Ciddi araştırma yapan ve bunu belgelerle kanıtlayan şirketlere güvenmeli...
Bir araştırma şirketinin sahibi bundan 4-5 ay kadar önce Başbakan Tatar’ın adaylığı gündeme geldiği zaman aynen şöyle demişti:
“Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte veya kısa bir süre sonrasında genel seçimler de olacak…”
Bunu nereden biliyordu?..
Elbette UBP ve HP tabanına yönelik sorulara verilen yanıtlardan çıkan sonuç buydu…
İlginç bir tesadüf sonucu olacak ki; Astroloji Profesörü Abdullah Abdülaziz de 2019’un son günlerinde Diyalog TV’ye konuk olmuş ve hükümetin dağılacağını; 2020’de iki seçim birden olacağını söylemişti…
Araştırmacı da, falcı da öyle diyorsa bunun üzerinde durmak lazım…
Hele İmar Planı’yla ilgili son gelişme önemli işaretler veriyor…
Hükümet ortaklarından bir tarafın aylarca emek harcayıp, büyük bir kesimle uzlaşı sonucunda hazırladığı planın son anda Başbakan’ın kararıyla iptal edilmesi elbette evliliği kökünden sarsan bir olaydır…
Önümüzdeki günlerde nelerin yaşanacağını bekleyip göreceğiz…
Toplumu bekleyen tehlike
Kuşkusuz; erken genel seçim ‘mevcut partilerle’ bu ülkeyi daha ileri bir noktaya götürmeyecek…
Halkın önemli bir kısmı bu kez sandığa dahi gitmeyecek…
Yıllarca denenmiş olan bu partilerin, dere yatağı üzerindeki inşaatlara dahi dokunamadığını gören ve her yağış sonrasında suya gömülen bu toplumun, 40 yılın hatalarını tekrarlaması beklenmemeli…
Tekrarlanması halinde ise çok daha ciddi sorunlarla yüzleşmeyi göze almalı…
Kıbrıs sorununun, Nisan sonrasında yeniden çok ciddi bir şekilde gündeme geleceğini dikkate alarak, evimizin içini hızla düzeltmemiz gerekiyor…
Ancak bunu kim, nasıl yapacak?..
Mevcut partilerin bağlı olduğu örgütler, sendikalar ve rant çevreleri hiçbir konuda onlara adım atma şansı vermez…
Bugüne kadar verilmediği gibi, bundan sonraki süreçte de vermezler…
Ama bunun acısını halk çeker…
Üzücü olsa da gerçekleri iyi tahlil ederek, önümüzdeki aylarla ilgili doğru ve isabetli değerlendirmeler yapmak zorundayız…
Tünelin ucunda ışık görebiliyor muyuz?..
Ben göremiyorum…
Ya sizler?..
