banner564

Birilerini kurtarıp yüceltirken, birilerini yok etme gayreti

   Kuzey Kıbrıs’ın en önemli sorunu ‘dürüst, etkili, üretken’ yönetim eksikliğidir…
   Siyasilerin ezici bir çoğunluğu genellikle ya parti yönetimlerinin, ya da partileri besleyen çevrelerin etkisi altındadır…
   Hatta öyle siyasiler vardır ki; onlar ‘partileri besleyenlerin’değil ‘kendilerini destekleyenlerin’ etkisi altında hareket ederler…
   Böylesi bir irade ile ‘dünyadan destek alan’ bir ülkeyi dahi yönetemezsiniz…
   Kaldı ki; KKTC tanınmış bir devlet değildir…
   Kendi parası, hava yolu şirketi, gemileri, altın veya petrol rezervleri yoktur…
   Dolayısıyla, çok daha etkili ve dürüst yönetimlere ihtiyacı vardır…
   Sürekli üreten ve cesaretli adımlar atan bir yönetim şekli oluşturulmadığı sürece; bu ülkede sorunların çözümü mümkün değildir…
   ‘Normal bir yönetim şekli’ de oluşturamazsınız…
   Üretimi ve buna bağlı olarak ihracatı artıramazsınız…
   Turizmi ve eğitim sektörünü planlı bir şekilde geliştiremezsiniz…
   İnsanlarınıza ‘gelecek garantisi’ veremezsiniz…
   İşsizlerinizi ödeyemez, hastalara kaliteli sağlık hizmeti götüremez, başarılı öğrenciler yetiştiremezsiniz…
 
Herkes konuşuyor

   KKTC’deki siyasal yapının bir benzeri dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur…
   “Hukukun üstünlüğüne bağlıyız” dense bile, bir savcının yorumu ile bazı kesimlerin üzerine gidildiği gibi, ezici bir çoğunluğun üzerine gidilmemesi ‘hukuka saygı’ değil, saygısızlıktır…
   Mahkemelerin daha hızlı bir şekilde çalıştırılmaması çok büyük bir sorundur…
   Adalet çarkının ağır dönmesini, böylece mağduriyetlerin artmasını desteklemektir…
   Halbuki; 20 yıl öncesine kadar bu ülkenin yargısıyla ve alınan sonuçlarla övünüyorduk…
   Ancak gelinen noktada basit bir davanın 2 veya 3 yılda sonuçlanmasıyla adaletin sağlandığını iddia edemeyiz…
   Herkesin konuştuğu, çoğu zaman içi boş söylemlerle ekranlarda boy gösterdiği bir ülkede yaşıyor olmak; tek başına  ‘demokrasi zenginliği’ olarak gösterilemez…
   Tam tersi içi boş konuşmalarla demokratik haklara tecavüz edilmiş olunuyor…

“Ben ona gösteririm” kültürü

   Küçücük bir ülkede 30 bini aşkın insanın psikolojik sorun yaşaması, işsizlerin ayda bin 700 liraya mahkum edilmesi, işletmelerin ve kredi almak zorunda kalan vatandaşların yüksek faiz altında ezilmesi, yatırımcıların önemsenmemesi, hatta iki dudağın arasından çıkacak bir sözle cezalandırılması, kamuda başarıya değil, parti rozetine göre tayin ve terfi yapılması gerçekten ülkemizin en acısı sorunlarıdır…
   Böylesi acılar içinde çırpınırken siyaset yapanları artık birilerinin uyarması gerekiyor…
   Bazı kişileri mutlu edeceksiniz diye; birilerini yok etme siyaseti sizleri hiçbir yere taşımayacak…
  Göreceksiniz sonunda ‘doğru olan’ kazanacak… 

YORUM EKLE

banner608

banner473