banner564

Böyle mi devam edeceğiz?

   Ukrayna savaşının vurmadığı ülke kalmadı…
   Gelişmelere Kıbrıs açısından bakacak olursak; sadece kuzeyde değil, güneyde ciddi fiyat artışları vardır…
   Elektrik, akaryakıt, gaz, sebze ve meyve fiyatlarının yanı sıra birçok tüketim maddesinin fiyatı artarken, insanlar fakirleşmeden yakınıyor…
   Fakat en ağır darbeyi, Rus oligarkların adadan çekilmesiyle yediler…
   Milyarlarca Euro’luk yatırımların geri çekilmesi Rum ekonomisi için ağır darbedir…
   Bizde yabancılara bin dönüm arazi satıldığında “topraksız kalacağız” diye bağıran ve saldırıya geçenleri dikkate alarak icraat yapan bir siyasi yapı olmasaydı; güneyin AB üyeliğinden kaynaklanan ‘yaptırım’ kararı sayesinde kuzeyde müthiş avantajlar elde edilebilirdi…
   Ama bizler bunu beceremeyiz…
   Yapamayız…
   Güneydekiler limanları özele devretti…
   En gözde alış-veriş merkezlerini de…
   Otellerin ezici bir çoğunluğu da yabancı yatırımcılara ait…
   Ritz Carlton, Limasol’da muhteşem daireler yaparak çok yüksek fiyatlarla satışa çıkardı…
   Tek yatak odalı daire fiyatları 650 bin Euro’dan başlıyor…
   Kuşkusuz; kuzeydekilerin bu tür olaylarla hiç ilgileri yoktur…
   Zafer kutlamaları, yağ mesajları, festivallerde kurdele yarışı yeterli olsa gerek…

Daha yolun başındayız

   Ne var ki; bu siyaset anlayışı sayesinde Kıbrıs’ın kuzeyi, güneyinden çok daha hızlı bir şekilde fakirleşiyor…
   Sosyal medyada paylaşılan meyhane veya club fotoğraflarına bakarak kendi kendimizi aldatmayalım…
   Ortaya çıkan pahalılık nedeniyle yüzlerce aile artık karnını doyurmakta zorlanır hale geldi…
   Ama hepsinden önemlisi Elektrik Kurumu’nun iflas noktasına gelmesi yüzünden yaşanan kesintiler sayesinde ‘zaten sınırlı olan’ yerli üretim daha da azalacak, birçok işletme ‘rekabet imkanlarını yitirecek’ ve kepenk indirenlerin sayısı çok artacak…
   Sırtını devlete dayayıp, sosyal medya paylaşımlarıyla siyasileri tehdit edenler de bir süre sonra bu çöküşün parçası olacak…
   Göreceksiniz; belediyeler reformu dedikleri yasal değişimler, yanlışları düzeltmek yerine daha da artıracak bir ortam yaratacak…
   Buna bağlı olarak tepkiler artacak, eylemler tırmanacak…
   O yüzden ‘krizin başındayız’ demek yanlış olmaz…
   
Halk ne istiyor?..

   Gelinen noktada en önemli sorun halkın ne istediğini bilmez durumda olmasıdır…
   Yollardan şikayetçiyiz, ama bunun üstesinden gelmek için alınması gereken önlemlere karşıyız…
   Trafik kazalarının artmasından şikayetçiyiz, ama direksiyon başında ceple konuşmalar, mesajlaşmalar, alkollü ve aşırı süratli sürüşler devam ediyor…
   Kimisi polis denetimlerinin artmasını isterken, kimisi cezalara tepki gösteriyor…
   Telefon arızalarından şikayet eden çok ama, Telekomünikasyonun özelleştirilmesine destek veren yok…
   Elektrik kesintilerinden şikayetçi olmayan yok, ama bu kurumun daha verimli hale getirilmesine yönelik düşüncelere destek veren yok…
   Sağlık hizmetlerinden şikayetçiyiz ama doktorların tam gün hizmet vermesi için yasal önlem alınmasını zorlayan yok…
   Üniversite bitiren gençlerin lisan bilmemesini eleştiren çok, ama eğitimde ‘Tam Gün’e destek yok…
   Kısacası ne istediğimizi bilmez durumdayız… 
   Günü geldiğinde bunların neticesine de katlanacağız…
   İyi haftalar… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 2 yıl Önce

Sayın Akar , bizleri Parasızlıktan karanlık günlere giren , maaş ödeyemeyen , yatırımsızliktan Limanları ve yolları dökülen, milli geliri düşüp Fakirleşip yoksullaşan KKTC üzmesin ! Dünya Lideri Cumhurbaşkanımızın izinde KKTC nin İhya olup bir Singapur olacağı günleri merakla bekleyeceğiz!!!
“ Yaşasın Cumhurbaşkanımız For Ever TRNC “

Turkish power
Turkish power - 2 yıl Önce

Hiçbir çözüm önerisi olmayan kopyala yapıştır. İngiliz Muhibbi MR hasan beyzadeleri

banner471

banner474