Güney Kıbrıs’ta 6 yıl kadar önce yaşanan mali krizin nedenleri soruşturulurken, ortaya ilginç rakamlar çıkmıştı...
Bunlardan bir tanesi devletin kefil olduğu batık krediler...
Tahsil edilemeyeceği bilinerek verilen kredilerin tutarı 3 milyar 100 milyon Euro...
Bununla ilgili olarak, eski hükümetlerin sorumluları hakkında soruşturma açıldı ama henüz yargılama olmadı...
Kuzeyde ‘devlet kefaletiyle’ alınan ve geri dönmeyen kredi tutarının ise birikmiş faizleriyle birlikte bir milyar 500 milyon Euro dolayında olduğu tahmin ediliyor...
Peki bu paralar nereye gitti?..
Batmış Kıbrıs Türk Hava Yolları’na...
Zorla yüzdürülmeye çalışılan Elektrik Kurumu’na...
Yolsuzluk ve suistimal iddialarının eksik olmadığı Toprak Ürünleri Kurumu’na…
Ve Sosyal Sigortalar Kurumu’na...
Geçmiş hükümetler, zararda olduğunu ve alınan kredileri geri ödeyemeyeceğini bile bile hava yollarına kredi verilmesiyle ilgili Bakanlar Kurulu kararı aldılar...
Aynı uygulama Elektrik Kurumu, Toprak Ürünleri ve Sosyal Sigortalar için de söz konusu...
Sonunda, kamu ve özel bankalara olan borçlar gittikçe arttı...
Şimdi yanıt arayan soru şudur:
Bu parayı kim, nasıl ödeyecek?..
KKTC’nin altın rezervlerinden mi, yoksa güneyden çıkarılacak hidrokarbon kaynaklarından sağlanan paralarla mı ödenecek?..
Siz batırın, biz ödeyelim
Kuşkusuz; gözlerin baktığı merkez Ankara’dır...
Nasıl olsa Ankara günün birinde bunu da öder diye düşünenler olabilir...
Ama Ankara’dan, devlet kefaletlerinin karşılığı olarak bu kadar büyük rakamlı bir yardım talebinde bulunmak ‘insanlık sınırlarının’ çok ötesindedir...
Ankara; İrsen Küçük döneminde, devlet borçlarının faizleri için 300 milyonluk ek bir katkıyı kabul etmişti.
Neden?..
KKTC hükümetleri “Biz gereken önlemleri alıp, borcumuzu taksitlerle ödemeye başlayacağız” dediği için...
Ödemenin yapılabilmesi için, zarar eden kuruluşların özelleştirilmesi gerekirdi...
KKTC hükümetleri, protokolde yer aldığı halde bugüne kadar özelleştirme konusunda adım atmadı...
Öyleyse Elektrik Kurumu ve diğerleri zarar etmeye devam edecek...
Zarar devam ettiği sürece devlet kefaletiyle borçlanmalar da sürecek...
Güney Kıbrıs’ın yaşamakta olduğu kriz bizim tarafta pek umursanmadı...
Ne hükümet kanadı, ne de muhalefet konuyu ciddiyetle gündemine almadı...
Ekonomik kuruluşlar da seyirci pozisyonunda kaldı...
İşte o yüzden ‘aydınlık bir gelecekten’ söz edemiyoruz…
74 Te 200 bin Rum’un KKTC de kalan Muazzam Mal Mülk ve Zenginliklerini yağmalayıp yeyip bitirip mahvettik ardından Anavatan Türkiye’nin KKTC ye yıllarca vermiş olduğu Milyar Milyar peralari yine yetip bitirip mahvettik, KKTC ye ne Mal ve Mülk ve ne de Dünya kadar paralar dayanmıyor, Ne milli hava yolumuz, ne Belediyelerimiz , ne Hayvancimiz ne Turizm ve ne de Tüm sektörlerimiz KKTC gibi bir ülkede dayanabilmişlrdir , Gelmiş Geçmiş yöneticilerimiz Beceriksizliğinden Güzelim Ülkemiz Bu duruma düşürüldü, KKTC nin son hamlesi ise Devletin Bankalarimizdaki paralarımızı her ay çekip çekip yiyip Bitirip Mahvetmektir !!
,FOREVER TRNC