Kuzey Kıbrıs’ın hemen tüm bölgeleri çöplüğe dönüştü…
Sahiller, ovalar, ormanlar, kent ve köylerde yaşam yerleri, tarlalar, dere yatakları çöplerden, pislikten geçilmez oldu…
Bu yerlere tonlarca çöp döküldü…
Ve halen dökülmeye devam ediliyor…
Üzücü olan şu ki; yaşanan bu rezil durum karşısında hiç kimseden ses çıkmıyor, tepki veren olmuyor…
Maaş ödemesinin dışında iş yapamaz duruma getirilen belediyeler gibi sözde Çevre Bakanlığı ve dairesi de yaşanan bunca rezillik karşısında son derece sessiz ve tepkisiz kalabiliyor…
Böylesi bir ihmal, böylesi bir sorumsuzluk Kuzey Kıbrıs’a yakışmıyor…
Bizlere yaşatılanlar karşısında ülkemizin geleceğinden daha çok kuşku duymaya başlıyoruz…
Umutlarımız tükeniyor…
Dayanılmaz bir hal alan bu gidişatın düzeltilmesi yönünde tek bir hareketin olmaması bizleri daha da üzüyor…
Sorumsuz kişilerin etrafa çöp dökmesini cesaretlendiren çürümüş yasalar ve cezaların yetersiz oluşudur…
Ayrıca denetimsizlik ve sorumsuzluk vardır…
“Kimse bana bir şey yapamaz… Yapsın da görelim bakalım” diyerek, ülkeyi yaşanmaz hale getirenler karşısında etkisiz bir siyasi yapının olması bir başka önemli sorundur…
Gerçekten gelinen nokta budur…
Doğum günü kutlamış
Bir yandan da ülkemize yabancıların gelmesini istemeyenler vardır…
Bu gidişatla yakında topraksız kalacağımızı iddia ediyorlar…
İyi güzel de bu topraklara ne kadar sahip çıkıyoruz?..
Sahillerimizi, yaşam yerlerimizi ne kadar koruyoruz?..
İyi ki yabancılar var da kirlettiğimiz yerleri onlar temizliyor…
Bakınız dün Temiz Ada Grubu üyeleri Bedis sahilinde temizlik yaptı yine…
Etkinliğe katılanların tamamına yakını yabancılar…
Ruslar, Almanlar, İngilizler…
Kasım Uluçaylı’nın çağrısı üzerine her Perşembe bir başka bölgede temizlik yapıyorlar…
Her defasında 50’den fazla çöp torbası doldurup, belediye yetkililerine teslim ediyorlar…
Dünkü temizlik sırasında kırık bir sandalye üzerine etrafa saçılmış doğum günü pastası ve onlarca şişe buldular…
Arkadaşlar sahilde kutlama yaptıktan sonra atıkları bırakıp gitmişler…
Bu kadar sorumsuz olunabilir mi?..
Evet olunabiliyor…
Bu bir kültür meselesidir…
Böylesi bir kültürün, yabancılara saldırma, onlara engel olunmasını isteme hakkı vardır…
Elbette yoktur…
Tam tersi, saldırı yerine onlara teşekkür edilmesi gerekiyor…
Sizin bu yazdıklarınızı okuyanlar.. Kimi kime şikâyet ediyordunuz?