Duydunuz değil mi?..
Yeşilırmak’taki yangın, ağaç dallarının arasında kalan elektrik tellerinden çıkmış…
Son yılların en gözde hikayesidir bu…
Ağaçlar büyüdükçe, elektrik telleri dalların arasında kalıyor ve en ufak bir rüzgar durumunda teller kopmaya başlıyor…
Kopmayla birlikte kıvılcımlar atılıyor ve yangın başlıyor…
Yaz aylarında kuru otların tutuşması gayet kolaydır…
Kısa sürede etrafa yayılmaya başlayınca, teknolojik açıdan 50 yıl geride olan itfaiyenin araçları müdahalede yetersiz kalıyor…
Bunu gören bakan ve bakmayanlar derhal telefona sarılıp Anavatan’dan yardım istiyor…
Anavatan’da yangın söndürme uçağı ve helikopter sayısının yetersiz olduğu geçtiğimiz yıl ortaya çıkmıştı…
Buna karşın ana iki veya 3 tane helikopteri yola çıkarıyor…
Ama bu süre zarfında KKTC’nin ormanları yanmaya devam ediyor…
Bunu gören Rum yetkililer yardım mesajı gönderiyor…
Yardım mesajını alan KKTC’nin yetkilileri ‘ilgili kişilerle’ temasa geçerek, onay istiyor…
Onay alındıktan sonra Rum yetkiliye “tamamdır gönderin uçağı” deniliyor…
Onun da yeterli olmayacağı anlaşılınca bu kez İngiliz üslerinden yardım talep ediliyor…
Bunun adına ‘karma’ ve ‘etkili’ müdahale diyebilirsiniz…
Türkiye, Kıbrıs Cumhuriyeti ve İngiltere’nin havadan müdahalesiyle, eşit ve egemen devlette meydana gelen yangın bir süre sonra kontrol altına alınıyor…
Ama bu arada binlerce dönümlük yeşil arazi siyah bir örtüyle kaplanıyor…
Geçmiş olsun mesajlarından hiç söz etmeyelim…
Hem kendimiz yakıyoruz…
Hem de kendi kendimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz…
Elektrik Kurumuna dokunma…
Sakın onu peşkeş çekme…
Kimseciklere yedirme…
Zaten yedirmeyiz…
Ağaç dalları arasında kalan telleri kurtarmalarını da istemeyiz…
Hemen her bölgede aynı tehlikenin mevcut olduğunu görmezden gelerek “KIB-TEK’i sonsuza dek yaşatacağız” demekten yorulmayız…
Utanmasak “personel yok” deyip işin içinden çıkacağız…
Kurumda 600’den fazla personel varsa ve elektrik tellerini ağaç dallarından kurtaracak, yani makaslama yapacak adam bulamıyorsak; o zaman bu kurumu veya bu devleti nasıl yaşatacağız?..
Ormanlarımızı nasıl koruyacağız?..
Yaktığımız yerlerde meydana gelen ateşi; Türkiye, İngiltere ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin söndürmesini isteyeceğiz…
Ve sonrasında ‘eşit, egemen’ savunmasına geçeceğiz…
Tam da Aziz Nesin’lik bir hikaye çıkıyor ortaya…
İyi pazarlar…