Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor...
Resmen ilan edilmemiş olsa bile ortada bir savaş durumu var...
Bir yanda teröre karşı, diğer yanda sınırda olup bitenlere karşı ciddi önlemler alınıyor...
Analar, babalar savaşın ortasındaki evlatları için dualar ediyor...
Savaşın yanı sıra, yaklaşık 3 milyon sığınmacı Türkiye topraklarında yaşıyor...
Binlercesi sınır kapısında bekliyor...
Dünyanın gözleri önünde yaşanan bir insanlık dramı var...
Ve çoğu ülkenin sırt çevirdiği bu insanlara kucak açan tek ülke Türkiye oldu...
Böylesi bir ortamda Türkiye’nin, KKTC’deki kısır tartışmalarla ilgileneceği hayaline kapılmak gülünç olur...
Türkiye’deki bakanların, artık bizimle ilgilenmeyeceklerini bir yere not etmeliyiz...
Birileri “Ne haliniz varsa görün” noktasına gelmeden, su komedisini sonlandırmak zorundayız...
Halkımızın bu tür gerginliklerden bıkıp, usandığını ve yöneticilerden ciddiyet beklediğini de görebilmeliyiz...
Analar arasındaki fark
Tüm yatırım projelerimizi finanse eden, hatta cari bütçemize mali katkı sağlayan Türkiye’dir...
Savunma masraflarımızı karşılayan, sınırlarımızı koruyan, KKTC’ye ekonomik açıdan da büyük katkılar sağlayan yine Türkiye’dir...
Türkiye’nin, bizlerden koparıp alabileceği hiçbir şey yoktur...
Güneydeki bankaları hortumlayan anavatanları Yunanistan’dır...
Kuzey Kıbrıs’ta batırılan bankaların mudilerini ödeyen ise Türkiye’dir...
İki ana arasındaki farkı anlamak için sadece bu örnek yeterlidir...
Birileri çıkıp da Yunanistan’ın, Kıbrıs’ın içişlerine karışmadığını iddia ederse, onlara ilk tavsiyemiz 15 Temmuz 1974’ü anımsamaları, bilmiyorlarsa tarihi gerçekleri öğrenmeleridir...
O kadar geriye gitmek istemiyorlarsa; son 3-4 ay içinde Yunanistan Dışişleri ve Savunma Bakanları’nın, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ortaya koydukları ‘kırmızı çizgilere’ bakalım...
Ticari ilişkiler
Bazı kesimler; Türkiye’nin bizden az mal alıp, çok sattığını söyleyerek halkımızın aklını karıştırmaya çalışıyor...
Türkiye’ye az satıyoruz, çünkü ürettiklerimiz sınırlıdır...
Ürettiklerimizin bir kısmı da pahalıdır...
Türkiye’den çok mal alıyoruz...
Çünkü diğerlerinden daha ucuzdur...
Çünkü büyük ülkenin üretim ve ihracat kapasitesi çok fazladır...
Ayrıca ticaret dengesine bakarak hareket edersek, bir de İngiltere’ye sattıklarımızla, aldıklarımıza bakmakta fayda vardır...
Bazı kesimlerin her meselede neden Türkiye’yi hedef aldıklarını anlamakta gerçekten zorlanıyoruz...
Karar zamanı
Yeniden su meselesine dönecek olursak, artık bu oyun sonlandırılmalıdır...
Hükümet bu konuda mutabakat metnini imzalayıp, Anamur’dan gelen suyun musluklarımızdan akmasını sağlamalıdır...
Bunu yapamıyorsa ve ortaklar arasında görüş ayrılıkları devam ediyorsa, o zaman öpüşüp ayrılmalıdırlar...
Süreci daha fazla uzatarak, krizi tırmandırmak hem Türkiye’nin bunca zaman artarak sürdürdüğü fedakârlıklar, hem de halkımızın çıkarları açısından üzücü olur...
Öyleyse ya imza, ya da istifa...
Diyalog TV yayında
Dün bir üzücü, bir de sevindirici olay yaşadık...
Ankara’daki patlama hepimizi derinden üzdü...
Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz...
Sevincimiz ise, Diyalog TV uydu yayınlarının bir haftalık aradan sonra yeniden başlamasıdır...
Ekranımızın karardığı günlerde bizlerle birlikte olan, üzüntülerini dile getiren tüm halkımıza içtenlikle teşekkür eder, benzeri bir durumun bir daha yaşanmamasını diliyoruz...
Bu oyun hemen şimdi sonlandırılmalı. Hükümet istifa etmeli , Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı , Özdil Nami ve Ekibi hemen görevden alınmalılar.