Bayram süresince ülkemize binlerce turist geldi…
Müşteri bolluğuna uğrayan oteller piyasadan daha çok yiyecek ve içecek çekti…
Kasabın, manavın, hayvancının, ithalatçının yüzü güldü…
“Battık, bittik” diyerek ağlayıp, sızladığımız bir dönemde KKTC açısından önemli bir fırsat doğdu…
Peki bunun kıymetini bilerek, yapmamız gerekenleri yapabildik mi?..
Yanıt arayan sorular vardır…
Limanlar, yollar, turistik yerler birer birer kontrolden geçirildi mi?..
Bayram temizliği yapıldı mı?..
Aydınlatma şikayetleri giderildi mi?..
Kent içlerinde ve ana yollarda polis gerekli kontrolleri yapabildi mi?..
Söyleyin bakalım bu soruların cevabı “evet” mi “hayır” mı?..
Cevaplar “evet” olsaydı onları alkışlardık…
“Evet” olsaydı Arasta Meydan Muhaberesi önlenirdi…
“Evet” olsaydı, bu kadar fazla trafik kazası olmazdı…
“Evet” olsaydı; ağaç boyuna ulaşan otlar temizlenir, kırılan tabelalar ve trafik ikaz işaretleri yenilenirdi…
Ana yollarda trafik denetimleri yapılırdı…
Girne Antik Limanı’nda kuyumcu soygunu yaşanmazdı…
Peki ne olacak?
Ülkemiz maalesef müthiş ihmallerin kurbanı oluyor…
Tüm soruların cevabı “hayır” olunca huzur kalmıyor…
Vatandaşlar can ve mal güvensizliği yaşıyor…
Bayramlar ‘şeker tadında’ geçmiyor…
Çok sayıda insan yaşananlardan olumsuz bir şekilde etkileniyor…
Pislik içinde yaşayarak psikolojiler bozuluyor…
Peki bu ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlenenler ne yapıyor?..
Onlar yurt içi veya yurt dışı tatillerine çıkıyor…
Polisi, belediyeleri, kara yollarını hizmete teşvik edici önlemler alınamıyor…
Hiçbir yerde denetim yapılmıyor…
Terk edilmiş bir ülke görüntüsü içinde siyaset yapılıyor…
Nüfusu 80 milyona ulaşan Türkiye’de bayram süresince 110 bin polis görev yaptı…
Elbette onların da bayram tatili isteyen aileleri vardı…
Ama onlar tatile çıkamadı…
Bakanlar “o kent senin, bu kent benim” diyerek görev yaptı…
Belediyeler, özellikle turistik bölgelerde aralıksız temizlik ve aydınlatma hizmeti verdi…
Bunlar nasıl uçabildi?..
Girne’deki kuyumcu soygunu uzun süre gündemden düşmeyecek…
Gündüz vakti büyük bir cesaretle soygun yapan bu insanlar, kamera görüntüleri dağıtıldığı halde Ercan’dan nasıl uçabildi?..
Uçarken altınların önemli bir kısmını neden burada bıraktılar?..
Buradaki işbirlikçileri kimdir?..
Altınlar olduğu yerden toplandığına ve kamuoyuna açıklandığına göre; buradaki olası işbirlikçiler hangi yöntemle ortaya çıkarılacak?..
Yanıt arayan sorular o kadar çok fazladır ki; bunların muhatabını da bilemiyoruz…
Güvenoyu aldıktan 3 gün sonra bakanlar, milletvekilleri ve üst kademe yöneticileri tatile çıkabiliyorsa söylenecek tek söz vardır:
Bravo…
poliste iş yapmıyor resat bey, benim arabama vurdular ve görğntğleri bile gidip almadılar o mekanda görüntü vardı.. polisin düzelmeye ihtiyacı vardır.. ayrıca bu latınların gülserende olduğunnu nerde koku aldılar ? tuhaf değil mi ? bunlar herhalde tetikciydi birileri yaptırmış olamaz mı? polis sabah diyor ki , ercan dan giitiler sonra altınlar bulundu diyor polise güven yok . TC burayı bozduğu gibi düzeltmeli .