Küçük ülkemizin ciddi sorunları vardır...
Uyuşturucu ticareti ve kullanımındaki artışların yanı sıra şiddet olayları ve trafik kazaları ürkütücü boyutlara ulaştı...
Gençlerimizin geleceğinden endişe duyar haldeyiz...
Yolsuzluk, suistimal ve rüşvet iddialarının araştırılmaması ve yargıya taşınmaması dikkat çekicidir...
Yargının ve polisin personel eksikliğinin giderilmemesi son derece üzücüdür…
Öyleyse önce yargının eksiklerini gidermeli, sonra polis gücüne taze kan aktarmalıyız…
Polisin hem eleman, hem de teknik malzemeye ihtiyacı vardır…
Daha güçlü bir polis gücü, suçlara karşı en caydırıcı önlemdir…
Suçlarda patlama yaşanırken, polis kadrosunda bin kadar personel eksiğinin olması kabul edilebilir bir durum değildir...
Tarımda, sağlıkta, güvenilir gıda üretiminde ciddi önlemlere ihtiyaç vardır...
Eğitimdeki gerileme, gençlerin başarısızlığı, hizmet sektöründe eleman eksikliği dikkate alınarak, acil reformların yapılması kaçınılmazdır...
Ve hepsinden önemlisi pandemi sürecinde ihtiyaç duyulan sağlık personeli ve malzeme alımları hızlı bir şekilde giderilmelidir…
Bir günde bile iş yapılabilir
Kuşkusuz bazı sorunların çözümü için zamana ihtiyaç vardır...
Ancak; yasal değişiklik gerekirse de bu zamanı kısaltmak meclisin ve hükümetlerin elindedir...
Meclis, hiç olmazsa böylesi bir dönemde 3 aylık tatil anlayışını terk etmelidir...
Bunun terk edilmemesi ve aynı anlayışın devam etmesi halinde halkın tepkisinin artarak devam edeceğinin bilinmesinde fayda vardır...
Halkımız artık ciddi icraatlar istiyor...
Ülkemizin gözdesi olan Girne Marinası’nın bakımsızlıktan dökülmesini kabul edemeyiz...
Buradaki yetki karmaşasını sonlandırmak için bir günlük icraatın bile yeterli olacağını biliyoruz...
Girne Marinası yeni sahibini bekliyor...
Doğru olan özelleştirmedir...
Ama bunu yapmıyorsanız; yetkiyi sadece bir makama vereceksiniz...
Hem belediye, hem Turizm Bakanlığı, hem de Ulaştırma Bakanlığı olmaz...
Olamayacağını hepimiz gördük...
Liman çevresindeki kirliliğin yanı sıra tarihi eserlerin bakımsızlıktan yok olmaya yüz tutması aleyhimizdeki Rum propagandasını güçlendirdiği gibi, hepimizin onurunu incitiyor...
“Türkler aldığını yok eder” propagandasını yerle bir edebilmek için tüm tarihi eserlere sahip çıkılmalıdır...
Yolsuzluk, suistimal ve rüşvet iddiaları ciddi bir şekilde araştırılıp, yargıya taşınmalı ve sonucu alınmalıdır...
Eğitim ve Sağlık’ta tam gün uygulamasına geçilmelidir...
Telefon ve elektrikte yaşanan sıkıntıları ortadan kaldıracak adımlar cesaretle atılmalıdır...
Sıraladığımız bu sorunların çözümü için bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da uyarılarımızı sürdüreceğiz...
Halkımız daha mutlu ve daha huzurlu bir yaşamı hak ediyor...
Halkımıza ‘daha iyi hizmetler sunmak’ siyasilerin başlıca görevidir...
Bakımsızlıktan İlgisizlikten ve Parasızlıktan her şey gibi Ülkemiz Tarihi Eserleri de dökülüp Yok olmaktadır, Diğer Ülkelerin canı ve gözü gibi baktığı bol Turist ve Döviz girdisi yaratan Tarihi Eserlere maalesef Ülkemizde değer verilmiyor ! Yok olmaya yüz tutmuş Tarihi eserlerimizi ise gelecek nesillere miras bile brakamayacagiz , Turizm için Kum ve güneş birçok Ülkede vardır fakat Ülkemizdeki Tarihi Zenginlikler her Ülkede yoktur ! Her şey gibi Bakımsızlıktan dökülüp Yok olan Tarihi Eserlerimiz ile biz bize kaldığımız KKTC de ise Turist beklemek hayal olacaktır !!