banner564

Bu son olsun

Mersinlik köyünde başlayan büyük orman yangını hepimizi derinden üzmüştür. Coğrafyamızda çok az olan orman alanlarımımız, yangınlar nedeniyle daha da azalmaktadır. 
Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü coğrafyamızda bitki örtüsü; İğne yapraklı çam ağaçlarının yanı sıra çalı görünümlü fundalıklar, yabani zeytin, kermes meşesi, kadran ardıcı, dağ çileği, keçi boynuzu, laden, böğürtlen, Akdeniz defnesi, sakız ağacı, defne gibi zengin bitkilerden oluşmaktadır. 
Uzman görüşüne göre, yangın sırasında bu türlerin toprak üstündeki sürgüleri yansa dahi çoğunun kökünün zarar görmeyeceği belirtiliyor. Zarar görmeyen köklerinden bir süre sonra sürgün verileceğini ifade eden uzmanlar, “Fidan dikerek ağaçlandırmaya ve bölgeyi kazmaya kalkarsanız bu türlerin köklerine zarar verilmiş olur. Dolayısıyle yaynan yerlierin ıslahında çok dikkatli olunması gerktiğini ve yeni sürgünlerin beklenmesi gerektiği yönünde uyarılarda bulunmaktadırlar.
Orman yangınları ile ilgili bir TV programda Türkiye Tarım-iş sendikası başkanı sn. Şükrü Durmuş, orman yangınlarının bir tercih olduğunu söyledi. İlk duyduğumda anlam veremedim ancak konuşmasının devamında Orman Genel Müdürlüğü'nün ormanların korunması, geliştirilmesi ve olumsuzluklara karşı koruyucu önlemler almakla yükümlü kamu kuruluşu olduğunu belirtti.
1995 yılındaki oraman yangınından günümüze oluşan tüm orman yangınları incelendiğinde, ormanlık alanlarımız için yapılan yada yapılamayan çalışmaları bir göz gezdirecek olursak, hepsinide bir tercih meselesi olduğu görülecektir.
Her orman yangınında yangın helikopteri konusu gündeme gelmektedir. Ancak orman yangınları ile mücadelede havadan müdahele, orman yangınları ile mücadelenin sadece bir bölümüdür. Orman yangınları ile mücadelede aslonan ise yangın öncesi alınması gereken tedbirlerdir. Maalesef hep yangın helikoperi için konuşulurken, orman yangınlarını önleme tedbirleri gerçek anlamda hiç konuşulmuyor.
Mersinlik’de başlayan yangın için meclis araştırma komitesi kuruldu. Bu komitenin görevi tahminimizce orman yangını sırasında alınan önlemlere ilişkin yönetici ve diğer ilgililerin ihmali olup olmadığına, gereken önlemlerin alınıp alınmadığına ilişkin konuları araştıracaklarını düşünmekteyiz. Ancak komitenin oluşturulması bile tüm gerekçelerin var olduğunu bir göstergesidir. Gerekli önlemler alınsa, yapılması gerekenler ihmal edilmese yangın çıkmaz, komite oluşumuna da gerek olmazdı.
Mersinlik’de başlayan orman yangını sadece yanan ağaçlar olarak düşünülmemelidir. Bölgedeki hava kalitesinin düşmesi, micro iklim alanının değişmesi, orman örtüsünde yaşayan canlı türlerinin yok olması ile birlikte aslında o bölgenin habitatı tahrip olmuştur. Ayrıca coğrafyamızda küresel ısınma ile mücadele hemen hemen hiç yok iken, büyük orman alanının tahrip olması ile birlikte açığa çıkan karbondioksitin, sera gazı emisyonunu da arttığı bir gerçektir. Dolayısıyla tarihimizin en büyük orman yangını olarak kayıtlara geçen Mersinlik yangını yalnızca bitki örtüsü ve yaban hayatı üzerinde değil, sosyo-ekonomik yaşamda da ciddi tahribat yaratmıştır.

Herkese güzel bir hafta dileklerimle, iyi pazarlar. 

YORUM EKLE

banner471

banner473