Kıbrıs tarihinde önemli bir yer tutan 1 Ağustos Toplumsal Direniş Bayramı nedeniyle dün resmi kurum ve kuruluşlar tatildeydi...
  İşçiler, özel sektör memurları da, diğer milli bayramlar gibi 1 Ağustos’u çalışarak geçirdi...
  Konumuz aslında tatil meselesi değildir...
  Yılın yarıdan fazlasını tatilde geçiren bir kamu yapımız olduğuna göre; bir gün fazla, bir gün eksik fark etmiyor...
  KKTC’yi ‘değiştireceği’ iddiasında olanlar bol tatil meselesini de düşünürler elbette...
  Peki konumuz nedir?..
  Kıbrıs Türk gençliği...
  Bugünün gençlerine “1 Ağustos’un anlamı nedir?” diye sorduğunuz zaman ezici bir çoğunluğundan doğru yanıtı alamazsınız…
   Nitekim bu konuda yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılan bir araştırmanın sonucunda 100 gencimizden 80 tanesinin 1 Ağustos’un anlamını “En sıcak gün” olarak tarif etmesi çok üzücü ve kaygı vericidir…
   Kuşkusuz bu konuda birinci derecede suçlu olan devletin kendisidir…
   İkincisi de aileler…
  Türk Mükavemet Teşkilatı’nın ve daha sonra Güvenlik Kuvvetleri’nin kuruluşunu, Kıbrıs’ın bir zamanlar Osmanlı yönetiminde olduğunu birileri onlara öğretmedi...
  Tarihini bilmeyen bir gençlik yetiştiriliyor...
  Rumların kurduğu EOKA terör örgütünün Kıbrıslı Türklere yönelik saldırıları başlatması nedeniyle TMT’nin zorunlu olarak kurulduğunu; babalarımızın, dedelerimizin, amcalarımızın, abilerimizin, dayılarımızın bu teşkilatın bünyesinde yıllarca mücadele verdiklerini; çok zor koşullar altında bir yaşam sürdüklerini ve bugünlere onların direnişi sayesinde geldiğimizi gençlerimize öğretmeyenleri kınıyoruz...
  Sağlam bir gelecek kurabilmek için, geçmişi öğrenmek zorunda olduklarını birileri onlara anlatmalıdır...
  İşte en can alıcı soru burada:
  Bunu kim yapacak?..
  Peşkeşlerin peşinde koşanlar mı, çarpık görüşlere teslim olanlar mı?..
  Daha çok tatil, daha az ders, sürekli eylem ve Rum egemenliği altında bir çözüm peşinde koşanlar mı?..
  Kim öğretecek bunları?..