Adanın hemen tüm bölgelerinde insan yaşamını olumsuz yönde etkileyen sorunlar vardır…
   Çözümü basit olmakla birlikte hiç kimse, hiçbir makam, hiçbir daire elini oynatmıyor; oturduğu yerden adım atmıyor…
   Mesela elektrik direkleri…
   Bir kaza durumunda yere indirilen direkler aylarca, hatta yıllarca devrilmiş vaziyette kalıyor…
   Canlı elektrik kabloları yol ortasında öylece bırakılıyor…
   Lefkoşa’da Başbakanlık kavşağında bile 2-3 yıldan beri kopmuş elektrik direği vardır…
   Ve o tarihten bu yana 3 tane Başbakan’ın, 9 tane farklı bakanın geçtiği bu yerde o direğin yeniden dikilmesi başarılamadı…
   Bazılarının fotoğraflarını bugün köşemde yayınlıyorum…
   Bir tanesi Başbakanlık kavşağı, diğerleri Alsancak-Girne yolu üzeri…
   Gönyeli Belediyesi’nin bir arka yolunda benzeri durum var…
   Vatandaşlar kime şikâyet edeceğini bilemiyor…
   Elektrik Kurumu’nu aradıkları zaman topu belediyelere veya Ulaştırma Bakanlığı’na atıyorlar…
   Onlara sorarsanız, sorumlusu Elektrik Kurumu…
   Bu kadar basit bir sorunu halletmek için 45 yıl yetmediyse, gelecek için umutlanabilir miyiz?..

Tabelalar yerlerde

   Yayınladığım tabela fotoğraflarına bakınız…
   Yerinde duranların üzerindeki yazılar okunmaz halde…
   Yere düşenleri kaldıran olmuyor…
   Sonra bu devlet, bizlerden topladığı vergilerle Karayolları Dairesi’nde çalışan 150’ye yakın insanın maaşını ödüyor…
   Olacak şey mi?..
   Dünyanın hangi ülkesinde bu kadar sorumsuzluk, bu kadar ciddiyetsizlik bulabilirsiniz?..
   Anladık çökmüş yollar için para istiyorsunuz…
   Ama üç-beş kırık tabelayı yerine koymak veya okunmayan yazıları yenilemek, yerde yatılı vaziyette bırakılan elektrik direklerini ayağa kaldırmak bu kadar zor mudur?..

Bu nasıl yönetim şekli?

   Alın size bir başka örnek…
   Dün Çatalköy’den arayan vatandaş, Şah market yakınında bir su borusunun patladığını ve 24 saatten beri içme suyunun yola aktığını, her tarafın göl olduğunu söyledi…
   Peki bunu belediyeye veya Su Dairesine bildirdiniz mi?..
   “Elbette bildirdik, ama herkes topu diğerinin üzerine atıyor” dedi…
   Anlayacağınız, tüm işler karmaşık bir hal almış…
   Hiç kimse sorumluluk üstlenmiyor…
   Kimisi gücünü işe yaramaz bir yasadan alıyor, kimisi devlet ciddiyetinin yok olmasından…
   Kimisi bir partinin güçlü kollarına sığınıyor…
   Kimisi kabinedeki veya meclisteki yakınından cesaret alıyor…
   Bu ülkede yaşadıklarını, çocuklarının geleceğinin ancak bu ülkede sağlanacağını unutarak bu kadar görev ihmali içinde olabiliyorlar…
   “Yazıklar olsun” demek bile yazık...