banner564

Bu yolu nasıl yürüyeceğiz?

   Kıbrıslı Türklere verilen kimlik kartları, pasaport ve sağlık hizmetlerinin sayısı tüm ayrıntılarıyla yayınlandı…

   İnsan ilk bakışta bunu Türklere sunulmuş bir menfaat olarak değerlendirebilir…
   “Adamlar daha ne yapsın?.. Ayrı bölgelerde yaşadığınız halde sizlere kimlik ve pasaport vermeye devam ediyorlar” diyebilirsiniz…
   Ama verdiklerinin yanında, mecbur oldukları halde vermedikleri var…
   AB kurallarını dikkate almayarak, karma evlilikten meydana gelen çocukları dışlıyorlar…
   Kıbrıslı Türklerle evlenen Türk vatandaşlarına da aynı muameleyi yapıyorlar…
   Bunun ana nedeni, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yönetimini tek başına ellerinde bulundurmalarıdır…
   İngiltere’nin adadan çekilmesi sonrasında oluşturulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nde iki toplumun ortaklığı vardır…
   Bunlardan bir tanesi 3 yıl gibi kısa bir sürede silah zoruyla ortaklıktan uzaklaştırılırken, çok sayıda insan da hayatını kaybetti…
   Bugün adada yaşayan Kıbrıslı Türk’ten çok daha fazlası yurt dışında ikamet ediyor…
   Aradan yıllar geçtikten sonra bizleri ‘Hükümet görevlerinden çekilmekle’ suçlamaları insanlık adına utanç vericidir…
   İçimizdeki bazı kesimleri de bu yalana inandırmaları büyük bir rezalettir…
   Silahlı saldırılar öncesinde ortak devletin bakanlıklarında çalışan babalarımıza “Bizimkiler sizi öldürecek, bir daha buralara gelmeyin” diyen onlardı…
   Kıbrıslı Türkleri silah zoruyla, tehdit ve şantajla etkisiz hale getirmek için büyük uğraşlar verdiler…
   İleri yaştaki Rum meslektaşlarımız dahi bu acı gerçeği söylemekten çekinmiyor…
  “Kıbrıslı Türkleri devletten bizler kovduk” diyorlar…
   Buna karşın içimizdeki bazı kesimlerin, Rum propagandasının etkisinde kalarak tarihi gerçekleri ters yüz etmeye çalışmaları son derece üzücüdür…
   Böylesi üzücü gelişmelerin yaşanmasında bazı sözde ‘ilerici-devrimci’ siyasilerimizin de ağır sorumlulukları vardır…
   Onları vicdanlarıyla baş başa bırakalım ve diğer önemli konulara geçelim…

Rum Eğitim Bakanı ve Elam

   Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Politis gazetesi, okur haklarına saygılı, ırkçılığa karşı bir yayıncılık örneği sergileyerek yeni Rum Eğitim Bakanı Kostas Habiauris ile terör örgütü ELAM lideri Hristos Hristu arasında varılan anlaşmayı yayımladı…
   Rum okullarında ‘Helen Ortodoks’ temelinde bir eğitim sistemi uygulanacağını yazdı…
   Bunun ırkçılığı körükleyen çok tehlikeli bir yaklaşım odluğuna dikkat çeken gazete, Eğitim Bakanı’nın istifa etmesi gerektiğini de gündeme getirdi…
   Diyalog; bu gelişmeyi 2 gün üst üste Kıbrıs Türk halkının da bilgisine getirdi…
   Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bir etkinlikte bu olayı kınayan sözler söylese de, KKTC hükümetinden ve siyasi partilerden etkili bir kınama mesajı gelmedi…
   Hiç kimse bu tehlikeli gidişatı AB ve BM nezdinde protesto etme ihtiyacı hissetmedi…
   Diğer yandan Derinya Sınır Kapısının açılması için düzenlenen etkinlikte Türkiye aleyhtarı pankart taşınmasına da tepki gösterilmedi…
   Halbuki; adanın bölünmüşlüğünün ve halen devam eden çözümsüzlüğün tek sorumlusu Rumların, Yunanistan’la birleşme hedefinin değişmemiş olmasıdır…
   Bazı sağduyu sahibi Rumların dahi kabul ettiği bu gerçekleri, kendi içimizdekilerin görmemesi kaygı vericidir…
   Böylesi politikalarla haklı davamızı dünya nezdinde savunabilmek mümkün değildir…
   Bırakın dünyayı, bir süre sonra kendi gençlerimize anlatabilme şansımız da kalmayacak…

Son bir ayda neler oldu?
   Son bir ay içinde bizlere yapılan hakaretleri dahi görmezden gelenlere karşı tahammül sınırlarımızın zorlandığı bir dönemden geçiyoruz…
   Yeşil Hat Tüzüğüne uygun olarak Rum müteahhide satılan mermerlerimiz, Limasol’daki Rum okuluna döşendikten sonra ırkçı tepkiler üzerine oldukları yerden sökülüp, çöpe atıldı…
   Hasır sepet satışı yapan bir vatandaşımız Rum gençleri tarafından dövülerek, eşyalarına zarar verildi…
   Rum okullarında faşist terör örgütünün istekleri doğrultusunda daha da ırkçı bir eğitime geçileceği açıklandı…
   Ve tüm bu gelişmelere bir Rum gazetesi dahi tepki gösterebilirken, KKTC’deki siyasiler tepkisiz kalabiliyor…
   Söyler misiniz; onlara nasıl güveneceğiz?..
   Onlarla bu yolu nasıl yürüyebileceğiz?..
   
   
   
 

YORUM EKLE

banner471

banner473