banner564

Bu bayram komşu coğrafyamıza kâbus oldu

Covid-19 pandemisinin etkisi altında bir bayramı daha geride bıraktık. Ben yaştakilerin bilindik eski bayramları yok artık. Değişen toplum yaşantımızda en çok etkisini hissedebileceğimiz olaylardan biri olmuştur bayramlar. Geniş aile yapısından, çekirdek aile yapısına doğru bir geçişin bir göstergesi olarak kendini göstermektedir bayramlar.
Fakat bize çok da uzak olmayan öyle bir coğrafya var ki bayram onlar için tam bir kâbus oldu. İsrail ile Filistinliler arasında son günlerde yaşanan şiddetin arkasında, iki taraf arasında çözümsüz bırakılan sorunların yatıyor olmasıdır. Yüzyılı aşkın bir süredir Yahudiler ve Araplar, Ürdün (Şeria) Nehri ile Akdeniz arasındaki topraklarda egemen olma mücadelesi veriyor. İsrail, kurulduğu 1948'den bu yana Filistinlilere bir dizi ağır yenilgi yaşattı ama hala kazanamadı.
Filistinlilerin Ramazan geleneği; oruçlarını eski kentin Şam Kapısı'nın merdivenlerinde açmalarının engellenmesiyle başlayan gerginlik, Eski Şehir içerisinde bulunan Harem-üş Şerif'te devam etti. Mescid-i Aksa'da Filistinlilere İsrail polisi tazyikli su ve plastik mermiyle saldırdı. En son Pazartesi sabah namazını Mescid-i Aksa'da kılan ve ardından tekbir getirerek sloganlar atan Filistinliler, bazı noktalara barikatlar kurdu. İsrail polisi bir kez daha saldırdı. Üç gündür devam eden olaylarda Filistinli yetkililer, İsrail saldırılarında aralarında dokuzu çocuk 21 kişinin hayatını kaybettiğini, 300'e yakın kişinin yaralandığını duyururken, İsrail de 17 polisin yaralandığını açıkladı. 
Peki, İsrail Kudüs’e neden saldırıyor, Kudüs Müslümanlar için neden önemli, Kudüs meselesi nedir?
Kudüs, üç semavi din olan İslam, Yahudilik ve Hristiyanlık için çok kutsal yerleri içinde barındırıyor. Kutsal yerlerin önemli bir kısmı Doğu Kudüs'te yer alıyor. Kudüs'ün içinde binlerce yıllık tarihi barındıran dar sokaklarla dolu Eski Kenti, dört ana bölümden oluşuyor. Bunlar Müslüman, Yahudi, Hristiyan ve Ermeni mahalleleri olarak sıralanıyor.
Müslümanlar için en kutsal yerlerden biri kabul edilen Mescid-i Aksa ve Kubbet'üs Sahra'nın bulunduğu Harem-üş-Şerif, Doğu Kudüs'te yer alıyor. Muhammed Peygamber'in buradan göğe yükseldiğine inanılıyor.
Yahudiler için Mescid-i Aksa'nın hemen altında yer alan ve Süleyman döneminde yapılan tapınağa ait olduğuna inanılan Ağlama Duvarı yer alıyor ve burası Yahudilik inancının en kutsal mekânıdır.
Hristiyanlar için ise Kudüs'te bulunan Kutsal Kabir Kilisesi'nde İsa Peygamber'in çarmıha gerildiği ve kabrine konulduğu düşünülüyor. Bu kilise, aralarında Rum Ortodoks Patrikhanesi, Roma Katolik Kilisesi ve Ermeni Patrikliği'nin de olduğu farklı mezheplerin temsilcileri tarafından yönetiliyor.
Üç Semavi din için kutsal olan bu coğrafya içi uluslararası platformlar ne dediğini biliyor musunuz? 
Filistinliler ile İsraillilerin eşit haklara ve eşit güvenliğe sahip olmasına gerektiği savunuluyor. Bildiğiniz üzere uluslararası savunulan bu tez bizim coğrafyamız içinde ortaya konmaktadır. Ancak görüleceği üzere ortaya konulan tez ile gerçekler örtüşmediği zaman çatışmanın kaçınılmaz olduğu canlı bir örneğini yakın coğrafyamızda yaşıyoruz. Gerçek şudur ki bilindik söylemler çözüm üretmek yerine maalesef şiddetli çatışmaları kaçınılmaz kılmaktadır. Umarım yakın coğrafyamızdaki gelişmeleri, kendi coğrafyamız adına daha gerçekçi bir şekilde değerlendirebiliriz!
Herkese güzel bir hafta dileklerimle…

YORUM EKLE

banner608

banner474