmak ve ileri adım atmak lazım…
  Gerisi yalan…