Kıbrıs güzel bir ülkedir...

 Bu ülkenin güney kesimi yeşildir...
 Durmadan akan pınarları ve yeşil ormanları vardır...
 Bundan 44 yıl öncesinde, kuzeydeki ormanlık arazi ve yeşillikler, güneyden daha fazlaydı...
 Sonrasında, güneydeki yeşillik artarken, kuzey gittikçe çölleşmeye başladı...
 Yıllar önce Beşparmaklarda büyük orman yangınları çıktı...
 Türkiye’den helikopter ve uçak gelinceye kadar 8 bin 300 hektarlık bir alan kül olmuş, kuzeydeki ormanlık arazinin yüzde 10’u gitmişti...
 Kıbrıs’ın kuzeyinde hiç durmadan akan pınarlar vardı...
 Onlar da kurutuldu...
 İnşaat patlaması nedeniyle plansız ve programsız bir şekilde ‘seçim rüşveti’ olarak taş ocakları için izin üstüne izin verildi...
 Beşparmak dağları bu şekilde oyuldukça oyuldu...
 Yapılan uyarılar dikkate alınmadı...
 Küçük ülkenin iflas etmiş siyaseti bu ülkeyi maalesef her açıdan geriye götürdü...

Bu şekilde gidemez

 Kıbrıslı Türklerin güvenliğini tehlikeye atacak, ayrıca Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki etkinliğini ortadan kaldıracak bir anlaşmaya karşıyız...
 Bunu her fırsatta dile getiriyoruz...
 Ancak; kendi yöneticilerimizin düzelmeyen yanlışları nedeniyle ‘ciddi tavizler pahasına’ çözüme teşvik edildiğimizi de vurguluyoruz...
 Böylesi bir anlayışla Kıbrıs’ın kuzeyi daha fazla yönetilemez...
 Kıbrıs’ın kuzeyindeki sorunları ortadan kaldıracak adımlar atılamaz...
 En ufak bir hareket karşısında süresiz grev tehdidini karşınıza çıkaran sendikalar vardır...
 Onlara kim ‘dur’ diyecek?..
 KKTC yönetimleri mi?..
 Böylesi popülist yaklaşımlarla yönetilen yerlerde siyaset, hiçbir kurum ve kuruluşa, hiçbir sendikaya ‘dur’ diyemez...
 Bunu ‘çözüm olursa’ Federal devlet söyleyecek...
 Bunu Avrupa söyleyecek...
 Beşparmakları yok edeceksiniz öyle mi?..
 Hapislik cezası göreceksiniz...
 En ağır suçtan yargılanıp, cezaevine gönderileceksiniz...
 Bu kadar basit mi Beşparmakları yok etmek?..
 Bu kadar basit mi üç, beş tane pınarı ve Türkiye’nin verdiği paralarla yapılan 3, 5 tane barajı kurutmak?..
 Bu kadar basit mi insanların musluklarından pis su akıtmak?..
 Elbette kolay olmamalı…
 Yapanların yanına kalmamalı…
 Korkusuz, kararlı ve partizanlıklardan arınmış bir yönetim oluşturmadığımız sürece düzlüğe çıkmak kolay olmayacak…