banner564

Boşa geçen yarım asır!

Yılın her Aralık ayı geldiğinde, hele takvimler 21’ini gösterdiğinde içimi bir burukluk sarar. 
Nedenini sorarsanız, doğup büyüdüğüm, on yedi yaşlarının güzelliği içinde ve ailemin verdiği sıcaklığın güveninde yaşadığım günlerin sona erdiğinin işaretidir bu tarihler.
Gerçek göçü yaşamış binlerce insanın Küçük Kaymaklı’dan koparılışı gelir gözlerimin önüne, ailemin de olduğu yedi yüz elli civarında çaresiz insanın esir edilip Cikko Manastırı’na götürülüşünü hatırlarım.
Çadırlarda, sığınmış ortamlarda on bir yıl süren rezil yaşamın başladığı tarihlerdir bugünler.
Nedenleri ve de sebepleri bizi aşan, elli iki yıllık boşa kürek çekişin ilk adımlarıdır karşımıza çıkan.
Elli iki yıldır net duruşlardan kaçmanın, muhataplarımızın hakkına saygı duymanın bir anlam ifade etmediğini, aksine haklı iken haksız konuma getirilişimize neden olduğunu anlamanın zerreciklerinin yeşerdiği şu günlerde çözüm yolunda toplum olarak ikiye bölündük.
Federasyoncular ve iki devletli çözüme inananlar!
Yarım asrı aşan sürede yaşananların alt, alta konarak bugünlere nasıl gelindiğinin muhasebesi yapıldığında hala daha federasyona dayalı bir çözümde ısrarcı olmanın ne anlama geldiğini sorgulamak lazım.
İki toplumun Federasyona dayalı bir çözümden ne anladığını sormak lazım.
Birinin diğerinin tahakkümüne fırsat vereceği olanakları kural olarak ortaya çıkarmamak lazım.
Elli kusur yıldır masada Federasyon var ama ortada neticeye götürecek bir gelişme yok. 
O halde muhataplarımızı çözüme zorlayıcı ortamlara çekmek lazım! 
Bunu Crans Montana’dan sonra yapmamız daha bir anlam kazandırırdı ama ne yazık ki yapılmadı!
Figüranlık geleneği bir süre daha devam etti.
Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın çözüm yolunda ortaya koydukları kulvar değişikliği haklı bir değişikliktir.
İki devletli çözüm değişikliği BM parametrelerine ve de bugüne kadarki gelişmelere uygun düşmediği iddia edilebilir. Ancak yarım asrı aşan zamandan beri Kıbrıs Türklerine ve de Türkiye’ye oynanan bir oyun var!
Oyalamak ve mevcut statükoyu güçlendirmek. 
Aslında oynanan oyun sadece Rum ve Yunan ikilisinin sahneye koymasıyla gerçekleşmiyor. Bu oyunu takdir eden, kabullenen, alkışlayan dünyada etkili büyük bir kitle var. Biz bunlarla mücadele ediyoruz, sadece Rumlarla değil. Yoksa elli yıldır adada Rumların döndürdüğü dolapları görmeyen kaldı mı? Dünya gerçekleri bilmiyor mu sanırsınız?
Bütün bunlara rağmen oyunda figüran olmaya devam etmek Kıbrıs Türkü’ne kaybetmekten başka ne kazandıracak? 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Bm 5 emperyalist ülkenin dünyayı hegemonya ve boyunduruklarinda tutup çıkarlarını koruyup kollamak için daimi üye olduğu osuruktan bir kuruluştur ezilen hicbir ülkenin yanında yer almsmistir

Turkish power
Turkish power - 3 yıl Önce

Ab ve bm 5 10 ülkenin dünyanın geri kalanındaki işbirlikçi yeni duzulencilerle birlikte dünyayı düzmeye çalıştığı kurumlardir

banner471

banner474